Kuzey Kore'den tahminleri altüst eden hamle! Uydu görüntülerinde şaşırtan detay: Balonlarla kurtardılar...

Kuzey Kore, Kim Jong Un'un "suç eylemi" olarak nitelendirdiği başarısız bir denize indirme töreninin ardından devrilen 5 bin tonluk destroyerini beklenenden çok daha kısa sürede yeniden yüzdürmeyi başardı. Kuzey Kore, geminin dik konuma getirilip iskeleye güvenle demir attığını açıklarken, uydu görüntüleri de bu iddiaları doğrular nitelikte. Kurtarma operasyonunun hızı ve kullanılan 'balon' yöntemi ise analistleri şaşırttı.

Haberin Devamı

/

Kuzey Kore, mayıs ayında suya indirilirken yan yatan savaş gemisini yaklaşık iki hafta sonra yeniden dik konuma getirip suyun üzerinde dengeli şekilde tutmayı başardı. Devlet medyası, geminin ülkenin kuzeydoğusundaki Chongjin limanına yanaştırıldığını ve tamir için hazırlandığını bildirdi. Gemi, tersanedeki kuru havuza taşınarak 7-10 gün içinde tamir edilecek.

TAHMİNLERDEN DAHA HIZLI GERÇEKLEŞTİ

/

Şaşırtıcı bir şekilde, uzmanların haftalar süreceğini düşündüğü kurtarma operasyonu sadece iki hafta içinde tamamlanarak tahminleri altüst etti. Eski bir ABD Donanması kaptanı ve analist olan Carl Schuster, bu tür bir müdahalenin en az dört ila altı hafta süreceğini öngördüklerini ancak Kuzey Kore'nin ‘insan gücü’ ve gemiyi doğrultmak için kullandığı ‘yenilikçi yöntem’ sayesinde beklenenden çok daha kısa sürede sonuç aldığını açıkladı.

Haberin Devamı

Yenilikçi Yöntem: Balonlarla Kurtarma Operasyonu

/

Uydu görüntülerinde, yan yatmış ve kısmen suya gömülmüş geminin çevresine balon benzeri nesneler yerleştirildiği görülmüştü. Başta bu gizemli nesnelerin ne işe yaradığı tam olarak anlaşılamasa da bunların aerostatik balonlar olduğu yönünde tahminler ağır basıyor. Bu balonların, geminin dengesini sağlamak ve yeniden su yüzeyine çıkarılmasına yardımcı olmak için kullanıldığı düşünülüyor. Bir diğer görüş ise insansız hava araçlarının gözetlemesinden korumak…

kızağından düşmüştü

/

Gemi suya indirilirken kıç tarafındaki kızaktan sıyrılarak devrilmişti. Kim Jong Un yaşananlara dair “sorumsuzluk ve “suç eylemi" ifadelerini kullanmıştı.