Tahran'ın zor kararı, İran notları...

Tahranın zor kararı, İran notları...
expand

Cumhurbaskanı Abdullah Gül, İran'da Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ve dini lider Hamaney ile görüştükten sonra temkinli konuşmayı tercih etti. "İki taraf da iyi niyetli ama arada buz dağları var" dedi. Durdu, tekrarlamak ihtiyacı duydu. "Büyük büyük buzdağları var. 30 yılın biriktirdiği sorunlar birden olmaz". CNN TÜRK diplomasi editörü Osman Sert, CNNTurk.com için yazdı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow



Buradan edindiğimiz izlenim Tahran yeni döneme alışmakta biraz zorlanacak. Aslında herkes Obama ile bir değişimin geleceğini biliyordu ama sanki herkes inanmak için gözüyle görmeyi bekledi.

Özellikle İran'ın dini liderliğinin hemen bir karar alması kolay görünmüyor. Son üç yıldır nükleer müzakereler belli bir çerçeve içinde gidiyordu. Obama parametrelere diyalog ekleyince İran için yeni bir yol haritasi çizmek gerekiyor ve bu pek de kolay olmayacak.

Elbette iki taraf da ellerin havada kalmaması, kalsa bile bunun sorumlusu olmamak için elinden geleni yapacak. Tahran Hollanda'daki Afganistan toplantısına Amerika'nın yaptığı daveti geri çevirmeyecektir. Ama iş esasa geldiğinde yani nükleer program, İsrail ve Orta Doğu, Irak konuşulmaya başlandığında iki taraf da ne kadar esneyebilecek göreceğiz.

Bu arada Türkiye Orta Doğu da hiç de yapmak istemediği bir rolü oynamaya başladı. Ankara 2003'ten beri Irak'ın boşalttığı "İran'ı dengeleme fonksiyonunu" üstlenmemek için elinden geleni yapti. Mısır-Suudi Arabistan-Ürdün üçlüsünden gelen 'bize katıl, İran'ı izole edelim' çağrılarına hep kulak tıkadı. Bunu kimi zaman Arapları kızdırma pahasına yaptı.

Hatta Araplar arasındaki problemlerin giderilmesi için yürütülen çabaların bir amacı da buydu. Araplar birlik olsun ki İran karşısında güçlü bir blok bulunsun.

Ama özellikle son Gazze krizi sonrasında ve Davos'un da katkısı ile gerçekler ortada. İran bunun farkında ve çok da mutlu değil. İsrail'in memnun oldugunu söylemek ise yanlış olmaz. Biraz ironik ama Davos tartışması bölgedeki dengeleri İran aleyhine etkiledi, İsrail'in yakın ilişkisi olan Türkiye'nin İsrail açısından işlevselliğini yükseltti.

İran sokağı yönetimden biraz farklı. Davos'tan sonra Acem kurnazı, sırf ön koltuğa oturdun diye fazla ücret talep edebilen Tahranlı taksiciler bir süre Türk elçilik çalışanlarından ücret almamış. Elçilik önünde yapılan gösterilerde içerden çıkanların elini öpenler bile olmuş. Elbette bunlar duygusal tepkiler ama kısa süre öncesine kadar Erdoğan'ın Gazze politikasının protesto edildiğini, Türk milli gün davetine girenlerin kimlikleri kontrol edildiği için herkesin Türk seferatine biraz da fişlenme korkusu ile uzak durduğunu hatırlarsak bunlar önemli işaretler.  

Şimdi Gül İran rejiminin bir numarası Hamaney ile görüştükten sadece üç hafta sonra Strazburg'ta Amerika'nın bir numarası Obama ile görüşecek. Ardından kendisini Ankara'da ağırlayacak. Bir ay içinde bu iki isimle görüşen başka devlet başkanı var mı bilmiyorum.

Aslında bu süreçte hiçbir şey bugün ya da 20 Ocak'ta başlamadı.

Haziran 2006'yı hatırlıyorum. Gül, 15 günün 3 günü Washington'da, 3 günü Tahran'da, üç günü Moskova'da kalmıştı.

Aynı şekilde süreç kısa zamanda da sonuç vermeyecek.

Bundan sonda İran'la sonuç isteyen Amerika'ya Ankara'nın vereceği mesaj "sabır" olacak.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow