SON DAKİKA
İflas haberleri altına yaradı! Resmen uçuşa geçti: Uzman isimlerden heyecanlandıran tahmin...
ABD'de bankaların art arda iflas etmesi sonrası altın piyasası resmen uçuşa geçti. Birçok yatırımcı güvenli limana koştu. Dolar ise gözden düşme eğiliminde. Peki gram altında seyir ne olacak, prim devam eder mi? İşte ayrıntılar...
Altın fiyatlarında yaşanan sert yükseliş yatırımcının dikkatini çekmeye devam ediyor. ABD'de Silikon Vadisi (SVB) ve Signature bankalarının iki gün arayla iflas etmesi sonrası altın fiyatları resmen uçuşa geçti. Peki gram altında yükseliş devam eder mi? İşte detaylar...
Ekonomist Hikmet Baydar millliyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Bankalar arasında birbirlerine günlük borç alıp verme durumları var. Buna depo deniyor. Şimdi bu bankalar günlük ellerinde biriken parayı birbirlerine günlük borç verirler.
Bu günlük verdikleri para limiti yönetim kurulu kararı ile belirlenir. O limitler çerçevesinde kimseye sormadan Hazine birimi tarafından bankanın talep ettiği rakama kadar para verilir. Bu rakamlar milyon dolar ve katları olan rakamlardır.
İflasların domino etkisi yapabileceğinden bahsediliyor. Bankalar birbirlerine borç para verdiği için batan banka nereden borç aldıysa o parayı geri ödeyemez. Diyelim ki 150 milyon dolar borç aldı, o borcu kimlerden aldıysa artık geri ödeme imkanı kalmıyor.
Bunun yanında Avrupa ve ABD bankacılık, finans sistemi nedense hem 0 riskmiş gibi kabul edilir. Halbuki tarihe baktığımız zaman ABD’de bir sürü banka batıyor ama bu hiç medyada dillendirilmiyor bile.
Dolayısıyla banka batma hadiselerinde rakamlar büyüdükçe kurtarma telaşına düşüldü. İngiltere’de Almanya’da oradaki şubelerin yükümlülükleri bir başka banka tarafından satın alındı. HSBC alım yaptı. Bunun nedeni domino etkisinin İngiltere ve Almanya’ya sıçramasını engellemektir.
Silikon Vadisi Bankası’nın iflası diğer bankalardan ne kadar borç para aldığı ile ilgilidir. Büyüklük ne kadar artarsa bu ekonomiyi o kadar etkileyecek.
Şu an Fed de devreye girmiş vaziyette ve bankalarla ilgili kurtarma çalışması yapıyor.
Güçlü mevduat çıkışı durumunda hiçbir bankanın ayakta kalma şansı yoktur. Bu bankalar ellerindeki tahvil portföylerinde ciddi zarar yazdı. ABD’de faizler sürekli artıyor. Bu da tuttukları tahvil portföyünden de zarar etmelerine yol açıyor.
Bunun için İngiltere ve Almanya’da paniği bastıracak tarzda açıklamalar geliyor. Ancak ben bunu ciddiye almıyorum. Aksine korkulan bir ağızla açıklama yapıldığını düşünüyorum.
Kısacası zaten dünyada ABD’nin izlemiş olduğu politikalardan dolayı dolardan bir kaçış durumu söz konusu olduğundan (altına yapılan yatırım, dolardan çıkış anlamındadır, kripto paraya giden para, değerli metallere giden para dolardan çıkış anlamındadır. Ülkelerin swap anlaşmaları doların alternatifini getirme çabasıdır) bunların hep bir sebebi var. ABD’nin doları yaptırım aracı olarak kullanıyor olmasıdır.
Bunun yanında ABD’de likiditede de ilk defa düşüş oldu. Bu da ciddi şekilde piyasanın likidite çekeceğinin ilk sinyalleridir.
Yakında özellikle gelişmekte olan ülkelerde krizler nedeniyle taahhütlerini yerine getirememe riski son derece arttı. Batan bankaların domino etkisi nedeniyle global ekonomiye ciddi zarar verme potansiyeli de artmıştır.
Daha önce milliyet.com.tr’de yaptığım yorumlarda ons altın için 1900 dolarların hedeflendiğini söylemiştim. Altında hala yön yukarıdır. 1946 dolara yakın zamanda fiyat vurabilir.
Şunu unutmamamız lazım ABD altının prim yapmasını istemiyor, ama görünen o ki 1950’li rakamlar büyük ihtimalle tekrar gözükecek gibidir. Bunu teknik göstergeler teyit ediyor.
Gram altında ons altına paralel hareket var. 1187 liraya ulaşma ihtimali yüksektir.”
BLG Finansal Danışmanlık Kurucu Ortağı Belgin Maviş ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle Silikon Vadisi Bankası bir girişim bankacılığıdır. Özellikle bankanın batmasındaki ana gerekçe olarak baktığımızda mevcut riskleri iyi yönetememesi yatıyor.
Ancak bu nedene ek olarak da baktığımızda bir banka batmayacaksa da mevduat sahipleri bankadan paralarını çekerlerse o banka zora düşer. Yüzde 10’luk kısım da buradan kaynaklanıyor. Yüzde 80 risklerin yönetilememesinden kaynaklıdır. Yüzde 10’luk kısım olarak görünen ise bu bankanın elinde yüklü miktarda ABD hazine bonosu ve devlet tahvili bulundurmalarıdır.
Bankalar tahvilleri bir risk karşısında kendilerini hedge etmek için bulunduruyorlar. Fed’in faiz artış politikası ve bununla birlikte şahin açıklamalar sonrası bonolardaki hareketlilik yani faizlerin artması ile birlikte tahvil faizlerinde aşağı yönlü hareketlerle ters bir orantı oluştu. Bu durum da bu bankaların ciddi anlamda zarar yazmasına neden oldu.
Fed’in daha az şahin olacağına dair hareketler ve bunun bankacılık sistemine olumsuz etkileyebileceğine dair inanışla, hatta JP Morgan’ın Fed’den mart ayındaki toplantısında faiz artırımına gidilmeyebileceğini beklemesi ons altında sert hareketi beraberinde getirdi.
ABD’de enflasyon verisine kadar altında yukarı yönlü hareketi görürüz. Şu an altın fiyatlarındaki hareket tepkidir ama bu tepki olarak kalmayabilir.
Gram altında da sert hareketleri görüyoruz. Dolar baskılanırken, ons altındaki hareket gram altını yukarı doğru çekiyor.
Ons altında 1920-1930 dirençleri aşılırsa gram altında 1180-1195 hareketini net bir şekilde görürüz.”
Ata Yatırım Stratejisti Batuhan Özşahin ise açıklamasın şu ifadeleri kullandı:
"ABD’de banka iflaslarının ana sebebi olarak, yıllar süren çok düşük faiz politikası uygulamaları ardından, FED’in faizleri yükseltmeye başlamasıyla beraber oluşan “ faiz riskinin” yeterli şekilde hedge edilmemesi ve kısa sürede bu bankalardan mevduat çıkışının yarattığı likidite krizi olarak özetleyebiliriz.
Hızlı mevduat çıkışına cevap verebilmek için, ellerinde son dönemdeki faiz yükselişleriyle birlikte değer kaybetmiş olan tahvillerden olan gerçek zararın bu bankaların özsermayelerine olumsuz etkisi FDIC (ABD’nin TMSF’si), bu bankaları kontrolüne almasına sebep oldu. ABD’de 4700’ün üzerinde ticari banka bulunuyor ve bunların arasında aktif büyüklüğü 250 milyar dolar altında olanların regülasyonu biraz daha gevşek diyebiliriz.
Böyle nadir yaşanan durumlarda en önemli adım, bu tip panik durumunun sisteme yayılıp, tüm mudilerin, mevduatlarını aynı anda çekmeye çalışmasını önlemektir. FIDC de bunu yaparak bu bankalardaki mevduatlara tam garanti verdi.
Bu, ABD piyasasına spesifik problemlerin başka ülkelere yayılmasını beklemiyoruz; ancak bundan bilanço zararı görecek kurumlar olacaktır. Özellikle Avrupa bankalarının, benzer sorunlara karşılaşmasını beklemiyoruz."