hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Özince: "Fiyatların aşırı artacağını zannetmiyorum"

    Özince: Fiyatların aşırı artacağını zannetmiyorum
    expand

    İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, küresel krizin Türkiye'ye etkilerini değerlendirirken, felaket senaryosu çizmek istemediğini belirtti.

    Özince, "Fiyatların çok aşırı artacağını zannetmiyorum. Kredi limitinde geçmişe kıyasla azalma olacak. Gerek doğrudan gerek portföy yatırımlarında etkilenme olabilir" dedi.
     
    Türk ekonomisinin 5-6 yıl önceki tabloya geri döneceğini öne süren Özince, sıkıntılardan etkilenmemek için sermaye ve finans piyasalarında reformu şart koştu.

    Özince, İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde düsenlenen 'Basel 2'ye Geçiş Öncesi KOBİ'lerde Genel Durum Değerlendirmesi' konulu sempozyumun açılış konuşmasında, küresel krizin Türkiye'yi nasıl etkileceğini anlattı.

    Özince, küresel kriz nedeniyle Türkiye'de sermaye zaafı olan kuruluşların ayranı üfleyerek içtiklerini, aktif sermayenin eskisi kadar büyümeyeceğini belirterek, dünyanın büyük finans merkezlerindeki yavaşlamanın Türkiye'nin ihracatını etkileyeceğini vurguladı.
     
    "Dünya yavaşlarsa ABD'liler, Avrupalılar bizden iki gömlek alacaklarına bir gömlek alırlar" diyen Özince "Şu anda tüketim istatistiklerinde yavaşlama başlamış durumda. ABD'de ev ve otomotiv satışları düştü. Krizin maliyete yansıması nedeniyle bizim gibi ülkelerde fiyatlandırma ve vadelendirmede olumsuz gelişme beklenebilir" dedi.
     
    Özince, "30 yıllık bankacılık hayatımda döviz kredisinin bu kadar ucuz olduğunu hatırlamıyorum. Bu dönem kapanacak. Fiyatların çok aşırı artacağını zannetmiyorum. Kredi limitinde geçmişe kıyasla azalma olacak, gerek doğrudan gerek portföy yatırımları miktarında etkilenme olabilir" diye konuştu.
     
    Felaket senaryosu çizmek istemediğini vurgulayan Özince, Türk ekonomisinin 5-6 yıl önceki durumuna geldiğini belirterek, "Zaten bundan 5-6 yıl önce de böyleydi. İyilik dönemi yaşadık o azalacak" dedi.

    Özince, Türkiye'nin sıkıntılardan az etkilenmek için öncelikle sermaye ve finans piyasalarında reform yapması gerektiğini şart koştu.

    Özince, "Bugün ülkemize yabancı sermaye geliyor, gelsin. Hatta gelsin ülkemize kaydolsun. İMKB'yi yörenin en büyük borsası yapalım. Vergi, fon uygulamalarını borsa kurtajını düşürelim. İstanbul finans merkezi projesini mutlaka hayata geçirmemiz lazım. Bu hiçbir Türk şehrine rakip değildir, Varşova'ya Dubai'ye rakiptir. İzmir'de de VOB'un kurulmasıyla en büyük tahıl, hububat ve gıda borsalarının kurulmasıyla şehirlerimiz kendi ağırlıklarının yerlerini ayrıca alır" dedi.

    "Yerli ve yabancı senmaye iyi ağırlanmalı"

    Özince, tasarrufların yetersizliğinden yakınılan Türkiye'de yerli ve yabancı sermayeyi en iyi şekilde ağırlanması gerektiğini belirterek, "Yerli ve yabancı sermayeye misafirperverlik gösterilmesi lazım. Bugün ne yazık ki ülkemizde sadece devlet borçlanma kağıtlarıyla ilgili ayrıcalıklar var. Hiçbir ayrıcalık olmaması lazım, kamu maliyesinde düzelme devam etmeli. 2009 seçim yılı olmasına rağmen kamu maliyesinin bozulmaması her Türk vatandaşını ilgilendiren bir konu" dedi.

    "Kumbarayı yeniden devreye soktuk"

    İş Bankası Genel Müdürü Özince, devletin para ve sermaye piyasalarındaki varlığını da azaltması gerektiğini vurgulayarak, devletin piyasaları özel sektöre devretmesini şart koştu.

    Tasarrufların önemine dikkat çeken Özince, bankasının talep üzerine kumbarayı yeniden devreye soktuklarını dile getirerek, "İnsanların tasarruf edecek gücü mü var ki?' deniyor. Cumhuriyet'in başında var mıydı? 10 milyon Türk kumbarayla para biriktirip de ulusal sanayiyi kurmaya çalışırken bu memlekette para mı vardı tasarruf olsun?" dedi.
     
    "İzmir'de her 100 liranın 16'sı İş Bankası'na"

    Özince İzmir'de toplanan her 100 lira mevduatın yüzde 16'sının bankasına yatırıldığını, İş Bankası'nın da buna karşılık her 100 lira kredinin 17'sini verdiğini belirterek, ithalatçının tercihi olduklarını, ancat ihracatçı tarafından düşük talep gördüklerini söyledi.

    Özince, "İthalatta bizi çok tercih etmişsiniz. Pazar payımız 13.7. İhracatta ise 9.5. İhracatçı bizi az tercih ediyor. Türkiye'de 956 şubemiz var. İzmir'de iki yeni şube daha açacağız" dedi.

    "Kriz Türkiye'yi bir iki yıl etkiler"

    İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    Özince, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın "Enflasyon yükselecek, bütçe tutmayacak, büyüme yavaşlayacak" yönündeki tespitlerine katıldığını belirterek, "Türkiye'de büyümenin yavaşladığı görülüyor. Enflasyonun bir miktar yükselmesi söz konusu. Umarım iki haneli rakamlarda çok kalıcı durum ortaya çıkmaz, çıktığı gibi düşer" dedi.
     
    Özince, "Enflasyonla ilgili psikolojik beklenti çok önemli. İki haneli rakamlara çıkarsa da orada fazla tutunamazsın. Çünkü yüksek tansiyon gibi ekonomiyi, bireyleri, refahı olumsuz etkiliyor. Özel ve kamu bankalarında vadeli hesap faizleri yükselmeye başladı, tüketici faizleri de yükseliyor. Riskin arttığı likidite ihtiyacının arttığı ortamlarda faizin yükselmesi doğaldır" diye konuştu.
     
    Özince küresel krizin uzun süreceğini düşünmediğini, Türkiye'ye etkilerinin 1-2 yıl sürebileceğini vurgulayarak, bu krizin 2001 yılındaki ile kıyaslanmaması gerektiğini söyledi.

    Yabancı sermaye için yapılması gerekenler

    Global kriz nedeniyle nisan ayı içinde bankacılık sisteminde sorunlu kredilendirme anlamında bir miktar yükselme olduğunu, ticari hayattaki çeklerin, bonoların ödenmesinde de sıkıntı yaşandığını belirterek, bunun abartılacak boyuta olmadığını vurguladı.

    Özince, yabancı sermayeyi iyi değerlendirebilmek için alınması gereken önlemleri şöyle açıkladı:

    "Cumhuriyetin ilk döneminde düşünülmüş bazı şeylerin bugün hala uygulanamaması bir eksiklik. İzmir İktisat Kongresi ve o dönemdeki değerlendirmeler tekrar hatırlanmalı.

    Siz kendi ülkenizdeki su kaynaklarını yani tasarrufları ya da dışardan getireceğiniz kaynakları kullanabilmek için sadece yağmur yağması yetmez, barajların olması lazım. Yani sermaye piyasalarınız sulama sistemleriniz olması lazım. Bunların birbiri ile geçişini sağlayacak uygun altyapınız olması lazım.

    Kurallarınızın yerli ve yabancı sermayeyi de en güzel biriktirecek şekilde tutmanız lazım. Yağmur yağıp da akıp giderse o toprak kurur, ertesi gün yine elde birşey kalmaz. Ülkemiz sermaye ve finans piyasalarıyla ilgili reformları yapmak zorunda. İstanbul finans merkezi projesine kulak verilmeli."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow