Pakistan nükleer silahları ile gurur duyuyor

Pakistan'daki siyasi krizin dünya gündemini bu kadar meşgul etmesindeki en önemli unsurlardan biri ülkenin nükleer cephaneliği. Pakistan, aynı zamanda nükleer silahlara sahip olan tek Müslüman ülke.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Başta Amerikan yönetimi olmak üzere Batı dünyası nükleer silahların varlığından rahatsız. Nükleer program Pakistan ekonomisi için de bir yük.
 
Ancak bunlara rağmen her kesimden Pakistanlı, ülkenin nükleer silahlarından gurur duyuyor.
 
Pakistan genel olarak yoksul bir ülke. Ülkede insanlar düşük ücretlerle uzun saatler çalışıyor ya da yardımlarla yaşıyor. Son yıllarda ekonomik göstergeler hiç de iyi değil.
 
Ancak bu yoksul ülkenin nükleer silahları var ve Pakistan'ın bu durumu aslında şaşırtıcı değil. 1974 yılında dönemin lideri Zülfikar Ali Butto, "Gerekirse ot yiyeceğiz ama nükleer silah yapacağız" demişti.
 
Pakistanlılar yaşadıkları tüm ekonomik sıkıntılara rağmen "İslam atom bombası" dedikleri silahlarıyla gurur duyuyor ve bu gururu İslamabad'da bulunan Şahin Füzesi heykeli gibi anıtlarla gösteriyorlar.
 
Hamid Navaz adındaki genç bir Pakistanlı 5 kardeşi annesi ve babasıyla aynı evde yaşıyor. Navaz'ın ailesinin aylık geliri yaklaşık 300 dolar.
 
İş bulmak için İslamabad'a giden Navaz ve kendisi gibi iş arayan Hafizu Rahman "Nükleer silahlarımızla, Şahin füzelerimizle gurur duyuyorum. Bu silahların varlığı Pakistan'ı bölgede güçlü bir ülke haline getirdi" diyor.
 
Hamid Navaz ve Hafizu Rahman ülkelerinin nükleer silahlara yatırım yapmasından rahatsız değil. Navaz bu konudaki düşüncesini, "Ben de devlet başkanı olsam ülkemi güçlendirmek için herşeyi yaparım. Bu nedenle buraya para harcanmasından rahatsız değilim" sözleriyle ifade ediyor.
 
Pakistan ilk nükleer denemesini 1998 yılı mayıs ayında gerçekleştirdi. Nükleer çalışmaların amacı Hindistan'ın nükleer füzelerine karşı denge oluşturmaktı.
 
Pakistan'ın önde gelen siyasetçileri ve fikir adamları nükleer silahlarla ilgili spekülasyonları maksatlı görüyor.
 
İslamabad Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nden Nasrin Zehra, silahların aşırıların eline geçmesinin mümkün olmadığını düşünüyor.
 
Zehra, "Siyasi problemler dolayısıyla nükleer silahların güvenliği tehlikeye düşmez. Komuta ve kontrol yapısında bir aksaklık yok. Demokrasiye geçiş sürecinde nükleer silahların komuta kontrol kademesine yönelik bir tehdit yok. Bunlar spekülatif iddialar" diye görüş bildiriyor.