CANLI İstanbul'da Rusya-Ukrayna zirvesi I Gelişmelerde son durum: Putin yarın görüşmeye gelecek mi? Trump: Türkiye'ye gidebilirim...

İstanbulda Rusya-Ukrayna zirvesi I Gelişmelerde son durum: Putin yarın görüşmeye gelecek mi Trump: Türkiyeye gidebilirim...
expand

Tüm dünyanın beklediği görüşme için gözler İstanbul’da. Yarın Türkiye'de gerçekleşmesi planlanan Ukrayna ve Rusya arasındaki ilk doğrudan barış görüşmeleri öncesinde peş peşe açıklamalar gelmeye devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'ya koşulsuz ve doğrudan müzakereleri 15 Mayıs'ta İstanbul'da yeniden başlatmayı teklif etmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, İstanbul’da olacağını doğruladı ancak henüz Moskova’dan Putin’in katılımına dair teyit gelmedi. Rusya'yı İstanbul'da temsil edecek heyetteki isimlerin kim olacağına yönelik soruya Kremlin, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gerekli gördüğü zaman açıklarız." şeklinde yanıt verdi. Trump'tan ise yeni açıklama geldi. İşte İstanbul’un ev sahipliğinde gerçekleşmesi planlanan Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine dair son dakika gelişmeler….

Trump: "(Rusya'ya yönelik) ikincil yaptırımları her zaman göz önünde bulunduruyorum"

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna ile savaş ve İran'a olan desteği nedeniyle Rusya'ya yönelik "ikincil yaptırımları her zaman göz önünde bulundurduğunu" belirtti.

Trump, başkanlık uçağı Air Force One'da basına açıklamalarda bulundu.

Trump, Ukrayna ile savaşı ve "İran'a desteği" nedeniyle Rusya'ya yönelik yaptırımlara ilişkin soruya "Dediğim gibi, bu konuda konuşmak istemiyorum ancak her zaman ikincil yaptırımları göz önünde bulunduruyorum." yanıtını verdi.

Daha önce İran'a "ikincil yaptırımlar uygulayarak iflasa sürüklediğini" savunan Trump, o dönem kendisi başkan olsaydı 7 Ekim 2023'te olanların gerçekleşmeyeceğine ilişkin ifadelerini yineledi.

Trump, "Bildiğiniz gibi İran'a tekrar ikincil yaptırımlar uyguladım ve umuyorum ki doğru kararı verecekler. Öyle ya da böyle bir şey olacak. Nükleer silahlara sahip olamazlar. Bu nedenle bunu ya dostça ya da dostça olmayan şekilde yapacağız." dedi.

 

Kanada Başbakanı Carney, İstanbul'da yapılacak Rusya-Ukrayna müzakerelerini "önemli" buluyor

Kanada Başbakanı Mark Carney, Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da Rusya-Ukrayna arasında yapılacak barış müzakerelerini "önemli" olarak niteledi.
  

Skynews kanalına röportaj veren Carney, ABD Başkanı Donald Trump'la mayıs başındaki Oval Ofis görüşmesi, Rusya-Ukrayna barış müzakereleri ve dış politika konularında değerlendirmelerde bulundu.

Carney, Rusya-Ukrayna arasındaki barış görüşmelerinde bazı dalgalanmaların olduğunu bildiğini, tarafların 15 Mayıs Perşembe İstanbul'da bir araya gelecek olmasını "önemli" bulduğunu belirtti.

Kremlin: Rus heyeti, Ukrayna heyetini yarın İstanbul'da bekleyecek

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Rus heyeti, Ukrayna heyetini yarın İstanbul'da bekleyecek" dedi.

 

Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da Rusya-Ukrayna arasında yapılacak görüşmelere katılacak Rus heyetinin kimlerden oluşacağıyla ilgili soruyu yanıtlayan Peskov, "Devlet Başkanından bu konuda talimat geldiğinde açıklayacağız. Şimdilik bu yönde bir talimat yok. Putin'in 11 Mayıs'taki açıklamaları geçerliliğini koruyor. Rus heyeti, Ukrayna heyetini yarın İstanbul'da bekleyecek" ifadelerini kulandı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow
Trump: Türkiye'ye gelebilirim

Trump, Ukrayna'daki barış konusunu müzakere etmek amacıyla Türkiye'ye gelebileceğini açıkladı. 

"PUTIN KATILMAMI İSTİYOR"

Trump açıklamasında, "Türkiye'ye gidebilirim. Putin benim de zirveye katılmamı istiyor" ifadelerini kullandı.

İstanbulda Rusya-Ukrayna zirvesi I Gelişmelerde son durum: Putin yarın görüşmeye gelecek mi Trump: Türkiyeye gidebilirim...

AB ülkeleri Rusya'ya yönelik 17. yaptırım paketinde uzlaştı

 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, özellikle Rusya'nın petrol taşıdığı gölge filosunu hedef alan 17. yaptırım paketinde anlaştı. 

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, AB ülkelerinin, Rusya'ya yönelik yaptırım paketinde uzlaştığını açıkladı.

Ukrayna'da devam eden savaşı sona erdirmek amacıyla Rusya'ya yönelik baskıyı artırdıklarına işaret eden Kallas, AB üyesi ülkelerin 17. yaptırım paketine ilişkin anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Kallas, yeni yaptırımların, Rusya'nın savaşı finanse etmek amacıyla yasadışı olarak petrol taşıyan gölge filosunun büyük kısmını hedef aldığını ifade etti.

Bütün detayları paylaşılmayan yeni yaptırımlar kapsamında, Rusya'nın petrol ihracatındaki kısıtlamaları aşmak için kullandığı 200 civarında tankerin kara listeye alınması bekleniyor.

Rus savunma sektörüne mal tedarik ettiği iddia edilen bazı üçüncü ülkelerdeki şirketler ile çok sayıda birey ve kurumun da AB yaptırım listesine eklenmesi öngörülüyor.

Yeni yaptırımların, 20 Mayıs'ta Brüksel'de düzenlenecek AB dışişleri ve savunma bakanları toplantısında resmen onaylanması planlanıyor.

AB, savaş nedeniyle şimdiye kadar Rusya'ya yönelik 16 yaptırım paketini hayata geçirdi.

Bu çerçevede Rusya'ya, ticaret, finans, petrol ve kömür de dahil enerji, sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ve lüks ürünler ile altın ve elması da içeren geniş yelpazeye yayılmış kısıtlamalar uygulanıyor.

Deniz yoluyla taşınan ham petrol ile bazı petrol ürünlerinin Rusya'dan AB'ye gönderilmesine yönelik yasak, bazı Rus bankalarının uluslararası ödeme sistemi SWIFT'ten çıkarılması ve çok sayıda yayın kuruluşunun faaliyetlerinin askıya alınması da yaptırımlar arasında yer alıyor.

AB'nin yaptırım listesinde 2 binden fazla kişi ve kurum bulunuyor.

Putin Türkiye'ye gelecek mi?

 Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 15 Mayıs'ta Ankara'da bir araya geleceğini, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de Türkiye'ye gelmesini bekleyeceğini söyledi. Kremlin'den henüz yanıt gelmedi.

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de yerel ve yabancı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Zelenski, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik 15 Mayıs'ta Türkiye'de yapılacak görüşmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Savaşın bitmesi için Rusya'ya önce 30 günlük, daha sonra da ABD'nin önerisi ile tam ve koşulsuz ateşkesi teklif ettiklerini anımsatan Zelenski, Rusya'nın bunu kabul etmediğini belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Putin'in, savaşı sona erdirmek için müzakerelerin tekrar İstanbul'da yapılması yönündeki teklifini kabul ettiklerini dile getiren Zelenski, 15 Mayıs'ta Putin'i Türkiye'de bekleyeceğini söyledi.

"Türkiye'de Putin ile bir görüşme yapmayı bekleyeceğiz"

Zelenski, "Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye'nin başkentinde bir görüşme yapacağımızı görüştük. Bu, Perşembe günü Ankara'da olacak." ifadesini kullandı.

Putin'in de Türkiye'ye gelmesini bekleyeceğini, onun gelmesi için "elinden geleni" yapmaya çalışacaklarını kaydeden Zelenski, "Türkiye'de Putin ile bir görüşme yapmayı bekleyeceğiz." diye konuştu.

Zelenski, "Onunla (Putin) bir araya gelmeye hazırım. Şimdiye kadar başka formatlar üzerinde çalışmadık veya görüşmedik." dedi.

Putin'in savaşı sürdürmek istediğini savunan Zelenski, bu görüşünü ABD Başkanı Donald Trump ile de daha önce paylaştığını aktararak, "(Putin'in) Benimle doğrudan müzakerelere girmekten korktuğunu hiç söylemiyorum bile." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya tarafından sadece Putin ile görüşebileceğini ifade eden Zelenski, Rusya'da bu yöndeki kararların Putin tarafından verildiğini kaydederek, "Çünkü ateşkesi onunla müzakere etmem gerekiyor." dedi.

ABD Başkanı Trump'ın Türkiye gelip gelmeyeceğine dair bir bilgisi olmadığını belirten Zelenski, Trump'ın gelmesinin, Putin'in gelmesini de bir şekilde teşvik edebileceğini savundu.

Zelenski, Putin'in Türkiye'deki görüşmelere katılmasının ateşkesin sağlanmasına yol açabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla her türlü duygudan çok daha önemli bir sonuca ulaşabiliriz. Sonuç savaşın sonudur. Birinci adım ateşkestir. Herkes koşulsuz destekliyor. Hadi bunu yapalım."

Putin'in perşembe günü Türkiye'ye gelmemesi durumunda, Rusya'nın savaşı bitirmek için hazır olmadığı göstereceğini savunan Zelenski, bu durumda ABD, Avrupa ülkeleri ve diğer müttefiklerin Rusya'ya yaptırımların uygulaması gerekeceğini belirtti.

Zelenski, 2022'de Rusya ile müzakereleri yasaklayan kararnamenin kendisi tarafından imzalanmasına değinerek, bu kararın Ukrayna Devlet Başkanı için geçerli olmadığına dikkati çekti.
 

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow
Ruslar, müzakerelerden Türkiye'nin desteğiyle barış çıkacağını umuyor

Başkent Moskova sakinleri, AA muhabirine, Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da Rusya ile Ukrayna arasında yapılacak barış müzakereleriyle ilgili beklentilerini anlattı ve Ankara'nın bu konudaki girişimlerini değerlendirdi.

"Türkiye'ye çabalarından dolayı minnettarım"

Soyadını vermek istemeyen Vasiliy, İstanbul'daki görüşmelerden barış beklediklerini dile getirerek, "Görüşmelerin nasıl sonuçlanacağını bilemiyorum. Nasıl olsa kararlar hükümetimiz tarafından alınıyor. Ancak barışın sağlanmasını istiyorum. Çünkü her iki tarafın büyük kayıpları var. Herkes bu durumdan yoruldu. Sadece iki ülke değil, tüm dünya barış istiyor. Dolayısıyla görüşmelerin en az 30 gün ateşkesle, devamında da nihai barışla sonuçlanacağını umuyorum." dedi.

Türkiye'ye bu konudaki çabalarından dolayı minnettar olduğunu anlatan Vasiliy, "Türkiye, bu savaşı mümkün olduğunca hızlı şekilde sonlandırmaya çalışıyor ve müzakereler için yer sunuyor. Türkiye, bu konuda yardımcı olmayı başarırsa, ülkelerimiz arasındaki ilişkiler daha iyi olacak, Türkiye ve Türk halkına daha fazla saygı gösterilecek." diye konuştu.

"Türkiye'nin savaşan iki tarafı birleştireceğini umuyorum"

Rusya Devlet Beşeri Bilimler Üniversitesi öğrencisi Sona Bahşiyeva, müzakereler için Türkiye'nin adres gösterilmesinin tesadüf olmadığını belirterek, "Türkiye, arabuluculuk rolünü üstleniyor. Çünkü bu konu Türkiye'yi de bir nevi ilgilendiriyor. Tarih açısından Rusya ve Türkiye birbirine bağlı. İki ülke arasında asırlardır devam eden bağlar var. Ayrıca Türkiye, dünyada coğrafi açıdan stratejik konuma sahip." şeklinde konuştu.

İstanbul'daki görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkacağı umudunu paylaşan Bahşiyeva, "Müzakerelerin başarıyla sonuçlanacağını umuyorum. Çünkü özellikle ABD'de Donald Trump'ın iktidara gelmesiyle savaşın sona ereceğine ilişkin koşullar oluştu. Trump, söz konusu meseleye dair endişelerini defalarca dile getirdi. Bu durumda bağlayıcı güç olan Türkiye'nin savaşan iki tarafı birleştireceğini ve savaşın sonlandırılacağını umuyorum." ifadelerini kullandı.

Bahşiyeva, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın krizin çözümüne yönelik girişimlerine değinerek, şunları söyledi:

"Erdoğan, iki taraf arasında dengenin sağlanmasına yönelik siyaset izliyor. O, Batı Avrupa ülkeleri ile Rusya arasında güç dengesini korumaya çalışıyor. Eğer Erdoğan, müzakerelerin İstanbul'da gerçekleşmesi sayesinde meselenin çözümü konusunda yardımcı olabilirse, bu çok olumlu karşılanacak. Uluslararası toplum ve Türk halkı onun (Erdoğan) müzakerelere katkılarını takdir edecek."

"Ukrayna krizinin barış yoluyla çözülmesini istiyorum"

Rus vatandaşı Natalya da Ukrayna krizinin barış yoluyla çözülmesini istediğini vurgulayarak, "Müzakerelerin hangi ülkede ve kimin desteğiyle gerçekleşeceği benim için önemli değil. Önemli olan sonuca varılması. Eğer her iki taraf da masaya oturursa, birbirine karşı adım atmış olur. Türkiye'nin desteğiyle bu gerçekleşirse, bunu memnuniyetle karşılayacağım." dedi.

Moskova sakini Oleg ise savaşın üç yıldır sürdüğünü ve er ya da geç sona ermesi gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin bu süreçteki arabuluculuk rolünü olumlu karşıladığını kaydeden Oleg, "Türkiye ve Erdoğan, meselenin çözümüne katkıda bulunabilirse bu olumlu bir gelişme olacak. Her arabulucu bir artıdır." diye konuştu.

Alman uzmana göre Rusya-Ukrayna müzakereleri için İstanbul’dan daha uygun bir yer yok

Berlin Hür Üniversitesi'nde görev yapan siyaset bilimci Hajo Funke, Ukrayna ile Rusya arasında yapılacak müzakereler için İstanbul’dan daha uygun bir yerin olmadığını belirtti

Rusya ile Ukrayna arasında Şubat 2022’de başlayan savaşın üzerinden 3 yıldan fazla bir zaman geçti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 11 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, Ukrayna ile İstanbul’da ön koşulsuz doğrudan görüşmelerin 15 Mayıs'ta yeniden başlatılmasını önerdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de o gün Putin’i Türkiye’de bekleyeceğini söyledi.

Bu gelişmeler tüm gözleri yarın Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da yapılacak barış görüşmelerine çevirdi.

Siyaset bilimci Funke, Rusya ile Ukrayna arasında barış sağlanmasına dönük son çabaları AA muhabirine değerlendirdi.

Funke, İstanbul'da Mart 2022'de de Rusya ile Ukrayna arasında müzakere yapıldığına işaret ederek, “İstanbul’da bir araya gelmek bir umut işaretidir.” dedi.

Söz konusu dönemde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arabuluculuğunda çok kapsamlı müzakere sonuçları elde edildiğini anımsatan Funke, “Ve bu sonra Zelenski'nin istediğini istemeyen ve engelleyen NATO'nun müdahalesi nedeniyle başarısız oldu. Özellikle (Joe) Biden yönetimindeki ABD ve (Boris) Johnson yönetimindeki İngiltere’nin” diye konuştu.

Johnson’ın daha sonra nisanın ilk yarısında Kiev’e giderek (savaşa) devam edilmesi sinyalini verdiğini aktaran Funke, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in de ‘bir daha asla böyle bir saldırganlık yapamaması için Rusya'yı zayıflatmak istiyoruz’ dediğini, bunun da gerilimin artması yönünde bir sinyal olduğunu anlattı.

Funke, söz konusu dönemde savaşta 30 bin ölü ve yaralının ifade edildiğini, şimdi ise bu sayının yüz binlere yükseldiğini dile getirerek, “İstanbul’un sinyalini yeniden başlatmanın zamanı geldi. Vladimir Putin de bunu ‘kesintiye uğrayan görüşmeleri sürdürmek istiyoruz’ şeklinde söyledi.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin her iki tarafça da da farklı şekillerde arabulucu olarak kabul edildiğini vurgulayan Funke, bunda Erdoğan'ın yaklaşımının da etkili olduğunu vurguladı. Funke, “Bu bakımdan İstanbul uygun yerdir. Daha iyi bir yer yok.” ifadesini kullandı.

Riyad’ın veya Batı Avrupalı başkentlerin buna uygun olmadığına dikkati çeken Funke, “Yani İstanbul bir uzlaşmaya varmak için en iyi ve belki de son şanstır.” dedi.

Funke, Putin’in görüşmelere katılmasının beklenip beklenmediğine ilişkin soruya “Putin sadece (müzakerelerin) başarılı olma ihtimali net olduğunda gelir.” yanıtını verdi.

“O da gelirse ben de gelirim” şeklindeki küçük oyunların ciddi bir şey olmadığını belirten Funke, ciddi müzakerelerin her iki tarafın çıkarlarının örtüşmesine dayandığını da vurguladı.

Funke, her iki ülke için de büyük zorluğun iki ülkenin güvenliği ve toprak uzlaşısı konusunda ilerleme kaydedilip kaydedilmeyeceği olduğuna değinerek, “Bunlar iki temel noktadır. Bu saatlerde perşembe gününe kadar ilerleme kaydedilirse, o zaman iyi bir başlangıç olabilir. Ancak bunu ancak perşembe günü bilebiliriz.” diye konuştu.

10 Mayıs’ta Avrupalı liderlerin Kiev’e yaptıkları ziyareti de değerlendiren Funke, “Bu, önemi abartılmaması gereken bir sinyaldi.“ şeklinde konuştu.

Funke, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in Rusya’nın önerileri kabul etmemesi durumunda Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırımları sertleştireceği yönündeki çıkışını eleştirerek, “Elbette bu (ziyaret) bir dayanışma sinyaliydi. Ancak Alman Başbakanımız Merz gibi ültimatomlarla her şeyi zorlamak zaten bugünlerde başarısız oldu. Bir şey getireceğini bilmeden ültimatom verilmez.” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna ve Rusya devlet başkanlarından konuya odaklanmalarını ve ciddi bir şekilde müzakerelere katılmalarını istediğini dile getiren Funke, “Bu kişiler (İstanbul’a) gelebilirler. Şimdilik kendileri gelmeyebilir veya sadece biri gelir ve sonra gider.” dedi.

Funke, biri gelmedi diye diğerinin kızmasının ciddi görünmeyeceğini söyleyerek, “Bundan daha fazlası söz konusu. Bu, savaşı bitirmekle, on binlerce, yüz binlerce ölü ve yaralıdan kaçınmakla ilgilidir.” diye konuştu.

Bu sefer başarısız olunsa da müzakerelere devam edileceği izlenimi taşıdığını vurgulayan Funke, “Eğer Ukrayna halkının, Ukrayna yönetiminin, Zelenskiy'nin ya da diğerlerinin gerçekten uzlaşmaya varmak için herhangi şansı varsa, o zaman Putin'in de vardır. Trump bunu istiyor ve her iki yönetimi de ciddi bir baskı altına alıyor.” ifadelerini kullandı.

Funke, "Almanya, Fransa ve İngiltere’nin rolü ne olabilir?" şeklindeki soruya da “Şu ana kadar yaptıkları şey, Ukrayna yönetiminin yanında olduklarını göstermek için baskıyı artırmak. Ancak bunun için geç oldu. Bu üç yıl boyunca barış girişimlerini başlatabilirlerdi. Bunu çeşitli şekillerde talep ettik, gerçekleşmedi. Bu onların zayıflığını ifade ediyor.” yanıtını verdi.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow