Vekalet-i Fakih ne demek? Kısaca Vekalet-i Fakih kavramı nedir?
Şii İslam’da bilinen bir kavram olan Vekalet-i Fakih dini rehberlik etme konusunda yetkiye sahip kişilerin yönetimiyle ilgili bir durum olarak kabul edilebilir. Peki, Velayet-i Fakih olarak da bilinen Velaket-i Fakih nedir, bu kavram tam olarak ne demek?

VEKALET-İ FAKİH NEDİR?
Vekâleti-i Fakih, İslamî bir kavram olup özellikle Şii İslam'da önemli bir yere sahiptir. "Velâyet-i Fakih" olarak da bilinir. Bu kavram, dinî ve siyasi liderliğin İslam hukukunu ve ahlakını en iyi bilen fakih (İslam hukukçusu) tarafından yürütülmesi gerektiğini savunur.
Vekâleti-i Fakih, Şii İslam'da fakihlerin, yani İslam hukuku ve şeriat konusunda uzman olan din âlimlerinin, toplumu yönetme ve dini rehberlik etme yetkisine sahip oldukları inancına dayanır. Bu yetki, İmam Mehdi'nin gaybet döneminde (gizlilikte olduğu süre boyunca) fakihlere devredilmiştir.
Fakih, dini otorite olarak toplumun hem dünyevi hem de uhrevi (ahiret ile ilgili) işlerini yönetir. İslam hukuku çerçevesinde adaletin sağlanması ve İslamî kuralların uygulanmasından sorumludur.

On ikinci İmam Mehdi'nin gaybet dönemi boyunca (ortadan kaybolduğu dönem) fakihler, onun vekili olarak kabul edilirler ve onun dönüşüne kadar toplumu yönetirler. Vekâleti-i Fakih kavramı, Şii İslam'da erken dönemlerden itibaren şekillenmeye başlamış, ancak özellikle 20. yüzyılda Ayetullah Ruhullah Humeyni tarafından sistematize edilmiştir.
Humeyni, bu kavramı İran İslam Devrimi sırasında ve sonrasında, İslam Cumhuriyeti'nin temel yapısını oluşturmak için kullanmıştır. Humeyni'nin teorisi, fakihin sadece dini lider değil, aynı zamanda siyasi lider de olması gerektiğini savunur.

İRAN’DA ÖNEMLİ ROL OYNADI
İran İslam Cumhuriyeti: İran'da 1979 İslam Devrimi sonrası, Vekâleti-i Fakih teorisi, anayasal bir çerçeveye oturtularak ülkenin yönetiminde temel bir rol oynamaya başladı. Bu yapı içinde, en yüksek otorite olan "Rehber" (lider), ülkenin hem dini hem de siyasi lideridir.
Eleştiriler ve Tartışmalar: Vekâleti-i Fakih kavramı, bazı çevrelerde tartışma konusu olmuştur. Eleştirmenler, bu sistemin otoriter ve demokratik olmayan yönlerini vurgularken, destekçileri ise İslamî değerlerin korunması ve adaletin sağlanması için gerekli olduğunu savunurlar.
Vekâleti-i Fakih, Şii İslam'da fakihlerin dini ve siyasi otoriteyi ellerinde bulundurduğu bir yönetim anlayışını ifade eder. Bu kavram, özellikle İran İslam Cumhuriyeti'nde belirgin bir şekilde uygulanmakta olup, İslam hukukunun ve şeriatın en üst düzeyde rehberlik ettiği bir devlet yapısını öngörür. Bu sistem, hem dini hem de dünyevi otoritenin birleştiği bir yapı sunar ve İslamî değerlerin toplumsal hayatta belirleyici olmasını amaçlar.