200 milyar dolarlık bilmece: Doğurganlık hızını yükseltmeyi hedefleyen Güney Kore neden başarısız oldu?
Güney Kore'de geçen ay açıklanan resmi verilere göre, doğurganlık hızı 0,79'la dünya ortalamasının (2,43) çok altında kaldı. Doğum oranının düşmekte olduğu ABD'de doğurganlık hızı Güney Kore'nin iki katıyken, yıllardır yaşlanan nüfus sorununa çözüm arayan Japonya'da bu oran 1,30 ve Türkiye'de 1,70 düzeyinde.
Uzmanlara göre; yüksek konut fiyatları, artan eğitim masrafları ve genç çiftlerin yüksek ekonomik kaygıları, nüfusun hızla yaşlanmasının başlıca nedenleri.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, eylülde bir anaokulunu ziyaret ederken, son 16 yılda harcanan 200 milyar doların bu eğilimi tersine çevirmeye yetmediğini dile getirdi.
Haber devam ediyor
Haber devam ediyor
CNN'in haberine göre, mayısta göreve başlayan Yoon hükümeti, yenidoğan ailelerine bir yaşına kadar verilen aylık yardımı gelecek yıl için 230 ABD Doları seviyesinden 540 ABD Doları'na ve 2024 için 770 ABD Doları'na çıkarmaya hazırlanıyor.
Bu ay ikinci çocuğunu dünyaya getirecek Kim Min-jeong, ilk bir yıl için verilen yardımın yeterli olmadığından yakındı:
Ödemeleri farklı adlarla birleştiriyorlar ve bizimki gibi ebeveynler için daha fazla yardım yok.
Kim'in kocası Park Kyung-su, Güney Kore iş hayatında babalara yeterince destek verilmediğine dikkat çekti:
Genç çocuğunuz olunca özel anlayış veya davranış yok. Kendi iznimi kullanabilirim ama bu konuda rahat değilim çünkü işyerinde iyi geri bildirim almak istiyorum.
Güney Kore şirketlerinin çoğunda mesai bittikten sonra takım ruhunu pekiştirmek için ortak etkinlikler düzenleniyor.
Yaşı 3 ve 5 olan iki çocuk sahibi Li Se-eun, evde kocasından yeterince destek alamadığını belirterek şöyle dedi:
Şirketler bebeği olan çalışanları gözetse iyi olur. Mesela, akşam yemeklerinden veya gece etkinliklerinden muaf tutsalar.
Finansal yatırım şirketinde çalıştıktan sonra kendi teknoloji şirketini kuran Li, 7 yıldır iş hayatından koptuğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
Çocuk yetiştirmek kişisel açıdan bakınca çok değerli, anlamlı ve iyi bir şey ama bazen toplumda yeterince değer verilmediğini hissediyorsunuz.
Evlenmek veya çocuk sahibi olmak istemeyen gençlerle ilgili kitaplar yazan Li Jin-song, ataerkil toplumda yükün büyük kısmını kadınların yüklendiğini vurguladı:
Özellikle son 10 yılda; evlenme, çocuk doğurma ve çocuk yetiştirme ataerkil toplumda kadınlar için çok büyük fedakarlık anlamına geliyor. Onlar da evlenmeden daha iyi şartlarda yaşama olanaklarını araştırmaya başlıyor.
Devlete ait anaokulu ve kreşler ücretsiz olsa da, son yıllarda ortaya çıkan dayak olayları nedeniyle aileler pek tercih etmiyor ve sonuçta kadınlar çocuk sahibi olunca genellikle iş hayatından ayrılmak zorunda kalıyor.
(Kaynak: Independent Türkçe/CNN International)