hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kaddafi'nin sonu aşiretin siyasi hesaplarına bağlı

    Kaddafinin sonu aşiretin siyasi hesaplarına bağlı
    expand

    Devrik lider Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfül İslam hakkındaki idam kararının infazı, Zintan aşiretinin iç dengelere göre atacağı adıma bağlı. Kaddafi'yi elinde tutan Zintan aşireti, siyasi hesaplarını, son haftalarda ülkenin derinleşen bölünmüşlüğünü dikkate alarak yapacak.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfül İslam Kaddafi hakkında verilen idam kararı hakkındaki son sözü, kendisini elinde tutan Zintan aşireti söyleyecek. Aşiretin tutumunu, ülkede son haftalarda Trablus-Tobruk arasında ve Trabluslu güçlerin kendi içinde değişen dengeler belirleyecek.

    Muammer Kaddafi rejimine karşı 17 Şubat 2011'de yapılan devrimin ardından istikrarın sağlanamadığı Libya'da, Haziran 2014 seçimlerini takiben ortaya çıkan Trablus ve Akdeniz kıyısındaki Mısır sınırına yakın Tobruk'ta olmak üzere iki ayrı yönetim bulunuyor. İki yönetim, askeri ve siyasi ittifaklara dayalı çatı yapılardan oluşuyor ve içlerinde birçok farklı bileşeni barındırıyor.

    Ülkenin kuzeybatısına, Trablus'a 140 kilometre uzaklıktaki bölgede yaşayan Zintan aşireti, 2011'den bu yana Seyfül İslam'ı, Zintan şehir hapishanesinde tutuyor. Geçen gün ise, Trablus İstinaf Mahkemesi, Seyfül İslam'ı 17 Şubat 2011'de çıkan halk ayaklanmasında "gösterileri şiddet kullanarak bastırmak ve göstericileri öldürmek, köy ve şehirleri kuşatma altına almak ve kamu mallarını zarara uğratmak" gibi suçlamalar nedeniyle idama mahkum etmişti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Trablus'taki hükümet bu adımla, kontrolünde bulundurduğu yargı kurumu gibi meşru devlet bürokrasisinin gücünü hatırlatmayı ve 11 Temmuz'da siyasi çözüm için Fas'ta imzalanan "Libya Siyasi Anlaşması"na yönelik muhalefeti güçlendirmeyi hedefliyor.

    Birleşmiş Milletler'in (BM) Eylül 2014'ten bu yana tarafları siyasi çözüm için uzlaştırma çabasının ürünü olan anlaşma, "Libya Siyasi Diyalogu" içinde yer alan 22 aktörden 18'i tarafından Fas'ın Suheyrat kentinde imzalanmıştı.

    Trablus'taki hükümet anlaşmayı boykot ederken, Trablus, Bingazi, Misrata Belediye Başkanları, Müslüman Kardeşlerin siyasi kanadı Adalet ve İnşa Partisi (Hizb'ul Adale ve Bina) gibi kendisini destekleyen gruplar anlaşmayı imzaladı. İmzacı taraflar arasında Trablus blokundaki aktörlerin de yer alması, ülkede siyasi dengenin bir değişim sürecine gireceğini gösteriyor. Trablus'taki hükümet ise idam kararıyla, müttefiklerinin bir kısmını kaybetmesine rağmen ülke siyaseti için bu süreçte hala stratejik öneme sahip olduğu göstermek istiyor.

    Ancak kararın uygulanması, Seyfül İslam Zintan aşiretince tutuklu bulunduğu için mevcut şartlar altında mümkün değil. Zira, geçen seneye kadar Trablus hükümetine destek veren unsurlardan biri olan aşiret, halihazırda Tobruk hükümetinin tarafında yer alıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Seyfül İslam'ı ellerinde tutuyor olmak, Zintan aşireti için önemli bir siyasi koz. Zaman zaman Seyfül İslam'ın yeniden siyaset sahnesine sürüleceği iddia ediliyor.

    İdam kararı temyiz edilmezse, Seyfül İslam'ın akıbeti Zintan aşiretince, Trablus-Tobruk hattındaki siyasi dengeler dikkate alınarak
    belirlenecek.

    Trablus-Tobruk mücadelesi, güneye yayılıyor

    Mayıs 2014'te emekli General Halife Hafter'in Zintan merkezli milis gruplarla başlattığı darbe girişimi, Trablus ve Misrata'daki devrimci gruplarla ortak hareket eden Trablus'taki merkezi yönetim tarafından engellenmişti.

    Ali Zeydan'ın Mart 2014'te başbakanlıktan azledilmesi ve Haziran 2014'te seçimlerin gerçekleştirilmesinin ardından iki başlı hükümetin temeli atılmıştı. İkinci hükümetin desteğini alan Hafter ise birliklerini ülkenin doğusundaki Tobruk'a çekmiş ve ülke iç savaşa sürüklemişti.
    Libya'nın batısı, Trablus'taki hükümetin askeri birliklerinin çatısı olan "Libya Şafağı" ile Trablus'tan idare ediliyor. Büyük bir kısmı Misrata milislerinin oluşturduğu çatıda, Zaviye kent milisleri, Trablus'tan çok sayıda farklı tugay ve milis güçleri, Geriyan askeri birlikleri ile Tuaregler bulunuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Tobruk'taki hükümet ise Hafter'e bağlı özel kuvvetlerin, İbrahim Cudran yönetimindeki federalist Barka yönetimi askeri birliklerinin, Libya Hava Kuvvetlerinin, ülkenin batısında yer alan Zintan milislerinin ve ittifaka son dönemde dahil olan ve güneyde yer alan Tebuların desteğine sahip.

    Bu iki kampın dışında ülkenin kuzeydoğusundaki Derne ve Sirte'de DAEŞ, Bingazi'de ise ? İslamcı milis ve tugayları çatısı altında toplayan Devrimci Şura Konseyi varlık sürdürüyor. Derne'de DAEŞ'in yanısıra "Ebu Salim Şehitleri Tugayı", Bingazi'de "17 Şubat Şehitleri Tugayı" güçlü bir milis gücü.

    Ayrıca 2014 sonu itibariyle General Hafter, Bingazi çevresinde DAEŞ ile savaş kapsamında Sahva birlikleri oluşturdu. Tobruk'taki hükümetin ülkenin doğusundaki hakimiyet kaynağını büyük oranda, federalist Barka yönetimi çatısı altında bir araya gelen bölgenin güçlü ve büyük aşiretleri oluşturuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şubat 2014'e kadar diğer tüm siyasi gruplarla hasım olan federalistler, 2014 yazında Zintan aşireti gibi, Tobruk hükümeti yanında yer aldılar. Büyük ölçüde otonom yapıya ve güce sahip Barka yönetimi, bölgedeki aşiretler ve İbrahim Cudran komutasındaki askeri birlikler sayesinde bölgedeki petrol boru hatları ve tesisleri kontrol altında tutuyor. Bu siyasi tablo içerisinde ülkedeki temel iki kutup arasında 2014 yazından itibaren kanlı, çetin ve iki tarafın da kesin üstünlük sağlayamadığı bir mücadele yaşanıyor. Bu yaz, Fizan'da Trablus bloğundaki Tuaregler ile Tobruk bloğundaki Tebuların karşı karşıya gelmesiyle çatışmalar, ülkenin güneyine kadar yayılmış oldu.

    "Trablus" bölünüyor, "Tobruk" güçleniyor

    Trablus bloğundaki çözülmeyi tetikleyen Libya Siyasi Anlaşması, aynı zamanda Tobruk hükümetinin meclisini ülkenin meşru yasama organı olarak kabul etti.

    Ülkenin siyasi dengesini değiştirmesi beklenen süreçte, özellikle "Libya Şafağı"nın büyük kısmını oluşturan Misrata Kent Meclisi ile Trablus meclisindeki en güçlü gruplardan biri olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin anlaşmaya destek vermesi etkili faktörlerden biri oldu.
    Bu süreç sonunda Tobruk'taki hükümetin meşruiyet tekelinin sağlanması ihtimallerden sadece biri. Bu ihtimalin gerçekleşmesi, Tobruk hükümetinin mevcut ittifakları üzerindeki otoritesini güçlendirmesi, ve hatta bu ittifak dışındaki silahlı-silahsız diğer aktörler üzerinde de otorite tesis etmesi ile mümkün.

    Keza Misrata'nın ardından diğer kent meclislerinin de Tobruk hükümetiyle anlaşmaya çalıştığına yönelik haberler bulunuyor. Ancak Trablus, Anayasa Mahkemesi, Petrol Bakanlığı ve Merkez Bankası gibi stratejik kurumların faaliyetlerini sürdürmesi nedeniyle ülke siyaseti için önem arz etmeye devam ediyor.

    Bu durum da, Trablus'un görmezden gelinmesini ya da marjinalize edilmesini zorlaştırıyor. Tobruk'a Trablus bloğuyla mücadelesinde iki seçenek kalıyor. Biri, diyalogla ikna etmek, diğeri de askeri olarak yenilgiye uğratmak. Öte yandan ülkenin başkentinin ağır bir askeri saldırıya maruz kalması, Trablus'ta faaliyetlerine devam etmek, buradaki devlet bürokrasisi üzerinde otorite tesis etmek ve devlet inşasına ağırlık vermek isteyen Tobruk hükümeti için rasyonel bir opsiyon da değil. Ancak Libya Siyasi Anlaşması'nda öngörülen Devlet Konseyi'nde taleplerinin karşılığını bulamayan Trablus hükümetini siyasi olarak ikna etmek de
    zor.

    Tobruk, Kaddafi dönemi siyasi elitleri safına çekmeye çalışıyor

    Denklemin bir parçasını da, Tobruk hükümetinin Kaddafi dönemi siyasi elitleri ard arda çıkardığı aflarla kendi tarafına çekmesi çabası oluşturuyor. Seyfül İslam için verilen idam kararıyla aynı gün içinde Tobruk yönetimi de 2011 sonrası tutuklananlar için genel af kararları çıkardı. Denklemin en önemli parçası ise, ülkedeki çatı yapılar içindeki milislerin ve birliklerin uzlaşma sürecine ikna edilmesi.

    Sonuç olarak, BM öncülüğünde sağlanan anlaşma, ülkede yeni bir mücadele ve uzlaşı gerektiren süreci başlatmış oldu. Tobruk'taki hükümetin güçlenmesi, Trablus'taki hükümetinse siyasi sürece katılmama isteği, gelecekte iki kutup arasında çatışmaların alevlenmesi ihtimalini doğuruyor. temel iki kutup arasında 2014 yazından itibaren kanlı, çetin ve iki tarafın da kesin üstünlük sağlayamadığı bir mücadele yaşanıyor. Bu yaz, Fizan'da Trablus bloğundaki Tuaregler ile Tobruk bloğundaki Tebuların karşı karşıya gelmesiyle çatışmalar, ülkenin güneyine kadar yayılmış oldu.

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow