Orta Doğu yangın yeri! İran ne yapacak? İki kritik madde...
İsrail ordusu, Lübnan topraklarında bazı noktalara yönelik karadan işgal saldırıları gerçekleştirdiklerini duyurdu. Bu gelişme sonrası Orta Doğu'da gerginlik iyice tırmanmış vaziyette. Abdulkadir Selvi Hürriyet'teki köşesinde tansiyonun İran tarafındaki kısmı kaleme aldı...






İran-Irak savaşında da benzer senaryo uygulanmıştı. Irak güçlenince desteği zayıflatıyor İran baskın gelince Saddam’ı destekliyorlardı. Tam 8 yıl savaştırdılar. İran bunun farkında. Ama böyle eli kolu bağlı durduğu sürece de vekil unsurlarım dediği, Hamas’ı, Hizbullah’ı ve Husileri kaybediyor.
MERAK EDİLMİYOR
Karizması fena halde çizildi, İran artık ne yapacağı, nasıl cevap vereceği merak edilen ülke olmaktan çıktı. İran’da savaşa çekiliyoruz şeklinde bir görüş hâkim. Hamaney ikinci Putin olmak istemiyor. Bu strateji yanlış değil.
NÜKLEER GÜÇ
Bu aşamada tekrar İran neden susuyor sorusuna dönecek olursak. İran’ın nükleer programını tamamlayabilmek için zamana ihtiyacı var. İran, nükleer güç olmasının engellenmesi için savaşa çekildiğinin farkında. Zamana ihtiyacı var. O nedenle tuzağa düşmek istemiyor. Nükleer güce sahip olduktan sonra kendisiyle savaşılmayacağını düşünüyor. Bunlara itirazım yok. Tekrar ifade edeyim. Ben İran’ın savaşa girmesine karşıyım. İran’ın içinde olduğu bir savaş, bölge savaşı olur ve en çok bizi yakar.

İran’ın tespiti doğru. Ancak stratejisinde önemli eksiklikler var. Rusya da nükleer güç ama savaşa girdi. Tek başına nükleer güç olmak savaşa girmesine engel değil. Nükleer silaha ulaşayım ondan sonra elim daha güçlü olsun diye düşünüyorsa, o yanlış değil. Ama bu şekilde eli kolu bağlı olarak oturmak, İran’ı korktuğu akıbete daha çok yaklaştırır.
İÇ CEPHEYİ GÜÇLENDİRMELİ
Onun için İran’ın hem iç cephesini güçlendirmesi hem bölgenin güçlü ülkeleri ile rekabet değil acilen işbirliği içine girmesi gerekiyor. Ortadoğu’da çıbanbaşı görüntüsünde olan bir İran en başta İran’a zarar veriyor. İran’ın iç cephesi çok zayıfladı. İbrahim Reisi’nin helikopterinin düşmesi ve İsmail Haniye suikastı bize bunu gösterdi. Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, İran’ın içindeki kırılganlığa dikkat çekerek, ülkenin Farisi, Azeri, Kürt ve Beluc başta olmak üzere çeşitli gruplara bölünebileceği uyarısı yaptı. “İran dağılır” dedi. İran’daki asıl sorun, molla rejiminin sallanıyor olması. Mahsa Emini’nin ölümünün ardından patlak veren eylemler bunu ortaya koydu. İran birkaç kez iç savaşın eşiğinden döndü. İran halkı refah ve özgürlük istiyor. Rejim ise daha çok fakirleştiriyor, özgürlükleri daha çok kısıyor.

İran ayrıca bölge ülkeleri ile çok sert bir rekabet içinde. Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ı destekliyor. Türkiye ve Azerbaycan’ın desteklediği Zengezur Koridoru’nu engelliyor. Türkiye yerine PKK’nın yanında yer alıyor. Irak’ta ve Suriye’de, Türkiye ile rekabet halinde. Esed’in Erdoğan’la görüşmesini engelliyor. Türkiye-Suriye normalleşmesine fırsat vermiyor. Suudi Arabistan’a karşı Husileri destekliyor.
YENİ STRATEJİ LAZIM
İran’ın artık yeni bir strateji belirlemesi gerekiyor. İran’ın artık yeni bir tehdit ve fırsat konsepti oluşturması gerekiyor. Çünkü artık İran’ın savunması Beyrut, Şam ve Bağdat’tan başlamıyor. Tahran artık tehdit altında. İran, bu süreci bölge ülkeleri ile rekabet halinde değil, işbirliği yaparak atlatabilir. Türkiye ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkeleri ile sıkı bir işbirliğine girmesi gerekiyor. Yoksa bugün için tüm kalelerini teslim ederek, Hizbullah’ı, Hamas’ı, Husileri yalnız bırakarak bu süreci atlatabilir. Ama yarın çok geç olur. Çünkü ABD ve İsrail, bölgede nükleer güce sahip olan bir İran istemiyor. Bunu engellemek için her şeyi yapacaklar.
GÖRMELİLER
Gelinen aşamada savaş bölgeye yayılırken,
1- Esed, artık İran’ın kendisini koruyamayacağını görmeli.
2- İran ise hızla bölgesel ittifaklar kurmalı. Çünkü İsrail’in asıl hedefi İran... İran, nükleer programını tamamlamak istiyor. İsrail ve ABD ise İran’ın nükleer güce ulaşmasını engellemek istiyor.