"Bu savaş Hindistan-Pakistan savaşı değil! Örtülü ABD-Çin savaşı"
Hindistan, 22 Nisan'da Pahalgam bölgesinde 26 kişinin öldürüldüğü terör saldırısına misilleme gerekçesiyle 6 Mayıs'ta Pakistan toprakları ve yine Pakistan'ın kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine füze saldırıları düzenledi. İki ülke arasında yaşanan gerilim askeri çatışmalara dönüştü. Hindistan ve Pakistan arasındaki on yıllardır süren çekişme, bu saldırıyla yeni bir boyut kazandı. Çatışmanın arka planında iki temel dinamik öne çıkıyor: Çin-ABD örtülü savaşı ve su krizi.
Haberin Devamı
Çin-ABD Rekabeti ve Bölgesel İttifaklar
/

Saldırı, ABD ile Çin arasındaki küresel güç mücadelesinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. ABD, Çin’in üretim merkezi konumunu zayıflatmak için Hindistan’ı stratejik bir alternatif olarak destekliyor. Apple gibi dev şirketlerin üretimlerini Hindistan’a kaydırması, bu politikanın somut bir göstergesi. Öte yandan, Çin, Pakistan’ın en büyük silah tedarikçisi ve yakın müttefiki. Çin’in Gwadar Limanı projesi, Hint Okyanusu’na erişim ve İpek Yolu’nun canlandırılması için kritik bir öneme sahip. Hindistan’ın saldırısı, bu bağlamda Çin-Pakistan ittifakına yönelik bir mesaj olarak okunabilir. Ayrıca, Hindistan ile Çin arasında Sikkim bölgesindeki sınır anlaşmazlıkları, iki ülke askerlerinin sopalarla karşı karşıya geldiği gerilimli bir ortam yaratıyor.
Su Krizi: Bölgesel ve Küresel Bir Tehdit
/

İndus Nehri havzası, Pakistan’ın su kaynaklarının %80’inden fazlasını sağlıyor ve Hindistan-Pakistan ilişkilerinde uzun süredir bir gerilim unsuru. 1960 tarihli İndus Suları Anlaşması, İndus, Chelum ve Chenab nehirlerini Pakistan’a, Ravi, Beas ve Sutlej nehirlerini ise Hindistan’a bırakarak olası bir “su savaşını” şimdiye kadar önledi. Ancak küresel su krizi derinleştikçe, bu anlaşmanın sürdürülebilirliği sorgulanıyor. Anadolu Ajansı’ndan Doç. Dr. Furkan Kaya’ya göre, su kaynakları üzerindeki bu hassas denge, iki ülke arasında yeni çatışmalara yol açabilir.
Haberin Devamı
Ticaret Anlaşması ve Hindistan’ın Batı’ya Yönelişi
/

Saldırıların gerçekleştiği gün, Hindistan ile İngiltere arasında kozmetik ve alkol ürünlerini kapsayan, işçilere vergi muafiyeti sağlayan bir ticaret anlaşması imzalandı. Bu anlaşma, Hindistan’ın “Batı bloğuna” yönelik “Çin yerine beni destekleyin” mesajının bir parçası olarak görülüyor. Hindistan, küresel üretim ve ticaret merkezi olma hedefiyle Batı ile bağlarını güçlendiriyor. Anlaşmanın zamanlaması, Hindistan’ın bölgesel gerilimlerdeki rolünü küresel bir bağlamda güçlendirme çabasını yansıtıyor.
/

Hindistan’ın Pakistan’a yönelik saldırısı, yalnızca iki ülke arasındaki tarihsel husumeti değil, aynı zamanda küresel güç rekabetini ve su krizi gibi hayati meseleleri de yansıtıyor. Çin-ABD çekişmesi, bölgesel ittifaklar ve ekonomik stratejiler, bu çatışmanın arka planını şekillendiriyor. Hindistan’ın Batı ile yakınlaşması ise bölgesel gerilimleri küresel bir satranç tahtasına taşıyor. İndus Nehri üzerindeki hassas denge, önümüzdeki yıllarda iki ülke arasında daha büyük bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir. Bu olay, yalnızca bir sınır çatışması değil, aynı zamanda küresel güç dengelerinin ve çevresel krizlerin kesişim noktasında bir uyarı sinyali olarak değerlendirilmeli.