Dünya'nın en küçük 10 ülkesi
Dünyanın en küçük 10 ülkesi... Kimileri pul koleksiyonu yapan turistler haricinde nadiren ziyaretçi çekebiliyor. Bu ülkelerin çoğu, dünyanın en ücra köşelerindeki adalardan oluşuyor. Ekonomilerinin büyüklüğü de çeşitlilik gösteren bu ülkelerin kimisinde kişi başına düşen milli gelir oldukça yüksekken kimilerinde de çok düşük. Fakat bu ülkeler gezginleri cezbetmeye ve onlara haz vermeyi başarabiliyor.
Haberin Devamı
/

/

Monako, 1.95 km2Eğer şatafat seviyorsanız doğru yerdesiniz. Dar kıyı sahil şeridi üzerinde uzanan ülke olağanüstü zengin ve ünlü bir vergi sığınağı.Monako Prensiyle evlenen Aktris Grace Kelly'nin mezarı başkent olan Monako Vil'de bulunan bir katedralde bulunur. Dik tepelerden oluşan şehri gezmeyi kolaylaştırmak için fazlaca merdiven ve asansörler mevcut. Gezintiye çıkarken rahat kıyafetler giymeyi unutmayın.
Haberin Devamı
/

Grenada, 344 km2Bu oval kara parçası "Baharat Adası" olarak biliniyor. Bölgede büyük oranda hindistan cevizi üretimi mevcut. Dar kıyı şeridinden, volkanik kayalıklarına, tatlı yağmur ormanlarına kadar ülkede birçok doğal güzellik mevcut. Mesela Grand Etang adındaki "dipsiz" olduğuna inanılan su dolu kraterde çok az insan yüzmeye cesaret edebiliyor.
/

Malta, 316 km2Asla Malta'da yapacak bir şey yok demeyin! Kalker taşı ve kayalıklardan oluşan adada yılın çeşitli zamanlarında, özellikle de yaz aylarında birçok festival gerçekleştiriliyor. Akdeniz yemekleri festivali, havai fişek festivali, caz festivali bunlardan en ünlüleri. Kafanızı dağıtmak için yakınlardaki ıssız bölgelere gitmek ya da megalitik kalıntıları keşfetmek için iç bölgelere gezintiye çıkmak diğer alternatifler arasında. Malta'nın tarihini de unutmayalım.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

San Marino, 61 km2San Marino'da yürürken şehrin yüksek rakımı size adeta pencera kenarında uçak manzarası yaşatacak. Milattan sonra 301 yılında bir duvar ustası olan Marino tarafından kurulan şehrin dünyanın en eski cumhuriyeti olduğuna dair görüşler var. Ortaçağ kalıntıları mevcut olan şehirde, Rocca Guaita kalesini ve çok bilinmeyen "işkence müzesini" de ziyaret etmeyi unutmayın.
/

Lihtenştayn, 160 km2Sınırında bulunan İsviçre ve Avusturya'ya alay konusu olsa da Lihtenştayn turistlere çok şey sunuyor. 160 kilometrekarelik ülkede mükemmel kayak alanları mevcut. Büyüleyici küçük köyleri, mezraları olan bu ülke aynı zamanda 11 olimpik kayak madalyasına sahip.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Marshall Adası, 181 kmFeministler ve anneler burada ekstra misafirperverlikle karşılanacaklarına emin olabilirler. 52 bin nüfuslu ülkede anaerkil gelenekler mevcut. Küçük yaştan itibaren çocuklara, kadınlara nezaket ve saygı dikkatle aşılanıyor. İkinci dünya savaşından izleri taşıyan kristal sular, dalgıçlar için adeta bir cennet. Ada aynı zamanda dünyanın en güzel mercan kayalıklarından birine sahip
/

Saint Kitts & Nevis, 261 kmSıkça karşılaştırılan ve Güney Pasifik'de bulunan ikili Karayip adası St Kitts ve Nevis tropikal cennet olarak adlandırılabilir. Büyük olan ada St Kitts. Geniş sıradağlara sahip olan adada yağmur ormanları ve sönmüş volkan da mevcut. Adalardaki uzun palmiyelerin etrafında hükümet özenli bir koruma programı yürütüp inşaat ve yapı işleri yasaklanmış. Diğer turistler gibi siz de el değmemiş kumsalların ve suların tadını çıkarabilirsiniz.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Maldivler, 298 kmDiğer ücra yerlerdeki adalar gibi Maldivler de okyanusta yer alır. Maldivler'de özellikle gün batımı seferleri en kalabalık olan adalara yapılıyor. Herhangi bir su parkında bulamayacağınız yunusların şovlarını izleyebilir ya da gece olduğunda balık avlama turuna çıkabilirsiniz. Eşsiz sahillerinden bahsetmiyoruz bile.
/

Tuvalu, 26 kilometrekareTuvalu adası Pasifik'in bir ucunda bulunan el değmemiş, çok huzurlu ve dünyadaki en izole devletlerinden biri. Seyahat etmesi epey pahalıya mal olduğundan ziyaretçi sayısı az. Adanın toplam yüzölçümü sadece 26 kilometrekare. Issız kumsalları ve hayran bırakan bir iklime sahip olan adada pastoral yaşam şekli hakim.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Nauru, 21 kmİlk Avrupalı ziyaretçiler bu adaya yerli halkın sıcakkanlılığı ve yemyeşil bitki örtüsüne sahip olmasından dolayı "şirin ada" ismini vermiş. Sadece 50 yıl içinde Britanya ve Avustralyalı maden şirketleri adanın yüzde 80'lik bölümünü tahrip etmiş. Ada doğal kaynakların yanlış kullanılmasının en çarpıcı örneklerinden biri olarak duruyor.