hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    DNA mucidinin yeni ortaya çıkan gerçeği

    DNA mucidinin yeni ortaya çıkan gerçeği
    expand

    İngiliz bilim kadını Rosalind Franklin’in DNA’nın sırrının çözülmesine 3 meslektaşıyla “eşit” katkıda bulunduğu ama cinsiyetçilik yapılması ve erken vefat etmesi nedeniyle bu gerçeğin gizlendiği ortaya çıktı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İngiliz biyofizikçi Rosalind Franklin’in DNA’nın yapısının keşfine üç meslektaşıyla eşit derecede katkıda bulunduğu ispatlandı. 1953’te yazılan ama gözden kaçan bir mektup ve yayımlanmamış bir haber Franklin’in, DNA’nın ikili sarmal yapısını keşfettikleri için 1962’de Nobel ödülü alan meslektaşları James Watson, Francis Crick ve Maurice Wilkins kadar itibar görmesi gerektiğini ortaya koydu. Bilim dünyasının cinsiyetçi yaklaşımına maruz kalan Franklin’in keşfe ne kadar katkısı olduğu tartışma konusuydu. Watson, Crick ve Wilkins; Nobel Ödülü aldığında Franklin’in hayatta olmaması gerçeğin bilinememesine yol açmıştı. Ancak, İngiltere’de Manchester Üniversitesi’nden Matthew Cobb ve Johns Hopkins Üniversitesi’nden Nathaniel Comfort, elde ettikleri iki belgenin Franklin’in “çift sarmalı çözen dörtlünün eşit üyesi” olduğunu kanıtladı.

    DNA mucidinin yeni ortaya çıkan gerçeği

    Biyofizik uzmanı Rosalind Franklin, 1958’de 37 yaşındayken ölmesi nedeniyle erkek meslektaşlarına verilen ödülleri alamadı. 

    HAKKINI YEMİŞLER

    Cobb ve Comfort, Franklin’in Cambridge Üniversitesi’ndeki arşivini taradı ve meslektaşlarından birinin Crick’e gönderdiği gözden kaçan bir mektubu buldu. Ayrıca iki araştırmacı, gazeteci Joan Bruce tarafından Franklin’e danışılarak yazılan bir haber taslağını da ortaya çıkardı. Cobb ve Comfort’a göre, elde ettikleri belgeler, Franklin’in DNA hakkında

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    elde ettiği verileri yorumlayamadığı şeklindeki “yaygın” anlatının yanlış olduğunu ispatlıyor. Anlatıda, Watson’ın, izni olmadan Franklin tarafından çekilen DNA’nın X-ışını görüntüsünü görmesiyle keşfe imza attığı öne sürüldü. Söz konusu anlatıda Franklin’in çektiği DNA X-ışını görüntüsünün önemini anlayamadan aylarca veriye sahip olduğu ancak Crick ve Wilkins ile çalışan Watson’ın onu “çözdüğü” iddia edildi.

    ‘CİNSİYETÇİLİĞE KARŞIYDI’

    DNA keşfinin 1953’te yayımlandığı “Nature” dergisinde konuya ilişkin makale yazan Cobb ve Comfort, Franklin’in öyküsünü doğru anlamanın önemli olduğunu söyledi. Araştırmacılar, “Franklin o günün rutin cinsiyetçiliğine karşıydı” dedi. 1958’de 38 yaşındayken yumurtalık kanserinden ölen Franklin’in muhtemelen X-ışını çalışması yaparken radyasyona maruz kaldığı için hastalığa yakalandığı düşünülüyor. Nobel sadece yaşayanlara verildiğinden, kariyeri boyunca Watson, Crick ve Wilkins’in cinsiyetçiliğine maruz kalan Franklin’in başarısı anlaşılmamıştı. Genetik kodun ebeveynden çocuğa geçtiğini belirleyen DNA keşfi, kalıtsal hastalıkların tedavisi de dahil birçok alanda gelişme sağladı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow