hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    ABD istihbaratına göre 2025'te Türkiye

    ABD istihbaratına göre 2025te Türkiye
    expand

    ABD Ulusal İstihbarat Konseyi'nin hazırladığı bir analize göre, ABD'nin küresel gücü zayıflayacak, dünyada gıda ve su azalırken, silah bollaşacak. Raporda, "Bugünün Türkiyesi'nde olduğu gibi, hem artan İslamileşme, hem de ekonomik büyümeye ve modernizasyona daha çok vurgu görebiliriz" ifadesi yer aldı.

    ABD istihbarat kuruluşlarını bünyesinde toplayan Ulusal İstihbarat Konseyi, varolan ekonomik krizin ulaşacağı boyutları da değerlendiren, "Küresel Eğilimler: 2025" başlıklı bir analiz hazırladı.

    ABD'nin küresel etkisinin zamanla azalacağı, Çin'in ve Hindistan'in ise güçleneceğinin dile getirildiği "Küresel Eğilimler" raporunda Türkiye'nin de, İran ve Endonezya ile birlikte siyasi ve ekonomik gücünün artacağı beklentisine yer verildi.

    Raporda, "Arap dünyasının dışında yer alan ancak nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye ve dini rejim sonrası bir İran, daha büyük uluslararası roller için güçlü birer aday olarak görünüyor. Türkiye'nin, yakın dönemlerdeki ekonomik büyümesiyle, canlı orta sınıfıyla ve jeostratejik konumuyla Orta Doğu'da daha büyük bir bölgesel rol oynaması ihtimali artıyor" denildi.

    "AB üyeliği şansına dair artan kuşkular"

    Raporda, Türkiye-AB ilişkilerine değinilirken, "AB, Balkan ülkelerini yeni üyeler olarak alarak ve belki Ukrayna'yi ve Türkiye'yi de dahil ederek, Avrupa'nın kenarında siyasi istikrarı ve demokratikleşmeyi ilerletecek bir konumda olacak. Türkiye'nın AB'ye üyeliği meselesı, şu anla 2025 arasında, Avrupa'nin dışa odaklanmasının testi olacak. Türkiye'nın üyelik şansına ilişkin artan kuşkular, siyasi reformlar ve insan hakları reformlarının yavaşlamasına muhtemelen yol açabilir" denildi.

    2025'te yeni "ekonomi kaplanlarının" ortaya çıkabileceğini anlatan raporda Türkiye'nin, eğitimli iş gücü ve yatırıma elverişli ortamıyla bu ülkelerden biri haline gelmeye aday olduğu kaydedildi.

    Laiklik ve modernleşme

    Raporda, "Ortadoğu'da İslami partiler, öne çıkarken ve muhtemelen iktidara gelmeye başlarken, Batı modelinin ayrılmaz parçası olarak değerlendirilen laikliğin, giderek artan şekilde gündemden düşeceği görülebilir. Bugünün Türkiyesi'nde olduğu gibi, hem artan İslamileşme, hem de ekonomik büyümeye ve modernizasyona daha çok vurgu görebiliriz" denildi.

    ABD istihbarat kuruluşlarının raporunda, "Gelecek 15 yılda Türkiye'nin gidebileceği en muhtemel yol, İslami ve milliyetçi unsurların bir bileşimi olabilir. Bu da, Ortadoğu'da hızla modernleşen diğer ülkeler için bir model teşkil edebilir" ifadesi kullanıldı.

    Türkiye'nin, Irak'taki gelişmelerden de etkileneceği dile getirildi.

    ABD'nin durumu

    ABD istihbarat örgütlerinin uzmanlarının küresel düzeydeki araştırmalarının ve ABD istihbarat analistlerinin belirlediği eğilimlerin yansıtıldığı raporda, gelecek 20 yılda ABD'nin ekonomik ve siyasal gücünün azalacağı, dünyada "tehlikelerin üreyeceği" ve gıda ile su kıtlaşırken, silahın bollaşacağı öngörüsü yer aldı. Raporda, gelecek 20 yılın "risklerle dolu olacağı" bildirildi.

    Yayım zamanı olarak, seçilmiş başkan Barack Obama'nın görevi devralmasının öncesinin tercih edildiği raporda, varolan küresel mali krize de değinilerek, "Wall Street'te başlayan kriz, küresel ekonomide dengelerin değişerek yeni dengelerin oluşması yolunda bir başlangıç" denildi.

    Raporda, bugün dünyanın lider para birimi olan ABD Doları'nın da zayıflayacağı ve doların, "eşitler arasında birinci" durumuna geleceği belirtildi.

    Bu raporda, her 5 yılda bir hazırlanan önceki raporlara göre, ABD'nin dünyadaki statüsünün geleceği açısından "daha karamsar" bir tablo çiziliyor.
    Buna karşın bu statünün nasıl bir hal alacağının kısmen, "ABD yönetiminin politikalarına da bağlı olacağı" kaydediliyor.

    Çin, Hindistan, Rusya, İran

    Raporda, Çin ve Hindistan'ın muhtemelen ABD ile birlikte çok kutuplu bir dünyada lider pozisyonlarda ve nüfuz mücadelesi içinde olacakları belirtiliyor.

    Raporda, Rusya'nın "potansiyelinin daha belirsiz olduğu" kaydediliyor, fakat "Türkiye, İran ve Endonezya'nın güçleneceklerinin görüldüğü" bildiriliyor.

    Raporda, "Ortadoğu dışında bulunan, Arap olmayan Müslüman ülkeler olarak Türkiye ve Endonezya'nın jeopolitik yükselişinin gözleneceği" öngörüldü, "İran'ın dine dayalı yönetimden ayrılabilmesi durumunda yeni dünya düzeninde merkezi bir oyuncu durumuna gelebileceği" belirtildi.

    Petrol ve diğer enerji kaynakları

    Petrole dayalı enerji sisteminden giderek uzaklaşılacağının veya bu sistemden 2025 yılında tamamıyla kopulacağının tahmin edildiği çalışmada, "güneş ve rüzgar" gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından çabuk ve ucuz enerji elde etme fırsatları olacağı ifade edildi.

    Küresel ısınmanın daha çok hissedileceği, su, gıda ve enerji kıtlığının, doğal kaynaklar üzerindeki çatışmaları körükleyebileceği kaydedildi.

    Raporda, "2. Dünya Savaşı sonrasında inşa edilen bugünkü uluslararası sistem, 2025 yılında neredeyse tanınmaz duruma gelecek, yeni güçlerin yükseldiği, küresel bir ekonominin olduğu, servetin Batı'dan Doğu'ya tarihsel transferinin yapıldığı ve devlet olmayan unsurların giderek daha etkili olduğu bir sistem olacak" denildi.

    Raporda, uluslararası sistemde ABD'nin olasılıkla yine en güçlü aktör olarak kalacağı, göreli olarak daha güçlü bir ülke olmayı sürdüreceği, askeri olarak da bunun böyle olacağı ancak yine de bu ülkenin kaldıraç kollarının zorlanacağı ifade edildi.

    Stratejik güç mücadelesinin olasılıkla ticaret, yatırım ve teknolojik yenilikler alanına kayacağının kaydedildiği raporda, "Ancak yine de 19. yüzyıldaki gibi silahlanma yarışının, toprak genişletmenin ve askeri karşıtlıkların da olacağını olasılık dışı tutamıyoruz" denildi.

    Yetkililer, raporun yayımlanma zamanlaması olarak, seçilmiş başkan Barack Obama'nın 20 Ocak'ta görevi devralması öncesinin seçildiğini söylediler.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow