Obama tarih yazdı: İlk siyahi ABD başkanı

Obama tarih yazdı: İlk siyahi ABD başkanı
expand

ABD'de yapılan başkanlık seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına göre, Demokrat Parti'nin siyahi adayı Barack Obama ABD'nin yeni başkanı oldu. Kıran kırana geçen yarışta kilit eyaletleri alan Obama, Cumhuriyetçi rakibi John McCain'i alt etti.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Obama 338 delegeyle yüzde 55 oranında oy alırken, McCain 159 delegeyle yüzde 50 oy oranında kaldı.

Seçimin kaderini "kararsız" eyaletler belirledi. Obama, kampanya süresince Cumhuriyetçilere tam olarak üstünlük sağlayamadığı kilit  eyaletleri kazanarak seçimin galibi oldu.
 
50 eyaletin yaklaşık 40'ında seçimi kimin kazanacağı belliydi. Geride kalan eyaletlerde ise kararsız seçmenler çoğunluktaydı.

İşte bu eyaletlerden en önemlileri olan Ohio, Pennsylvania ve Florida'da sandıktan Obama çıktı.

Gözlerin çevrildiği diğer yerler ise, büyüklüğüyle orantılı olarak çok delege sayısına sahip eyaletlerdi. 55 delegeye sahip California ve 31  delegeye sahip New York'ta da Obama galip geldi.

Seçime katılım oranı yüzde 66

Seçime katılım oranı yüzde 66 civarında oldu. 1960 yılında John F. Kennedy'nin kazandığı seçime katılım yüzde 63.1, 2004'te George Bush'un kazandığı seçime katılım oranı ise yüzde 55.3 olmuştu.

Tarihi zaferler

Barack Obama'nın başkanlığı kazanması, ABD başkanlık seçimleri tarihine yeni bir ezici zafer daha ekledi.
 
Son iki dönemin ABD Başkanı George W. Bush, 2000 yılındaki ilk seçiminde sadece başkan seçilmek için yeterli 270 delege, 2004'deki ikinci seçiminde ise 286 delege kazanmıştı.

Amerikan başkanlık seçimi tarihinde "ezici" diye nitelenebilecek delege sayısı ile seçimi kazanan başkanlar, seçim tarihleri ile kendileri ve rakiplerinin aldığı delege sayıları şöyle:

- Theodore Roosevelt 1904'te 336, rakibi Alton Parker 140 delege.
- Woodrow Wilson 1912'de 435, rakibi Roosevelt ve William Taft 96 delege.
- Warren Harding 1920'de 404, rakibi James Cox 127 delege.
- Herbert Hoover 1928'de 444, rakibi Alfred Smith 87 delege.
- Franklin D. Roosevelt seçimi kazandığı 4 seçimde (1932, 1936, 1940 ve 1944) sırayla 472, 523, 449 ve 432 delege.
- Lyndon Johnson 1964'te 485, rakibi Barry Goldwater 52 delege.
- Richard Nixon 1972'de 520, rakibi George McGovern 17 delege.
- Ronald Reagan 1984'te 525, rakibi Walter Mondale 13 delege.

Bush'tan davet

ABD Başkanı George Bush, "harika" bir seçim sonucu başkan seçilen Barack Obama'yı zaferinden dolayı telefonla kutlarken, Beyaz  Saray'a da davet etti.

Sözcüsünün açıklamasına göre, Obama'yı arayan Bush, "Sayın başkan, tebrikler! Sizin için, aileniz ve taraftarlarınız için müthiş bir gece. Laura ve ben sizi kutlamak için arıyoruz; sizi ve büyüleyici eşinizi..." ifadesini kullandı.

Bush, "Bu geçiş gayet yumuşak şekilde olacaktır. Siz, hayatınızın en büyük yolculuklarından birine çıkmaktasınız. Tebrikler, yolculuğun zevkli geçmesini dilerim" diye konuştu.

Bush, Obama ve ailesini Beyaz Saray'a davet etti. İktidar koltuğunu 20 Ocak'ta devredecek olan Bush, daha sonra da Obama'nın rakibi John McCain'i arayıp mağlup cumhuriyetçi adayı teselli etti.

Obama'nın kazandığı yerler ve delege sayısı: 349 (Yüzde 57)

    CALIFORNIA 55
    COLORADO 9
    CONNECTICUT 7
    DELAWARE 3
    DISTRICT OF COLUMBIA 3
    FLORIDA 27
    HAWAII 4
    ILLINOIS 21
    IOWA 7
    INDIANA 11
    MAINE* 4
    MARYLAND 10
    MASSACHUSETTS 12
    MICHIGAN 17
    MINNESOTA 10
    NEVADA 5
    NEW MEXICO 5
    NEW HAMPSHIRE 4
    NEW JERSEY 15
    NEW YORK 31
    OHIO 20
    OREGON 7
    PENNSYLVANIA 21
    RHODE ISLAND 4
    VERMONT 3
    VIRGINIA 13
    WASHINGTON 11
    WISCONSIN 10

McCain'in kazandığı yerler ve delege sayısı: 159 (Yüzde 52)

    ALABAMA 9
    ALASKA 3
    ARIZONA 10
    ARKANSAS 6
    GEORGIA 15
    IDAHO 4
    KANSAS 6
    KENTUCKY 8
    LOUISIANA 9
    MISSISSIPPI 6
    NEBRASKA 4
    NORTH DAKOTA 3
    OKLAHOMA 7
    SOUTH CAROLINA 8
    SOUTH DAKOTA 3
    TENNESSEE 11
    TEXAS 34
    UTAH 5
    WEST VIRGINIA 5
    WYOMING 3

Tarihi zafer

ABD'de Demokrat Parti'nin başkan adayı Barack Obama, başkanlık seçimini kazanan ilk siyah olarak Amerikan tarihine geçti.

Bugün ülkede oy kullanan siyahların bir kısmının, çocuklarında otobüslerde arka sıralara oturtulduğu, beyazlarla aynı üniversiteye gitmelerine izin verilmediği, Ku Klux Klan gibi ırkçı örgütlerin saldırılarına maruz kaldığı düşünülürse, Obama'nın bu zaferi hiç hafife alınamayacak.

Seçim kampanyası boyunca, "Bu ülke siyah bir adaya hazır değil" ya da "ABD'nin güneyindeki muhafazakar beyazların bir siyahı başkan seçmesi mümkün değil" yorumlarını dinleyen Obama, bütün bunları kulak arkası ederek, emin adımlarla Beyaz Saray'a yürüdü.

46 yaşındaki Obama'nın gençliği, "değişim" mesajı, interneti kampanyasında aktif bir şekilde kullanması, seçim kampanyaları tarihinde ilk defa SMS mesajıyla başkan yardımcısının kim olacağı gibi duyuruları kaydolan seçmenlere önceden duyurması, bu zaferi getiren etkenlerden bazılarıydı.

Obama, her şeyden önce, sadece ABD'de değil, bütün dünyada "bir umut" olarak algılanıyor. Rakip Cumhuriyetçi Partinin başkan adayı John McCain, bu yüzden seçim kampanyası boyunca, Obama'nın sadece iyi konuşma kabiliyeti olan bir isim olduğunu, ülkeyi yönetmeye yeterli tecrübesi bulunmadığını vurgulayarak bu algılamayı değiştirmeye çalıştı. Ancak başarılı olamadı.

Tecrübesinin sınırlılığına rağmen Obama, Avrupa ve Orta Doğu'yu kapsayan ziyaretiyle devlet adamlığının provasını yaptı ve gittiği ülkelerde "ABD başkanı gibi" ağırlandı. Obama, "Amerika'nın iyi, olumlu olarak bilinen özelliklerine yeniden geri dönüşünü" simgeliyor birçokları için...

Tek taraflı eylemlerden, ABD Başkanı George Bush'un sergilediği "Ya bizimlesiniz ya da düşmandan yana" veya "Bize saldırılmadan biz saldıracağız" yaklaşımlarından uzak, yeni bir Amerika umudunu veriyor Obama. Bu yüzden de Irak savaşı nedeniyle ilişkilerin ciddi biçimde bozulduğu ve ABD'de "French fries" (Fransız usulü patates kızartması) sözünün bile "özgürlük patatesi" olarak adının değiştirildiği bir dönemin arkasından Obama, Fransa'yı ziyaretinde, Fransız halkı tarafından, Almanya'da Alman halkı tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.

ABD'de bu ziyaretlerin, "Obama seçimlere Fransa'da girse kazanırdı" şeklinde alaycı yorumlara yol açmasına karşın Barack Obama, dış politika konusunda tecrübesiz de olsa, bu konunun uzmanlarını bir araya toplayarak fikir alan, hem ABD'nin, hem de başka ülkelerin iyiliği için çalışan bir lider imajını perçinledi.

ABD'de ise Obama, zayıf olanın, daha az kazananın yanında yer alacağını özellikle vurguladı. McCain ile yakından ilişkilendirilen, petrol çevreleri, armatörlerle ilişkileri çerçevesinde bilinen Bush ve ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'den çok daha farklı bir tablo çizdi Obama.

Siyah, beyaz, Müslüman, Hristiyan kültürlerin arasında büyümüş, bütün bu kültürlerin özelliklerini taşıyan Obama, kimileri tarafından yeterince Hristiyan, kimileri tarafından da yeterince siyah bulunmadı. Kansaslı beyaz annesinin büyüttüğü Obama'nın, beyazların dünyasının bir ürünü olarak bazı siyahlar tarafından kabul edilmediği söylentileri bulunuyordu. Ancak Obama, bütün bunları boşa çıkardı ve bütün kültürler ve ırklar arasında birleştirici oldu.

Kendisi de siyah olan ve Cumhuriyetçi Partili olmasına karşılık Obama'yı destekleyen ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın mesajı önemliydi.

Powell, Obama'nın "gizli Müslüman" olduğu iddialarına karşılık, "Müslüman olsa ne olur? Bu ülkede 7 yaşındaki bir Müslüman Amerikalı çocuğun, bir gün bu ülkenin başkanı olma hayali kurmasında yanlış olan nedir" diye sormuştu. Powell'ın, Irak savaşında kendisinin de bir parçası olduğu Bush yönetimini, aldığı tek taraflı kararlar doğrultusunda eleştirmesi, Cumhuriyetçi Partinin, Obama'yı "terörle bağlantılı" olarak sergilemeye çalışması gibi uygulamalarını, partinin yanlış yöne gittiğinin bir göstergesi olarak sergilemesi, Obama'nın halktan aldığı desteği perçinlemesinde önemli rol oynadı.

Bu yılki başkanlık seçimlerinin bir başka özelliği ise, Obama'nın "değişim" mesajının ülkede tutması oldu. Daha önce ABD'de seçmenlerin ancak yüzde 50'sinin sandık başına veya elektronik oy verme makinelerinin başına gittiğinin görülmesine karşılık, bu seçimde müthiş bir seçmen ilgisi görüldü.

Yaklaşık 130 milyon seçmenin sandık başına gittiği söyleniyor. Obama, Washington'da eski politikaların değişeceğini ve uzlaşmacı bir yaklaşım izleyeceğini söylüyor. ABD'nin 44'üncü başkanlığına seçilen Obama, 20 Ocak 2009'da düzenlenecek yemin töreninden sonra, Beyaz Saray'ı ABD Başkanı Bush'tan devralacak. Bu tarihe kadar Bush, başkanlık görevini sürdürecek.

Bush Obama'yı kutladı

ABD Başkanı George Bush, bugünkü başkanlık seçimlerinden zaferle çıkan Demokratların başkan adayı Barack Obama'yı kutladı. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Bush'un Obama'yı başkan seçilmesinden dolayı arayarak kutladığı bildirildi.

AB Dönem Başkanı Fransa'nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de ABD'de başkanlık seçimini kazanan Barack Obama'yı kutladı. Sarkozy Obama'ya gönderdiği mektupta, 44. ABD başkanını kendisinin ve Fransa halkının kutladığını belirtti.

Obama'nın üstün başarısının olağanüstü kampanyasını taçlandırdığını belirten Sarkozy mektubunda, "Amerikan halkı sizi seçerek değişimi, açılmayı ve iyimserliği tercih etti" ifadesini kullandı.

Kenya'daki akrabaları sevinçli

Bu arada Barack Obama'nın Kenya'daki ailesi sevinçten havalara uçtu. Demokratik partinin başkan adayı olarak seçimlere katılan Obama'nın merhum babasının dünyaya geldiği Kogelo köyünde "Beyaz Saray'a gidiyoruz" nidaları yükseldi.

Bu arada polis, köyde güvenlik önlemlerini artırdı, ancak köyün yaşlıları ve Obama'nın akrabaları, "toprağın oğlu" olarak görülen Obama'nın zaferini paylaşmak için kendilerini sokaklara attı.

Önemli vaatleri

ABD'nin yeni başkanı olarak seçilen ve halka "değişim" vaat eden Barack Obama'nın, seçim kampanyası sırasında gerek kendi ülkesinde, gerekse uluslararası çapta önemli olan vaatleri, 5 ana başlıkta toplanıyor.

Reuters'ın analizine göre Obama'nın vaatleri ve seçilmesinin olası sonuçları şunlar olabilecek:

1. Obama, Irak'taki askerleri belirli bir düzen içerisinde çekmeyi, bu ülkedeki ABD askerlerini, her ay 1 tugay olmak üzere tamamen çekmeyi ve Afganistan'a daha fazla asker kaydırmayı vaat etmişti. Demokratlara oy veren seçmen, bu vaadini yerine getirmesi için Obama'ya baskı yapabilecek. Ancak Obama, son gelişmeleri, özellikle ABD'nin Irak'taki varlığının son aylarda sağladığı kazanımları dikkate alarak, bu vaadini yerine getirme konusunda yavaş davranabilir.

2. Obama, 20 Ocak 2009'da görevini devralacak. ABD ekonomisinde halkın tüketim harcamalarının arttırılarak ekonomik durgunluğa karşı mücadele edilmesini amaçlayan "ikinci teşvik paketi" bu tarihe kadar Başkan George Bush yönetimi ve Kongre tarafından yasalaştırılmazsa, Obama ve Kongre'deki demokratlar paketi geçirebilir.

3. Obama, kredi krizi içerisinde bulunan ve bu yüzden Wall Street'te hisse senetlerinin zayıflamasına, halkın emeklilik fonlarının değer kaybetmesine yol açan finans sektöründe yeni düzenlemeler için muhtemelen bir dizi adım atacak.

4. Obama, yıllık geliri 200 bin doların altında olan Amerikan vatandaşlarına vergi indirimi vaat etmişti. Bu kesim, toplam vergi mükelleflerinin yüzde 95'ini oluşturuyor. Obama, yıllık geliri 250 bin doların üzerinde olanların vergilerini ise arttıracağını söylüyordu. Ancak Obama ve Kongre'deki Demokratlar bu vaatlerinden kısmen geri adım atabilir. Vaatlerde belirtilenden daha küçük bir kesimin vergilerinde indirim, vaatlerde belirtilenin daha fazla bir kesimin vergilerinde ise arttırıma gidebilir.

5. Obama başkan seçilirse, ABD karşıtlığı ile tanınan devletlerin liderleriyle önkoşulsuz olarak görüşmeyi arzuladığını belirtmişti. Bu ülkelere örnek olarak İran, Küba ve Venezuela sayılabilir. Ancak Obama'nın bu ülke
liderleriyle görüşmesi, ABD'nin bu ülkelerle diplomatik trafiği yoğunlaştırdığı oranda anlamlı olabilecek.

Bush'tan devralacak

Dört yılda bir yapılan ABD başkanlık seçimiyle, ülkenin 44'üncü başkanı belirlendi. Seçilen Obama, 20 Ocak 2009'da düzenlenecek yemin töreniyle görevi ABD Başkanı George Bush'tan devralacak.

Bugünkü başkanlık seçimiyle Amerikan tarihinde ilk defa iki senatör birbirine karşı yarıştı. McCain Arizona, Obama da Illinois senatörü olarak ABD kongresinde görev yapıyor.

Seçimden yemine önemli aşamalar

Seçimde belirlenecek başkan ve yardımcısının, göreve başlaması için geçilmesi gereken önemli aşamalar var. Bu aşamalar ve tarihleri şöyle:

4 Kasım - Seçmenler genel seçimlerde her eyaletin 2. seçmenlerini seçti. Seçmenler teknik olarak başkan ve başkan yardımcısı adayları için değil, kendi eyaletlerinin, tercih ettikleri başkan adayına oy verecek 2. seçmenlerine, yani seçiciler kuruluna gidecek delegelere oy verdi.

9 Aralık - Eyaletlerin oyların yeniden sayımı, tartışmalar ve anlaşmazlıklarla ilgili sorunları çözmesi için son gün.

15 Aralık - İkinci seçmenler başkan ve yardımcısını seçmek için kendi eyaletlerinde toplanır. Federal yasalara göre, ikinci seçmenler eyaletlerindeki seçimlerde ortaya çıkan halkın tercihine uymak zorunda değiller.

24 Aralık - 2. seçmenlerin oy sonuçlarının yasalarca belirlenen, Senato başkanı ve başka yetkililere teslim edilmesi için son gün. Ancak bu tarihe uymayan eyaletlere karşı herhangi bir yasal yaptırım yok.

6 Aralık - Kongre ikinci seçmenlerin oylarını saymak için toplanır. Başkan ve Başkan yardımcısı adaylarının seçimi kazanmak için oyların çoğunu, yani
270 oy almaları gerekir. Hiç bir aday bu çoğunluğu sağlayamazsa, Temsilciler Meclisi Başkan'ı, Senato ise Başkan Yardımcısı'nı seçer.

20 Ocak - Seçilen Başkan yemin ederek göreve başlar.

Demokratlar Senato'daki üye sayısını 56'ya çıkardı

ABD'de başkanlık seçimiyle birlikte yapılan Kongre seçiminde Demokrat Parti Kongre'nin üst kanadı Senato'daki üye sayısını 56'ya çıkardı.

100 üyeli Senato'nun 35 üyesi için yapılan seçimde, Demokratlar sandalye sayısını 56'ya çıkarırken, Cumhuriyetçiler 40 sandalye aldı. Ancak halen
belirlenmeyen 4 sandalye bulunuyor.

4 sandalyeyi de kazanması halinde Demokratlar Senato'daki "süper çoğunluğu" elde edebilecek.

Üyelerinin tamamının değişeceği, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi'nde de Demokratlar üye sayısını 247'ye çıkarırken, Cumhuriyetçiler 166 sandalye
aldı.

Halen belirlenmeyen 22 sandalye kaldı.

Obama'nın yardımcı adayı Biden kazandı

Obama'nın başkan yardımcısı adayı, Delaware senatörü Joe Biden, yedinci dönem Delaware senatörlüğünü yeniden kazandı.
Delaware eyaleti kanunları, bir senatörün, hem ABD başkan yardımcılığı için, hem de senatörlük için yarışmasına izin veriyor.

Biden, ABD başkanlık yarışında Demokrat Parti kaybederse, Delaware senatörü olarak görevine devam edecek. Obama-Biden ikilisi, ABD başkanlık seçimini kazandığı takdirde, Biden'ın yerine eyaletin görevinden ayrılmak üzere olan valisi Ruth Ann Minner tarafından başka bir isim senatör olarak atanacak.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow