hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Olağan Şüpheliler" eğitimi İstanbul'da

    Olağan Şüpheliler eğitimi İstanbulda
    expand

    ÇHD Ankara Şubesi'nin ardından, ÇHD İstanbul Şubesi de "ev arama, gözaltı ve tutuklama" sırasında haklarımızın ne olduğunu anlatan "Olağan Şüpheliler Eğitimi" vermeye başlıyor.

    Bianet'ten Ayça Söylemez'in haberi şöyle:

    Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, art arda yapılan "şafak operasyonlarını" dikkate alarak, gelecekteki müvekkillerine, gözaltı, ev araması ve tutuklama prosedürleri sırasında haklarının ne olduğu anlatan "Olağan Şüpheliler Eğitimi" vermeye başlıyor.

    "Muhalifseniz, olağan şüphelisiniz" diyen ÇHD İstanbul Şubesi'nin eğitimlerinin ilki, İstanbul Şubesi Başkanı Taylan Tanay tarafından, İstanbul Barosu Orhan Ali Apaydın Salonu'nda, 16 Şubat Perşembe akşamı saat 18:00'de verilecek.

    Eğitimde, gözaltında neler yapılması gerektiği ve şüpheli haklarını anlatacak, ayrıca "gözaltı", "ifade tutanağı", "delil" gibi kavramlar açıklanacak.

    "Sendikacılar, gazeteciler, öğrenciler, bilim insanları, avukatlar, kadınlar, gençler gözaltına alınıyor,
    Sendikalarımız, dernek binalarımız, işyerlerimiz, evlerimiz gece yarısı basılıp aranıyor,
    Bilgisayarlarımıza, telefonlarımıza el konuluyor,
    Neyle suçlandığımızı bilmeden özgürlüğümüz kısıtlanıyor,
    Özgürlüğümüz, düşünce ve ifade hürriyetimiz, özel hayatımız tehdit altında..."

    ÇHD'nin açıklamasında yer verdiği gibi, son aylarda sıklaşan ev baskınları ve gözaltılarda birçok hak ihlali yaşanıyor, haklarını bilmeyen kişiler birçok hak kaybıyla karşı karşıya kalıyor.

    "Polis hard disk'e el koymamalı"

    ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, eğitimin, Türkiye'de yaşayan tüm insanlara açık olduğunu söyledi. Kendilerine gelen çok sayıda talebin ardından böyle bir eğitim vermeye karar verdiklerini anlatan Kozağaçlı, sendika yöneticilerinden, mahalle sakinlerine kadar herkesin eğitim almak için başvurduğunu ifade etti.

    "Haklarım nedir, evimi nasıl arayabilirler, evimde neler yapabilirler..." sorularıyla kendilerine başvuru yapıldığını söyleyen Kozağaçlı, ev aramasından tutuklama haline ve hatta cezaevine kadar olan süreçteki hakların öğretildiğini açıkladı.

    "Ev aramasında, öncelikle polisin arama ve yakalama kararını göstermeli. Aramalarda avukat bulundurma hakkı vardır. Eve giren her polis tutanağı imzalamalı, 20 polis var da dört polis imza atıyorsa, evi aranan kişi bunu tutanağa not düşmeli."

    "En kritik konu, dijital varlıklar... Telefon, CD, DVD, hard disk, USB bellek, flash disk'lerin mutlaka yedeklerinin alınması gerekiyor, bu yedeklerin bir kopyasının da sahibine verilmesi gerekli. Kolluk kuvvetleri hard disk'e el koyamaz, ancak yedeğini alabilir."

    "Bana işkence yaparlar mı?"

    Kozağaçlı, karakoldaki ifade verme sürecinde de polisin "sohbet" adı altında haklarını söylemeden resmi ifade almadığını ve bunu kaydettiğini, tutanağa geçirmediğini ancak mahkemeye delil olarak sunduğunu söyledi. Hukuken bu delillerin geçersiz olduğunu söyleyen Kozağaçlı, pratikte bu söylenenlerin hakimi ve savcıyı etkilemek üzere kullanıldığını açıkladı.

    Kozağaçlı, kendilerine en çok gelen sorunun "Bana işkence yapılacak mı?" olduğunu söyledi. Adli Tıp kontrolünde hekime, karşılaşılan tüm kötü muamelenin anlatılması gerektiğini söyledi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow