hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Malazgirt Zaferi 948 yaşında! Malazgirt Zaferinin tarihi önemi nedir?

    Malazgirt Zaferi 948 yaşında Malazgirt Zaferinin tarihi önemi nedir
    expand

    Malazgirt Zaferi 948 yaşında… Türklere Anadolu’nun kapılarının açıldığı 1071’deki Malazgirt Meydan Muharebesi’nin yıl dönümü her yıl olduğu gibi bu yıl da başta Muş’un Malazgirt ilçesi olmak üzere yurdun dört bir yanında coşkuyla kutlanıyor. Peki, Malazgirt Zaferi’nin tarihi önemi nedir? İşte merak edilen detaylar…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Türklere Anadolu’nun kapılarının açıldığı 1071’deki Malazgirt Meydan Muharebesi’nin 948’inci yıl dönümü yurdun dört bir yanında coşkuyla kutlanıyor. Sultan Alparslan önderliğindeki Selçuklu (Türk) ordusunun Bizans Ordusu’nu yendiği savaşın tarihi önemi, büyük zaferin yıl dönümünde en çok araştırılanlar arasında yer alıyor. İşte, Malazgirt Zaferi ile ilgili merak edilen detaylar…

    MALAZGİRT ZAFERİ’NİN ÖNEMİ

    26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt’te Büyük Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında meydana gelen ve Selçukluların mutlak zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Meydan Muharebesi, gerek Türk gerek İslam gerekse dünya tarihi açısından kısa ve uzun vadede belirleyici sonuçların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Savaştan sonraki on yıl içerisinde Müslümanlar Anadolu’nun Batı uçlarına kadar ulaşmış ve 1075 yılına gelindiğinde İznik merkezli Türkiye Selçuklu Devleti’nin temelleri atılmıştır. İslâm dünyasında Selçuklu sultanlarının liderliğini üstlendiği yeni bir devir açılırken Bizans İmparatorluğu da 1453 yılında İstanbul’un fethine kadar devam edecek olan bir çözülme dönemine girmiştir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    SULTAN ALPASLAN'IN HAYATINA DAİR DETAYLAR

    Sultan Alpaslan , Çağrı Beyin oğlu olup, babasının mücadeleli günlerinde 1029 da dünyaya gelmiştir. Muhtemelen bu sırada babası henüz Sırderya boylarında idi.

    Sırderya boyları ise sadece göçülebilen değil, daha uzun süre mevsimlik hayat yaşanan bir yer idi. Yani kış aylarında oradaki şehirlerde, fakat yazın yaylakta da kalmakta idi. Çocukluğunda muhtemelen Babasının 1017’lerde yaptığı Batı seferinin hatıralarını dinleyerek büyümüştür. Fakat babasının dedesi, kendisinin de büyük büyük babası olan Selçuk Sübaşı’yı da onu sayıları gittikçe azalan görenlerden dinlemiştir. Onun çocukluğundaki iki ayrı coğrafya, Sırderya boylarının sulak ve yemyeşil âlemi ile Horasan diyarının bozkır görüntüsü de katkılamış olmalıdır. Onun Malazgirt sonrasında doğuya yönelmesinin etkenlerinden birisi, oraları merak etmesi ve olgunluk çağında yeniden görmek isteyişi olabilir. Zaten bir rivayete göre Cend'e de gelerek büyük dedesinin ve muhtemelen dedesinin kabirlerini ziyaret etmiştir. Sultan Alpaslan, zaten yaygın adının da gösterdiği gibi, Türk- Oğuz hatıralarının çok güçlü olduğu bir ortamda yetişmiştir.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow