Yeni güven artırıcı önlemler paketine imza

Yeni güven artırıcı önlemler paketine imza
expand

Atina'da bulunan Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni ile görüştü. İki bakan yeni "güven artırıcı önlemler" paketini imzaladı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Yeni pakette daha çok askeri konularda önlemler var. Buna göre:
 
- İki ülkenin askeri komutanları düzenli görüşmeler gerçekleştirecek.
- NATO çerçevesinde barışı destekleme harekatlarına katılmak üzere birleşik müşterek bir hareket birliği kurulacak.
- Bİrleşik bir kara birliği teşkil edilecek.
- Birleşik doğal afet, kurtarma, insani yardım görev birliği oluşturulacak.
- Trakya'da, Türk-Yunan sınırındaki birliklerin komutanları arasında görüşmeler yapılacak. 

Bu arada, Türkiye ile Yunanistan arasında açıklanan yeni güven artırıcı önlemler çerçevesinde iki ülkenin ortak askeri birlik oluşturması öngörülüyor.
 
Diplomatik kaynaklar, iki ülke arasında ilk kez yapılacak bu uygulamanın detaylarının askeri makamlarca ilerleyen günlerde yapılacak görüşmelerde kararlaştırılacağını, ortak birliğin Afganistan gibi dünyanın sorunlu bölgelerinde görev yapabileceğini kaydetti.

Babacan - Bakoyanni basın toplantısı
 
Dışişleri Bakanı Babacan, Bakoyanni ile yaptığı ortak basın toplantısında Türkiye ile Yunanistan arasında açıklanmış olan 5 yeni güven artırıcı önlemin, iki ülke arasındaki ilişkileri ilerletme yönündeki ortak iradenin kanıtı olduğunu söyledi.
 
Kıbrıs konusunun her iki ülkeyi ilgilendiren bir konu olduğunu belirten Babacan, Türkiye'nin kapsamlı bir çözüme BM parametreleri çerçevesinde ulaşabilmek için elinden geleni şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada yapacağını bildirdi.
 
Babacan, "Bu vesileyle yeniden belirtmek istiyorum ki, Yunanistan'ın ülkemizin AB sürecine verdiği destekten memnunuz, bu desteğin güçlenerek devam etmesini de beklemekteyiz. Türkiye ile Yunanistan arasındaki diyalog süreci, atılan önemli adımlarla artık bir ortaklık ilişkisine dönüşmüştür. Enerji, ticaret, bankacılık, turizm ve ulaştırma gibi sektörlerde sağlanan gelişmeler bunun açık bir kanıtıdır" dedi.
 
AB'nin değerler ve idealler bütünü olduğunu, AB üyelerinin ortak değerler ve idealler etrafında bütünleştiğini belirtten Babacan, "AB'yi tanımlarken coğrafi sınırlardan, kültürel özelliklerden, etnik unsurlardan bahsedecek olursak burada çok büyük bir hataya düşeriz diye düşünüyorum" dedi.
 
Babacan, "Türkiye tarih boyu Avrupa'nın bir parçası olarak anılan ve Avrupa'nın tarihinde etkin bir yer alan ülkedir" dedi ve Türkiye'nin sadece bir aday ülke değil, katılımcı bir ülke olduğunun altını çizdi.
 
Bakoyanni'den sıcak mesajlar
 
Dora Bakoyanni de ülkesinin ikili ilişkiler çerçevesinde karşılıklı çıkarlar yolunda sabırla yürüme kararlılığında olduğunu belirtti.
 
Kıbrıs sorununun kalıcı ve adil çözümü için, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon temeline dayanmasının son derece önemli olduğunu belirten Bakoyanni, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin bu çerçevede değerlendirilmesi ve AB kriterleri bağlamında tam üyelik amacının gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
 
Bakoyanni, "Bölgede güvenliğin ve istikrarın hakim olması, ayrıca daha da güçlü bir demokrasi için Türkiye'nin AB'ye üye olması şart" diye konuştu.
 
İkili ilişkileri geliştirme yönündeki çabaları kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Bakoyanni, her iki ülkede de yeni hükümetler olduğunu hatırlatarak, "Önümüzde açılacak fırsatlar penceresi bulunmaktadır" dedi.
 
Halklar arası dostluğu ve işbirliğinin samimi görüşmelerle daha ileri götürülebileceğini kaydeden Bakoyanni, ekonomik ilişkiler alanındaki başarıyı diğer alanlarda da göstermeye kararlı olduklarına işaret etti.
 
Yunanistan Dışişleri Bakanı Bakoyanni, görüşmelerin dostane ortamda geçtiğini belirterek, iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel, uluslararası, Balkanlar, Ortadoğu gibi konuları ele aldıklarını ve yapıcı görüşmelere devam ettirme niyetinde olduklarını sözlerine ekledi.
 
"Terörle mücadelede Türkiye'nin yanındayız"
 
Türkiye'nin terörle mücadelesine Yunanistan'ın nasıl bir destek verdiğinin ve AB ülkelerinin Türkiye'nin terörle mücadelesini daha çok desteklemesi için neler yapmayı düşündüklerinin sorulması üzerine de Bakoyanni, terör konusunda kişisel bir hassasiyeti olduğunu belirterek, "Terör kurbanlarının ailelerinin ve bütün Türk halkının karşı karşıya olduğu sorunu çok iyi anlıyorum" diye konuştu.
 
Yunanistan'ın terörün her türlüsünü şiddetle kınadığını kaydeden Bakoyanni, "Türkiye'nin maruz kaldığı terör saldırılarını kesinlikle kınıyoruz ve şiddetin hiçbir zaman, hiçbir sorunun çözümüne fayda sağlamayacağını bir kere daha belirtmek istiyorum" dedi.
 
Bakoyanni, Yunanistan'ın terör konusunda Türkiye ile işbirliği içinde olduğunu da belirterek, "Terörle mücadelenin işbirliği ve uluslararası hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
 
Karamanlis ocak sonunda Türkiye'ye gelecek
 
Görüşmeden çıkan bir diğer önemli sonuç da Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in Türkiye ziyareti oldu. Karamanlis'in ocak ayı sonunda Ankara'ya geleceği açıklandı.
 
Böylece Karamanlis, 48 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret eden ilk Yunanistan Başbakanı olacak.
 
Yunan Cumhurbaşkanı Babacan'ı kabul etti
 
Görüşmenin ardından Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas, Ali Babacan'ı kabul etti.
 
Papulyas, Babacan'ı Atina'da görmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, bu ziyaretin Karamanlis'in Ankara'ya yapacağı ziyarete ön hazırlık niteliği taşıdığını söyledi.
 
Babacan'ı çok sıcak karşıladığı görülen Papulyas, kendisinin de geçmişte Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesine emeği geçtiğini hatırlatarak, "Yılmaz-Papulyas mutabakatı (1988 yılında dönemin dışişleri bakanları Papulyas ve Mesut Yılmaz tarafından imzalanan ilk güven artırıcı önlemler paketini içeren mutabakat) hala aşılamadı. Bu da bir gecikmenin ifadesidir" dedi.
 
"Arkadaşınızı seçebilirsiniz ama komşunuzu seçemezseniz" diyen Papulyas, "İki halk barış ve işbirliği içinde yaşamalıdır. Bunu devam ettirmek görevimizdir" ifadesini kullandı.
 
Ali Babacan, Türk-Yunan İş Forumu'nda konuştu
 
Babacan, Atina ziyareti çerçevesinde toplanan Türk-Yunan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada ise, 1999 yılında başlatılan Türk-Yunan diyalog ve işbirliği sürecinin, oluşturulan mekanizmalar çerçevesinde ilerlediğini hatırlattı.
 
Babacan, son 8 yılda bu diyalogun başta ekonomi olmak üzere önemli kazanımlar getirdiğini belirterek, iki ülke işadamları arasında düzenli temaslar sürdürülmesinin, iki ülke siyasi ilişkilerine de olumlu yansımalarda bulunacağına dikkati çekti.
 
İkili ilişkilerin tüm alanlarda geliştirilmesinin Türkiye'nin samimi arzusu olduğunu söyleyen Babacan, bu çerçevede Yunanistan'ın, Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği desteğin önemini vurguladı.
 
Babacan, AB'ye tam üyeliğin Türk dış politikasının ana hedeflerinden biri olmayı sürdürdüğünü anımsatarak, bu sürecin doğal sonucunun tam üyelik olduğuna inandıklarını kaydetti.
 
"Tüm üyelikten başka bir seçenek olmaz"
 
Türkiye'nin bu süreç çerçevesinde 2002 yılından bu yana 20'inci yüzyılın ikinci yarısında gerçekleştirilenden daha fazla reformu hayata geçirdiğini söyleyen Babacan, Türkiye'nin AB'ye katılma yolunda bu reformları gerçekleştirmeyi sürdürmeye kararlı olduğunu ifade etti.
 
Babacan, "Bununla birlikte bazı AB çevrelerinde son dönemde Türkiye'yi AB'ye tam üyelikten daha zayıf bir bağ ile bütünleştirmeye yönelik çeşitli fikirlerin dolaştığını görmekteyiz. Şunu açıklıkla ifade etmeliyim ki, tam üyelikten başka bir seçenek Türkiye tarafından kabul edilemez" dedi.
 
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, birlik müktesebatına uyum konusunda Türkiye'nin atması gereken adımların hala bulunduğunu belirtirken, AB'nin de istikrarlı bir çizgi sürdürmesini beklediklerini bildirdi.
 
"Güven ve samimiyet olmadan sağlıklı ve gerçek bir ortaklık kurulamaz" diyen Babacan, Avrupa'nın büyük barış ve refah projesinin, Türkiye'nin dinamik bir ortak olarak yapacağı katkılarla daha anlamlı hale geleceğini kaydetti.
 
Babacan, "Yunanistan, bir komşu olarak Türkiye'nin üyeliğinin gerçek değerlerini anlamaktadır. Bu desteğin artarak devam edeceğine güvenebileceğimizi ümit ediyoruz" dedi.
 
Ali Babacan, Türkiye'deki ekonomik gelişmelere ve Türk-Yunan ekonomik ilişkilerine dair bilgi de verdiği konuşmasında, iki ülkenin enerji alanında gelişen işbirliğine değindi.
 
"Ege Denizi'nden daha fazla yararlanmamız gerekiyor"
 
18 Kasım'da açılışı yapılan doğalgaz boru hattı projesinin önemine işaret eden Babacan, bu hattın işlerlik kazanmasıyla Türkiye'nin AB'nin doğalgazda 4'üncü ana arteri olmak yolunda önemli bir adım attığını kaydetti.
 
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ticaret hacminin gerçek potansiyelini yansıtmadığını da belirten Babacan, ekonomik ve ticari alanda iki ülkenin ortak denizi Ege'den daha fazla yararlanılması gerektiğini belirtti.
 
Kıyı ticaretinin geliştirilmesi ve Ege'deki kıyı kentleri ile Türkiye'ye yakın adalar arasında ortak projeler oluşturulması gerektiğini ifade eden Babacan, iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin artmasının, siyasi ilişkilerin de güçlü bir seyretmesi için olumlu zemin oluşturacağını söyledi.
 
Babacan, katılımcı özel sektör mensuplarına seslenerek, iki ülke işadamlarını aslında birer büyükelçi olarak da gördüklerini, sorunların çözümünde onların desteği ve katkısının çok önemi bulunduğunu bildirdi.
 
Bakoyanni: "İleriye doğru yürüme zamanı"
 
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni de Türkiye ile Yunanistan'ın sayfayı çevirerek, yüksek hedefler koyup, ileriye doğru yürümesi zamanının geldiğine inandığını söyledi.
 
Bakoyanni, Babacan'la birlikte katıldığı Türk-Yunan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türk Yunan ilişkilerinin daha da ileri götürülmesi gerektiğini vurguladı.
 
Dora Bakoyanni, bunun gerçekleştirilebilmesi için her iki tarafın da cesaretle sağlam irade göstermesi gerektiğini belirtti.
 
"Kuşku ve şüpheleri ebediyen sürdüren olumsuz basma kalıpları yeniden üretmeyi durdurabileceğimizi kanıtlayalım ve ortak Avrupa evinde beraber yaşayalım" diyen Bakoyanni"Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine başlamasıyla birlikte ikili ilişkilerimizin tarihinde ve bölgemizde yeni bir sayfaya geçildi" dedi.
 
Seçilen Avrupa'ya giden yolun kolay olmadığını kabul ettiklerini belirten Bakoyanni, Avrupa'nın, Türkiye'den, daha önce de Yunanistan dahil tüm üye ülkelerden talep ettiği reformların, her şeyden önce Türkiye'nin kendisi ve Türk halkı için faydalı olacağını kaydetti.
 
"Yunanistan'a güvenebilirsiniz"
 
Buna örnek olarak İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi'ni veren Bakoyanni,"O Patrikhane bazı kimselerin iddia ettiği gibi Türkiye için bir tehdit oluşturmadığı gibi, bilakis onun için bir kuvvet kaynağı oluşturabilir" diye konuştu.
 
Türkiye'nin üstlendiği yükümlülükleri yerine getirdiğini ve üstünde anlaşılmış kriterlere uyduğu takdirde birliğe Avrupa ailesinin tam üyesi olarak katılması gerektiğini söyleyen Bakoyanni, "Bu konuda Yunanistan'a güvenebilirsiniz" dedi.
 
Türkiye konusunda vizyonlarının daha iddialı ve beklentilerinin daha geniş olduğunu söyleyen Bakoyanni, Fransa ve Almanya'nın 20'inci yüzyılın ikinci yarısında başardığını başarmak istediklerini belirtti.
 
Ekonomik ilişkilerdeki gelişmeye de değinen Bakoyanni, iki ülke rasındaki ticaret hacminin 2,7 milyar dolara ulaştığına dikkati çekti.
 
Yunanistan'ın, Türkiye ile ekonomik ilişkilerinin enerji, bankacılık, eni teknolojiler ve inşaat gibi bir dizi sektörde geliştiğini vurgulayan Bakoyanni, bu işbirliğinin karşılıklı güven ve anlayış iklimi yarattığını ve siyasi ilişkilerin gelişmesi için de önemli bir temel teşkil ettiğini kaydetti.
 
Bakoyanni, Türk-Yunan doğal gaz boru hattının açılışına da değinerek, "Bu projeyle güçlü bir mesaj da yollandı. İşbirliğimiz aracılığıyla projeler üretip sonuçlar alabileceğimize dair güçlü bir mesaj. İşbirliğiyle karşılıklı olarak önemli faydalar elde edebileceğimize dair bir mesaj" dedi.
 
Yunan hükümetinin kalkınma yasasıyla geçmişteki problemlerin çözümü alanında önemli adımlar attığını da ifade eden Bakoyanni, Türk işadamlarına yatırım çağrısında da bulundu.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow