Trump, Şara ve Suriye denklemi: Seni var da edebiliriz, yok da!
Esad rejimi düşeli daha birkaç saat olmuştu ki, Washington'dan yapılan açıklamalar Suriye sahnesinde yeni bir dönemin habercisiydi. Biden’ın, “Lafa değil, icraata bakacağız” sözleriyle başlayan bu yeni süreç sonrası Trump ile Şara’yı aynı odada buluşturabilmek, el sıkıştırıp, göz göze getirebilmek başlı başına büyük bir işti. Ardında beş maddelik bir şart listesi vardı, sonra geçmiş yeniden hatırlatıldı ve nihayetinde, yaptırımların sürdüğü bir senaryoda Suriye’ye birkaç haftalık ömür biçildi. Mesaj açıktı: Seni var da edebiliriz, yok da… Yunus Paksoy, Hürriyet’teki köşesinde Trump, Şara ve Suriye denkleminin arka planını kaleme aldı.
Haberin Devamı
/

Esad rejimi düşeli daha birkaç saat olmuştu. Biden, Suriye’nin geleceği ile ilgili şu sözleri söylemişti: “Suriye’yi ele geçirenlerin geçmişlerinde terör var. Şu an doğru cümleleri kuruyorlar ama lafa değil icraatlarına bakacağız.”
/

İşte o günlerden gelip Trump ile Şara’yı aynı odada buluşturabilmek, el sıkıştırıp, göz göze getirebilmek başlı başına büyük bir işti.O anda Beyaz Saray, Trump’ın Şara’ya 5 şartını ortaya koydu.-İsrail ile İbrahim Anlaşmaları’na katıl.-Yabancı teröristleri Suriye’den kov.-Filistinli teröristleri sınır dışı et.-DEAŞ’a karşı bizimle hareket et.-DEAŞ hapishanelerini devral.Adeta aylar önce Biden’ın temelini attığı “şartlara” Trump son halini vermişti.
Haberin Devamı
/

Geçenlerde Trump’ın Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Senato’da bazı şeyler söyledi. Öyle şeyler ki... Neresinden tutsan oraya gidecek şeylerdi bunlar.Suriye’yi yönetenler için... “FBI’ın güvenlik soruşturmasından bile geçemezler” dedi. “Suriye birkaç hafta içinde çökecek, destansı bir iç savaşa sürüklenecek kadar zayıf halde” dedi.Sonra da ekledi: “Biz Suriye’nin başarılı olmasını istiyoruz. Ama eğer yardım etmezsek yaşanacaklar bunlardır.”Birkaç gün sonra Trump, Suriye’ye tüm yaptırımları fiilen kaldırdı.
/

Peki Kongre’nin getirdiği yaptırımları Trump kaldırabilir miydi? Hem evet hem hayır. Geçici olarak evet, kalıcı olarak hayır. Yani yaptırımlar Trump istediği an geri dönebilir.Rubio’nun o yoruma açık sözlerinden birkaç gün önce Kongre’nin en baba senatörlerinden, Trump’ın en yakınındakilerden olan Lindsey Graham, Ankara’daydı.Almış arkasına Anıtkabir’i bazı mesajlar veriyordu. Dedi ki... “Buraya, Türklerle birlikte, Türkiye’nin, İsrail’in ve hepimizin barış içinde yaşayabileceği, Suriye’ye barış ve istikrar getirmenin yollarını aramak için geldim.”Şimdi resmin parçaları yavaş yavaş oturuyordur herhalde.-Şara önce teoride, sonra fiilen kabul edildi.-Trump’la görüşme ile Washington çevrelerinde meşruiyet verildi. -Yaptırımlar kaldırılarak boğazdaki bir düğme gevşetildi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Fakat... Önce şartlar ortaya kondu, sonra geçmişi yeniden hatırlatıldı ve nihayetinde de yaptırımların sürdüğü bir senaryoda Suriye’ye birkaç hafta ömür biçildi.Yani buradaki cüretkâr mesaj netti aslında: Seni var da edebiliriz, yok da.Beyaz Saray’ın mesajında da Kongre’nin mesajında da ortak nokta, İsrail’in çıkarlarının da gözetileceğiydi.
/

Peki PKK’nın Suriye kolu ne olacak? Bir de o noktaya bakalım.ABD, Suriye’deki askeri varlığını koruyacağını net olarak açıkladı. PKK’nın Suriye kolu SDG ise Şam ile entegrasyon için martta anlaşma imzalamıştı.Geçenlerde Dışişleri Bakanı Fidan, bu yönde henüz hiçbir adım atılmadığını söyledi. “Sözler yerine getirilsin” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “hızlanın” mesajını yineledi. Şara’ya “dikkatini ayırma” tembihi yaptı. Şara’nın önünde Trump’ın şartları, Kongre’nin yaptırım sopası, Rubio tarafından biçilen üstü örtülü “yaşam ömrü” ve Türkiye’nin SDG konusunda haklı olarak beklediği gecikmiş adımlar var.İşin içinden nasıl çıkar... Onu bilemem.Bildiğim şey şu ki ne her an geri gelebilecek yaptırımlar hayrına kalktı, ne de Amerika’nın yarın öbür gün Suriye sahasını askeri ya da diplomatik olarak bırakıp gitme hevesi var.Şam’daki havuç da Amerikan sopası da taa Washington’dan görülüyor.