Pakistan'da olağanüstü hal ilan edildi

Pakistanda olağanüstü hal ilan edildi
expand

Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, "ülkedeki aşırı dincilerin isyanı ve yargının müdahaleleri" nedeniyle olağanüstü hal ilan etti.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Ülkedeki muhalifler gözaltına alınırken, sürgündeki eski Başbakan Navaz Şerif'in partisinin önde gelen 10 ismi de tutuklandı. Olağanüstü hal kararıyla birlikte, anayasa iptal edildi, bazı televizyon kanalları kapatıldı.
 
Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, ülkesinin tehlikeli bir yerde olduğunu ve aşırı dincilerin hükümetin yetkisini tehdit ettiğini bildirdi.
 
Müşerref, bugün olağanüstü hal ve anayasayı askıya alma kararından sonra devlet televizyonundan yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, militan eylemlerin başkent İslamabad'a bile sıçradığını belirterek, "radikal dinciler hükümetin iradesini kendi ellerine alıyor ve daha kötüsü ılımlılara kendi eskimiş fikirlerini kabul ettirmeye çalışıyor" dedi.
 
Olağanüstü hal sırasında hükümette değişiklik olmayacağını belirten Müşerref, parlamentonun çalışmaya devam edeceğini söyledi.
 
Yüksek Mahkeme Müşerref'e karşı
 
Pakistan Yüksek Mahkemesi ise, Müşerref'in ilan ettiği olağanüstü halin askıya alınmasını istedi.
 
Pakistan özel televizyonu Geo, olağanüstü halin Yüksek Mahkeme'deki komitenin 7 üyesi ve tüm yargıçlar ile Yüksek Adalet Divanı tarafından yasadışı olarak nitelendirildiğini duyurdu.
 
Yüksek Mahkeme Başyargıcı görevden alındı
 
Bu gelişme üzerine Pakistan'da Yüksek Mahkeme Başyargıcı İftihar Çaudri görevden alındı.
 
Pakistan devlet televizyonu, Çaudri'nin yerine Yüksek Mahkeme hakimlerinden Abdülhamid Doğar'ın atandığını kaydetti.
 
Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in yandaşlarından olan Doğar'ın, Çaudri hakkındaki iddiaları araştırmak üzere kurulan özel mahkemenin bir üyesi olduğu belirtildi.
 
Müşerref, Çaudri'yi 9 Mart’ta görevden alarak siyasi bir krizle karşı karşıya kalmıştı.
 
Çaudri'nin, anayasa gereğince bu yıl genelkurmay başkanlığını bırakması gereken Müşerref'in bu görevde kalmasına karşı çıkacağı endişesiyle görevden alındığı öne sürülmüştü.
 
Pakistan Yüksek Mahkemesi, geçen temmuzda, görevini kötüye kullanmakla suçlanan Çaudri hakkında iki ay süren davanın sonunda, Çaudri'nin Devlet Başkanı Müşerref tarafından görevden alınmasının "kanuna aykırı" olduğuna hükmederek, 9 Mart’ta görevden alınan başyargıcın göreve iadesine karar vermişti.
 
Olağanüstü hal ilanını takiben hükümet, özel televizyon kanallarının yayınını kesti.
 
Şerif Müşerref'in istifasını istedi
 
Pakistan'ın eski Başbakanı Navaz Şerif, Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in ülkede olağanüstü hal ilan etmesini kınayarak, Müşerref'in istifasını istedi.
 
Sürgündeki eski Başbakan Şerif, yaptığı açıklamada, "Olağanüstü hal ilanı eşi görülmemiş bir karar.Şimdiye dek hiçbir zaman yargıçlara bu şekilde davranılmadı" dedi. Şerif, "Müşerref bugün istifa etmeli ve adil seçimlerin yolunu açmalı" diye konuştu.
 
1999 ekiminde Müşerref tarafından askeri darbeyle devrilen Şerif, bu yıl 10 Eylül’de İslamabad Havalimanı’na gelmiş, ancak 4 saat kalabildikten sonra sınırdışı edilmişti.
 
Pakistan'da Yüksek Mahkeme Başkanı İftihar Muhammet Çavduri de geçen ay sonunda hükümetin sürgündeki eski Başbakan Navaz Şerif'in ülkeye dönmesine izin vermesini istemişti.
 
Butto da tutuklanacak mı?
 
Pakistan'ın eski Başbakanı Benazir Butto'nun, Dubai'den ülkesine geldiği bildirildi.
 
Muhalefetteki Pakistan Halk Partisi lideri Butto'nun sözcüsü Vecid Hasan, eski Başbakan'ın Karaçi havaalanında uçağın içinde beklediğini söyledi. Hasan, Butto'nun tutuklanıp tutuklanmayacağını ya da sınırdışı edilip edilmeyeceğini görmek için uçakta beklediğini kaydetti.
 
Pakistan'ın sürgündeki eski Başbakanı Benazir Butto, 8 yıl aradan sonra18 Ekim’de ülkesine dönmüştü.
 
Pakistan'ın Karaçi kentinde onbinlerce yandaşı tarafından karşılanan Butto, hakkındaki yolsuzluk suçlamalarının düşmesi ve Devlet Başkanı Pervez Müşerref'le iktidar paylaşımı konusunda uzlaşma sağlanması üzerine ülkesine dönme kararı almıştı.
 
Butto'yu karşılama konvoyuna düzenlenen intihar saldırısında da 145 kişi ölmüştü. Butto, 1 Kasım’da Dubai'ye gitmişti.
 
Bu arada görgü tanıkları, 100 kadar polis ve paramilisin, eski Başbakan Benazir Butto'nun Karaçi'deki evinin etrafına konuşlandırıldığını kaydetti. Bir bomba imha timinin de bölgeye geldiği belirtildi.

DÜNYADAN TEPKİLER
 
ABD endişeli
 
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Pakistan'ın olağanüstü hal ilan etmesinin "son derece üzücü" olduğunu söyledi.
 
Rice, CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, bu kararın "özgür ve adil seçimler yapılabilmesi" için alındığını umduğunu ifade etti.
 
Tüm tarafları itidalli olmaya ve derhal demokrasiye dönmeye çağıran Rice, "ABD'nin ekstra anayasal önlemleri desteklemediğini" bildirdi.
 
Öte yandan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack da, yaptığı açıklamada, Müşerref'in seçimlerin ocakta yapılması sözünü verdiğini ve ABD'nin kendisinden bunu beklediğini belirtti.
 
Müşerref'in olağanüstü hal kararı aldığı haberlerini endişe verici bulduklarını kaydeden sözcü, bu kararın Pakistan için demokraside geriye doğru atılmış sert bir adım olabileceğini ve Pakistan'ı sivil yönetime giden yoldan çıkaracağını ifade etti.
 
Komşu Hindistan'dan çağrı
 
Hindistan, Pakistan'a olağan duruma dönülmesi çağrısında bulundu.
 
Hindistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Manmohan Singh, Pakistan'da olağanüstü hal ilan edilmesinden sonra durumu değerlendirmek üzere Dışişleri Bakanı Pranab Mukherjee ile bir araya geldi.
 
Açıklamada, Pakistan'dan hızla demokrasiye dönmesinin istendiği kaydedildi. Nükleer silaha sahip iki komşu Hindistan ve Pakistan, 1947'de İngiltere'den bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana üç kez savaşmıştı.
 
İngiltere de endişeli

İngiltere, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in olağanüstü hal ilan etmesini derin endişeyle karşıladı.
 
Dışişleri Bakanı David Miliband, yaptığı açıklamada, Pakistan'ın karşı karşıya bulunduğu barış ve güvenlik tehdidinin bilindiğini, ancak bu ülkenin geleceğinin, istikrar, kalkınma ve terörle mücadele hedeflerine ulaşmak açısından demokrasi gücünün ve hukuk kurallarının kullanılmasına bağlı olduğunu ifade etti.
 
Pakistan'da bugün benimsenen önlemlerin, bu ülkeyi bu hedeflerinden uzaklaştıracağından derin kaygı duyduğunu belirten Miliband, yönetimin, anayasaya uygunluk içinde hareket etmesinin ve planlandığı gibi özgür ve adil seçimler yapmasının hayati önem taşıdığını bildirdi.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow