Deutsche Bank'ta Türkçe hizmet

Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank, Türk kökenli Almanlar ve Almanya’da yaşayan göçmen Türkler için kurumu cazip hale getirmek amacıyla bir pilot proje başlattı. Banka, bu hedefi gerçekleştirmek için hem Türkçe hem de Almanca konuşan kişileri göreve atıyor.
Almanya’da yaşayan Türklerin bir kısmı memleketlerine temelli dönüş yapsa da, çoğunluğu oluşturmuyorlar. Almanya’da kalmayı seçen çoğunluk ise, ciddi bir entegrasyon sorunu ile karşı karşıya.
Almanya’da hayatları boyunca çalıştıktan sonra kazandıkları para ile Türkiye’de emeklilik hayatı sürdüren Türklerin sayısının son yıllarda gösterdiği düşüş nedeniyle, Deutsche Bank bu kişileri müşteri potansiyeli olarak görmeye başladı.
Deutsche Bank’ın uygulaması göçmen kesimi hedef alırken, aynı zamanda entegrasyon sorununun çözümüne de belki yeni bir açılım sağlama umudunu beraberinde getiriyor.
Birçok Türk kökenli göçmenin Türkiye’ye geri dönmek yerine Almanya’da kalmayı istediklerini söyleyen Deutsche Bank yetkilisi Michael Lermer, bu kişilerin kazanılması gerektiğini belirtti.
Türk kökenli göçmenler ile yaşanan deneyim sonucunda bu müşterilerin genelde Almanca yerine kendi ana dillerini kullanmak istediklerinin ortaya çıktığını söyleyen Lermer, Deutsche Bank projesinin başlangıç noktasının bu talebe bir cevap olduğunu açıkladı. Lermer, göçmen kökenli çalışanların yine kendileri gibi benzer geçmişi olan müşterileri daha iyi anlayabileceğini düşündüklerini belirtti.
Türkçe konuşan görevli göçmenlerin tercihi
Pilot proje Almanya’da aralarında Berlin, Köln Stuttgart ve Frankfurt’un da olduğu 12 şubede uygulanıyor. Bu şubelerin seçilmesinde, hem buralardaki yoğun Türk nüfusu hem de Deutsche Bank’ın araştırmalarına göre, Türkçe konuşan banka çalışanlarına olan talebin yüksek olması belirleyici bir rol oynadı.
Projenin ilk etabının başarılı geçtiğini söyleyen Michael Lermer, hem Alman çalışanların hem Türk kökenli çalışanların hem de Türk göçmenlerinin durumdan memnun olduğunu belirtti.
Bu yeni çalışma sisteminin en önemli hedefi ise, müşteri ve danışmanın sorunsuz bir biçimde iletişim kurması. Lermer, müşterinin isterse ana dili, isterse ikinci dili olan Almanca danışmanlık hizmetine sahip olmasının belirleyici nokta olduğunu söyledi.
Deutsche Bank’ta temmuz 2006 itibariyle başlatılmış olan, Türk kökenli çalışanların atanarak, göçmen Türkleri bankaya çekme girişiminin başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek.
Bu girişimin başarılı olması durumunda uygulamanın Türklerin çoğunluğu oluşturduğu diğer şehirlere ve diğer şubelere de yayılması muhtemel. Ayrıca projenin başarılı olması durumunda Türk kökenli göçmenler için sadece yeni iş imkanı yaratılmış olmayacak, aynı zamanda sancılı entegrasyon süreci için de önemli bir adım atılmış olacak.