Ülke ekonomisinde faaliyet döngüsü ve sosyal yapının temelini oluşturan “küçük ve orta ölçekli işletmeler” içinde bulunduğumuz bu dönemde bir yandan üreterek ayakta kalabilme mücadelesi verirken, diğer taraftan küresel pazar içerisinde sınırların kalktığı, bilgi teknolojilerinin acımasızca rekabet ortamını sınır ötesine taşımakta olduğu bir konjonktürde; dünyanın hemen hemen tüm pazarlarında yer alabilme olanağı ile hiç bilmediği oyuncularla rekabet etmek zorundadırlar. Buna paralel olarak güçlü aktörlerle rekabet edemeseler bile dünyanın her yerinde en azından bildirişimde bulunabiliyor, sermayesi olanların iştahını kabartabiliyorlar. Rakiplerin artık daha güçlü olduğu, öğrenen organizasyonların daha da güçlenerek piyasalarda boy göstermesi küresel pazarda sınırlar ötesi rekabeti beraberinde getirmektedir.
Finansal verimlilik, belirli bir faaliyet hacmini ya da satışı mümkün olduğunca az kaynak kullanarak gerçekleştirmektir. Amaç, firmanın finansal verimlilik yoluyla daha fazla kâr elde etmesidir. Kriz dönemlerinde ülkemizde finansman maliyetlerinin gelişmiş ülkelere göre çok yüksek olması daha az kaynak kullanarak daha çok satış hacmine ulaşmanın önemini iyice artırmaktadır. Finansal verimlilik kavramı işletme varlıklarının kullanımında bir etkinlik ölçüsü olarak yorumlanan “aktif devir hızı” ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. İşletmelerde aktif devir hızının yükselmesi finansal verimliliğin yükseldiğini, aktif devir hızının düşmesi finansal verimliliğin düştüğünü göstermektedir. Aktif devir hızı işletmenin mevcut aktiflerini ne derece verimli olarak kullandığını gösterir.
İşletme yöneticisi, finansal sistemin işleyişi ve finansal kurumlar ile ilgili farkındalığı olmalı, nakit akımı yönetimi, kaynaklar ve öncelikleri göz önüne alarak bütçe hazırlayabilmeli, acil durumlar için rezerv oluşturabilmeli, kredi temini ve kredilendirme sürecinde seçenekleri değerlendirebilmeli ve finansal riskleri tanımlayıp yönetebilmelidir.
İşletme yöneticilerinin en önemli görevlerinden birisi finansal verimliliği artırmak için kısa dönemli süreçte şu çalışmaları yürütülebilir:
- Stokların kısa sürede satışa dönüştürülmesi,
- Alacakların ortalama tahsilat süresinin azaltılması,
- Sabit sermaye yatırımlarına göre daha fazla satış gerçekleştirilmesi,
- Pazarlama bölümünün çağdaş pazarlama tekniklerinden yararlanarak satışlarını artırması,
- Mevcut müşterilerin işletmeye bağlılıklarının devam etmesinin sağlanması,
- İnternetten yararlanarak malzeme siparişinin daha ekonomik olarak gerçekleştirilmesi,
- Daha az çalışma sermayesi ile faaliyetlerin yürütülmesi.
İşletmeler, aktif devir hızlarını (finansal verimliliklerini) artırmak istiyorlarsa ya sahip oldukları aktiflerinin miktarlarını azaltmalı ya da satış hasılatlarını artırmaları gerekir. Finansal verimliliğin artırılmasında toplam varlıklara göre iş hacminin maksimizasyonu önemlidir. Rasyonel davranan işletme yöneticileri kârlarının kullandıkları kaynaklara oranını yükseltmeye ve maksimize etmeye çalışırlar. Bunun da yolu kaynak kullanımındaki etkinliği yani finansal verimliliği artırmaktır. Finansal verimlilik artırılmaksızın kâr artışı olumlu bir gelişme olarak nitelendirilemez.
Bir işletmenin genel olarak aktif devir hızını belirlemek amacıyla belirli bir dönemde gerçekleştirilen satışlarla söz konusu satışları gerçekleştirmek amacıyla işletmenin yatırım yaptığı varlıklar toplamı karşılaştırılır. Satışlar ile yatırım yaptığı varlıkların karşılaştırılması, işletmenin aktifleri ile söz konusu aktiflerin kaç katı satış yaratıldığını gösterir. Bir ekonomide finansal verimliliği arttırmaksızın sorunlara çözüm üretmek zorlaşmaktadır. İşletmelerin gerçek anlamda başarılı olması finansman gereksinimlerini ve finansman giderlerini azaltmak için kâr marjları negatif olmamak koşuluyla devir hızlarını artırmalarına bağlıdır.
Kriz Döneminde Pricewaterhouse Coopers’ın 449 Amerikan üretim ve hizmet işletmesinde yaptığı bir araştırmaya göre bu işletmeler faaliyetlerinde ve üretim süreçlerinde daha az varlık kullanarak finansal verimliliklerini artırmada oldukça bilinçli hareket etmektedirler:
Hem uluslararası işletmeler hem de ülkemizdeki başta KOBİ’ler olmak üzere finansal verimliği yükseltmek amacıyla geliştirmeler yapılmasına yönelik öneriler özellikle pandemi döneminde hayati önemdedir:
- İşletmelerde genel olarak yönetim kalitesinin yükseltilmesi,
- İnternet kullanımının yaygınlaştırılması / dijital dönüşüm
- Leasing yöntemi ile makine, taşıt, teçhizat ediniminin yaygınlaştırılması,
- Finansal yönetim uygulaması ve bilincinin yaygınlaştırılması,
- İşletmelerde gerektiği durumlarda downsizing (küçültme) uygulaması yapılması,
- İşletme çalışanlarının ilgili olduğu faaliyetlerin işletme genelinde finansal etkileri konusunda bilinçlendirilmesi,
- Satış artırıcı çabalar ve bir bütün olarak pazarlama konusunda çağdaş bilimsel anlayışı benimsemesi,
- İşletmelerde gereksiz aktif bulundurulmaması, gereksiz aktif olması durumunda söz konusu aktifin satılarak işletme için kaynak yaratılması,
- Stok bulundurma süreleri konusunda proaktif hareket edilerek satış azalış tahminleri yapıldığında ilk madde ve yarı mamul stoklarının da satış azalışına paralel olarak azaltılması,
- İşletmenin çalışma koşulları ve faaliyette bulunduğu sektörün yapısı uygun ise “tam zamanında üretim (JIT)” sisteminin uygulanması veya işletme deposunda işletmenin faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemeyecek düzede az stok bulundurma politikasının benimsenmesi,
- Alacak yönetimi konusunda alacaklara rasyonel tutarda fon bağlanması, rekabet koşulları olanak veriyor ise alacak tahsilat süresinin borç ödeme süresinden kısa olması,
- Aktiflerle ilgili devir hızlarının (nakit, alacaklar, stoklar, çalışma sermayesi, duran varlıklar) rasyonel hale getirilmesi, özellikle işletmenin faaliyette bulunduğu sektör ortalamalarından düşük olması
İşletmelerdeki en önemli başarı kriterlerinden biri “finansal verimlilik” kısaca, nakit akışı gerektiren her işlemin en etkili şekilde yönetilmesidir. Finansal verimliliği belirleyen kriter ise etkili finans yönetimidir. Etkin finans yönetimi yapmayan işletmelerin maalesef iflasa kadar gidebildiklerini görmekteyiz. İşletmeler, bu öneriler doğrultusunda ticari faaliyetlerine yön verebilmeli ve her an karşılaşabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıdır.
Kaynaklar:
- Fast Growth Companies Conserving Capital to Boost Financial Productivity PricewaterhouseCoopers Finds,
- Muhasebe ve Finansman Dergisi, İşletmelerde Finansal Verimliliğin Artırılması ve KOBİ'lerde Bir Araştırma, H.Yılmaz
- Ceylan Emrah, banka üst yönetimlerine verdiği eğitimlerin notları, 2021
- Akgüç Öztin, “İşletmelerde Etkinliğin Artırılması ve Finansal Verimlilik” Kalkınmada Anahtar Verimlilik
Ülke ekonomisinde faaliyet döngüsü ve sosyal yapının temelini oluşturan “küçük ve orta ölçekli işletmeler” içinde bulunduğumuz bu dönemde bir yandan üreterek ayakta kalabilme mücadelesi verirken, diğer taraftan küresel pazar içerisinde sınırların kalktığı, bilgi teknolojilerinin acımasızca rekabet ortamını sınır ötesine taşımakta olduğu bir konjonktürde; dünyanın hemen hemen tüm pazarlarında yer alabilme olanağı ile hiç bilmediği oyuncularla rekabet etmek zorundadırlar. Buna paralel olarak güçlü aktörlerle rekabet edemeseler bile dünyanın her yerinde en azından bildirişimde bulunabiliyor, sermayesi olanların iştahını kabartabiliyorlar. Rakiplerin artık daha güçlü olduğu, öğrenen organizasyonların daha da güçlenerek piyasalarda boy göstermesi küresel pazarda sınırlar ötesi rekabeti beraberinde getirmektedir.
Finansal verimlilik, belirli bir faaliyet hacmini ya da satışı mümkün olduğunca az kaynak kullanarak gerçekleştirmektir. Amaç, firmanın finansal verimlilik yoluyla daha fazla kâr elde etmesidir. Kriz dönemlerinde ülkemizde finansman maliyetlerinin gelişmiş ülkelere göre çok yüksek olması daha az kaynak kullanarak daha çok satış hacmine ulaşmanın önemini iyice artırmaktadır. Finansal verimlilik kavramı işletme varlıklarının kullanımında bir etkinlik ölçüsü olarak yorumlanan “aktif devir hızı” ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. İşletmelerde aktif devir hızının yükselmesi finansal verimliliğin yükseldiğini, aktif devir hızının düşmesi finansal verimliliğin düştüğünü göstermektedir. Aktif devir hızı işletmenin mevcut aktiflerini ne derece verimli olarak kullandığını gösterir.
İşletme yöneticisi, finansal sistemin işleyişi ve finansal kurumlar ile ilgili farkındalığı olmalı, nakit akımı yönetimi, kaynaklar ve öncelikleri göz önüne alarak bütçe hazırlayabilmeli, acil durumlar için rezerv oluşturabilmeli, kredi temini ve kredilendirme sürecinde seçenekleri değerlendirebilmeli ve finansal riskleri tanımlayıp yönetebilmelidir.
İşletme yöneticilerinin en önemli görevlerinden birisi finansal verimliliği artırmak için kısa dönemli süreçte şu çalışmaları yürütülebilir:
- Stokların kısa sürede satışa dönüştürülmesi,
- Alacakların ortalama tahsilat süresinin azaltılması,
- Sabit sermaye yatırımlarına göre daha fazla satış gerçekleştirilmesi,
- Pazarlama bölümünün çağdaş pazarlama tekniklerinden yararlanarak satışlarını artırması,
- Mevcut müşterilerin işletmeye bağlılıklarının devam etmesinin sağlanması,
- İnternetten yararlanarak malzeme siparişinin daha ekonomik olarak gerçekleştirilmesi,
- Daha az çalışma sermayesi ile faaliyetlerin yürütülmesi.
İşletmeler, aktif devir hızlarını (finansal verimliliklerini) artırmak istiyorlarsa ya sahip oldukları aktiflerinin miktarlarını azaltmalı ya da satış hasılatlarını artırmaları gerekir. Finansal verimliliğin artırılmasında toplam varlıklara göre iş hacminin maksimizasyonu önemlidir. Rasyonel davranan işletme yöneticileri kârlarının kullandıkları kaynaklara oranını yükseltmeye ve maksimize etmeye çalışırlar. Bunun da yolu kaynak kullanımındaki etkinliği yani finansal verimliliği artırmaktır. Finansal verimlilik artırılmaksızın kâr artışı olumlu bir gelişme olarak nitelendirilemez.
Bir işletmenin genel olarak aktif devir hızını belirlemek amacıyla belirli bir dönemde gerçekleştirilen satışlarla söz konusu satışları gerçekleştirmek amacıyla işletmenin yatırım yaptığı varlıklar toplamı karşılaştırılır. Satışlar ile yatırım yaptığı varlıkların karşılaştırılması, işletmenin aktifleri ile söz konusu aktiflerin kaç katı satış yaratıldığını gösterir. Bir ekonomide finansal verimliliği arttırmaksızın sorunlara çözüm üretmek zorlaşmaktadır. İşletmelerin gerçek anlamda başarılı olması finansman gereksinimlerini ve finansman giderlerini azaltmak için kâr marjları negatif olmamak koşuluyla devir hızlarını artırmalarına bağlıdır.
Kriz Döneminde Pricewaterhouse Coopers’ın 449 Amerikan üretim ve hizmet işletmesinde yaptığı bir araştırmaya göre bu işletmeler faaliyetlerinde ve üretim süreçlerinde daha az varlık kullanarak finansal verimliliklerini artırmada oldukça bilinçli hareket etmektedirler:
Hem uluslararası işletmeler hem de ülkemizdeki başta KOBİ’ler olmak üzere finansal verimliği yükseltmek amacıyla geliştirmeler yapılmasına yönelik öneriler özellikle pandemi döneminde hayati önemdedir:
- İşletmelerde genel olarak yönetim kalitesinin yükseltilmesi,
- İnternet kullanımının yaygınlaştırılması / dijital dönüşüm
- Leasing yöntemi ile makine, taşıt, teçhizat ediniminin yaygınlaştırılması,
- Finansal yönetim uygulaması ve bilincinin yaygınlaştırılması,
- İşletmelerde gerektiği durumlarda downsizing (küçültme) uygulaması yapılması,
- İşletme çalışanlarının ilgili olduğu faaliyetlerin işletme genelinde finansal etkileri konusunda bilinçlendirilmesi,
- Satış artırıcı çabalar ve bir bütün olarak pazarlama konusunda çağdaş bilimsel anlayışı benimsemesi,
- İşletmelerde gereksiz aktif bulundurulmaması, gereksiz aktif olması durumunda söz konusu aktifin satılarak işletme için kaynak yaratılması,
- Stok bulundurma süreleri konusunda proaktif hareket edilerek satış azalış tahminleri yapıldığında ilk madde ve yarı mamul stoklarının da satış azalışına paralel olarak azaltılması,
- İşletmenin çalışma koşulları ve faaliyette bulunduğu sektörün yapısı uygun ise “tam zamanında üretim (JIT)” sisteminin uygulanması veya işletme deposunda işletmenin faaliyetlerini olumsuz yönde etkilemeyecek düzede az stok bulundurma politikasının benimsenmesi,
- Alacak yönetimi konusunda alacaklara rasyonel tutarda fon bağlanması, rekabet koşulları olanak veriyor ise alacak tahsilat süresinin borç ödeme süresinden kısa olması,
- Aktiflerle ilgili devir hızlarının (nakit, alacaklar, stoklar, çalışma sermayesi, duran varlıklar) rasyonel hale getirilmesi, özellikle işletmenin faaliyette bulunduğu sektör ortalamalarından düşük olması
İşletmelerdeki en önemli başarı kriterlerinden biri “finansal verimlilik” kısaca, nakit akışı gerektiren her işlemin en etkili şekilde yönetilmesidir. Finansal verimliliği belirleyen kriter ise etkili finans yönetimidir. Etkin finans yönetimi yapmayan işletmelerin maalesef iflasa kadar gidebildiklerini görmekteyiz. İşletmeler, bu öneriler doğrultusunda ticari faaliyetlerine yön verebilmeli ve her an karşılaşabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıdır.
Kaynaklar:
- Fast Growth Companies Conserving Capital to Boost Financial Productivity PricewaterhouseCoopers Finds,
- Muhasebe ve Finansman Dergisi, İşletmelerde Finansal Verimliliğin Artırılması ve KOBİ'lerde Bir Araştırma, H.Yılmaz
- Ceylan Emrah, banka üst yönetimlerine verdiği eğitimlerin notları, 2021
- Akgüç Öztin, “İşletmelerde Etkinliğin Artırılması ve Finansal Verimlilik” Kalkınmada Anahtar Verimlilik