SON DAKİKA! Otomobil Almayı Planlayanlar Dikkat! Pazarda Dikkat Çeken Hareketlilik! İşte 2. Elde Fiyatı En Çok Düşen Markalar
İkinci el araç satışları ve fiyatlarındaki değişim 2025 yılı itibarıyla dikkatleri üzerine çekti. Yapılan araştırmalara göre, yılın ilk üç ayında satışlar, geçen yılın son çeyreğine göre azalma gösterdi. Enflasyon dikkate alındığında ise fiyatlar son 21 aydır düşüş eğiliminde. İkinci elde en fazla değer kaybı yaşayan modeller de belli oldu. İşte ayrıntılar...

Yeni yılda ikinci el piyasasında satışlar daralma gösterirken, enflasyon göz önüne alındığında reel fiyat düşüşü 21 aydır devam ediyor. Mart ayında ise reel fiyatlar, yüzde 2.1 oranında bir azalma kaydetti.

İkinci el online ilan platformu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, otomobil satışları geçen yılın son çeyreğine göre yüzde 18 oranında azalarak 1 milyon 984 bin 610'dan 1 milyon 627 bin 399 adede geriledi. ABD Başkanı Donald Trump'ın diğer ülkelerden ithal edilen araçlara yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulanacağını açıklaması, otomotiv piyasasında önemli değişikliklere yol açtı. Birçok markanın üretim planları yeniden şekillenirken, bazı markalar ise personel çıkarma yoluna gitti.

İkinci elde özellikle lüks segment ve elektrikli modellerde değer kaybının daha fazla olduğu ortaya çıktı. Peki en çok fiyat düşüş hangi markalarda oldu? Bazı modellerde fiyatlar neden geriliyor?
Konuyla ilgili merak edilenleri Milliyet'e değerlendiren İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı:
"2023 yılı ikinci yarısından itibaren alınan tedbirler ve devam eden süreçte ekonomi politikalarının etkisi ile ikinci el otomobilde yaşanan fiyat balonu söndürülmüş, sıfır/ikinci el fiyat makası tekrar tahsis edilmişti.

Geride bıraktığımız yaklaşık iki yıllık süreçte sağlanan fiyat istikrarı korundu ve tüm otomobil segmentlerinde enflasyon ve döviz kuruna oranla değerlendirildiğinde 21 aydır fiyat düşüş trendi korunmaya devam ediyor. Temel yaklaşımlardan ziyade mevcut fiyatları, fiyat düşüşünden çok, olması gerektiği seviyeler olarak yorumluyoruz. Bu noktada tüm segmentlerde fiyatların geri gelmesine rağmen lüks segment ve elektrikli otomobillerde daha majör değişimlerin olduğu verilere yansıyor.

Lüks segmentte yaşanan düşüşleri global gelişmeler, rekabet, mevcut ekonomik koşullar ve buna bağlı talepte azalma, yüksek stok ya da geçmişteki fiyatların olağan dışı olması gibi argümanlarla izah edebiliriz. Ancak elektrikli otomobilde dinamikler biraz daha farklı. Tüm piyasa ile alakalı gerekçelerin yanı sıra Çin etkisi, elektrikli otomobil pazarının henüz yeni olması, ikinci el pazarının tam manasıyla oturmuş olmaması, daha uygun fiyata gelen yeni modeller ve ikinci el elektrikli araçlarda pil, donanım, garanti gibi hususlar sebebiyle sorun yaşamamak adına tüketici talebinin ikinci elden çok sıfıra yönelik olması ikinci el elektrikli araç fiyatlarını aşağı çeken başlıca faktörler olarak sayılabilir.

Elektrikli otomobillerde Kia Niro modelinde %9,6, Hyundai Kona’da %10.6, Tesla Model S %17 ve Model Y fiyatlarında %13 oranlarında gerileme görülürken premium segmentte BMW 5 serisi %20, Ford Explorer %14, Volvo %9.2 ve Mercedes’in bazı modelleri %11.1 oranında düşüşle göze çarpıyor. Lüks segmentte ise Porsche Taycan %15, Maserati Levante modelinde %12 oranında fiyat düşüşlerinin etiketlere yansıdığını söyleyebiliriz.

Yüksek faiz ortamında mevcut satış adetlerini koruyabilmek adına kullanılabilecek en önemli argüman fiyat avantajı. Bu noktada döviz artışı ya da enflasyonun oluşturduğu maliyetler mümkün olduğunca sübvanse edilerek sıfır otomobil fiyatları korunmaya çalışılıyor. İkinci elde de benzer yönelim hakim. Mevcut fiyatları koruma gayreti ile satış adetleri korunmaya çalışılıyor. Özetle mevcut adetleri korumak adına gerek sıfır gerekse ikinci elde fiyat avantajının korunması eldeki imkanlar dahilinde yıl sonuna kadar sürdürülecektir.

Sıfır otomobilde geçtiğimiz yıl yakalanan rekor satış adedi 1.2 milyon seviyesine belki ulaşılamasa da her koşulda 1 milyon seviyesinin aşılacağını düşünüyoruz. İkinci el otomobilde de 7 milyon seviyesine ulaşılacağı kanaatindeyiz.

Faizler, krediye erişim kolaylığı ya da döviz kurunun belirgin oranda artması gibi faktörler yaşandığı taktirde fiyatların değişebileceğinden söz edebiliriz. Ancak mevcut koşullarda enflasyona oranla yaşanan fiyat düşüş trendi seyrini koruyacaktır.

Yaklaşan yaz ayları, bayram, seyahat planları gibi reflekslerde otomobil satışları gelecek aylarda hız kazanabilir. Markalar bu süreci yeni kampanyalarla da destekleyebilir. Yüksek faiz ortamında hareketlilik yaşansa dahi fiyatları yukarı yönlü etkilemeyecektir. Zira kredi faiz oranlarının düşmesi tek başına araç fiyatlarını büyük ölçüde yukarı taşıyabilecek bir etken değil.

Kredi büyüme oranlarında yapılan daralma sonrası krediye erişimde zorluklar yaşanıyor. Yani faiz düşük olsa da krediye erişim kısıtlı. Ancak faizlerle birlikte krediye erişimde yaşanan zorluklar hafifletilirse, bu durum talebi belirgin oranda yükseltebilir. Böylesi bir senaryoda talebe bağlı olarak fiyat artışları görebiliriz. Özetle, bu yıl içerisinde sıfır ve ikinci el otomobil fiyatlarında belirgin artışlar beklemiyoruz."