Zirve Yayınevi katliamında komik savunma

Zirve Yayınevi katliamında komik savunma
expand

Zirve Yayınevi'ndeki cinayetlere ilişkin davanın 51. duruşmasında dinlenen eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger, savunmasını tamamladı. Ülger, "JİTEM dediğinizin bir merkezi yok. Gariban şartlarda kalıyorlar" iddiasında bulundu.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Sanık Ülger, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki çapraz sorgusunda, mahkeme başkanı Hayrettin Kısa ve müdahil avukatların sorularını yanıtladı.

Kısa'nın, savunmalarındaki çelişkilere işaret ederek sorular yönelttiği Ülger, tanık koruma programından yararlanan sanık İlker Çınar ile görüşme sayısını tam olarak hatırlamadığını, bu görüşmelerin istihbarat biriminin işi olduğunu iddia etti.

Malatya'daki Romanların sayısıyla ilgili de istatistikler çıkardıklarının hatırlatılması üzerine Ülger, "Misyonerler de Malatya'daki Ermeni vatandaşların sayısını çıkarmışlar. Bu suç değil mi?" ifadelerini kullandı.

Ülger, İnönü Üniversitesi öğretim görevlisi Ruhi Abat ile görüşmelerini ise "Ben baldızımı kaybetmiştim. Mevlit okuttum" sözleriyle açıkladı.

Sol kulağındaki yüzde 60 işitme kaybı nedeniyle zaman zaman soruları tam olarak anlayamadığını ya da yanlış anlayabildiğini belirten Ülger, 1984 yılından beri Doğu ve Güneydoğu'da görev yaptığını dile getirdi.

Arif Doğan, Veli Küçük, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım, Cemal Temizöz, Şener Eruygur ve Muzaffer Tekin'i tanıyıp tanımadığı sorusu üzerine, Veli Küçük'ü bir kez gördüğünü, Mahmut Yıldırım'ı etraftan anlatılanlardan bildiğini, Cemal Temizöz'ü Kayseri Jandarma Bölge Komutanı olduğu için katıldığı toplantılarda gördüğünü iddia eden Ülger, "Sizin jandarma istihbarat veya JİTEM dediğinizin bir merkezi yok. Bunlar gariban şartlarda kalıyorlar. Ben o bölgelerde çalıştım ve bu insanların nasıl zor şartlarda görev yaptığını gördüm ve bu zor şartları bizzat yaşadım" dedi.

Ülger'e, misyonerlik faaliyetlerinin bir suçmuş gibi neden izlendiğini soran mahkeme başkanı Kısa, "Avrupa'da yaşayan Müslümanlar, 'Bizim şu kadar Müslüman nüfusumuz vardı şimdi şu kadar. Cami sayıları şu kadar' diye zaman zaman açıklamalar yapıyorlar. Bunlar suç olabilir mi? Aynı şekilde bir Hristiyan'ın, 'Hak din Hristiyanlıktır' demesi suç sayılabilir mi?" dedi.

Sanık Ülger, bunların suç sayılmayacağını söyledi. Zirve Yayınevi'ne yönelik niçin bir izleme yaptıklarının sorulmasına üzerine Ülger, yayınevine yönelik bir izleme yapmadıklarını, çalışanlarını jandarma bölgesinde izlediklerini söyledi.

Duruşmaya 10 dakika ara veren mahkeme heyeti, Abat'ın savunmasına bir sonraki celse devam etmesini kararlaştırdı.

Avukatların taleplerini alan heyet, sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Abdullah Atılgan, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Ruhi Abat, Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Varol Bülent Aral'ın tutukluluk hallerinin devamına, bir sonraki celse gizli tanık "Adıyaman" ile müdahil avukatların talep ettiği köy korucusu Y.A'nın dinlenmesine karar verdi.

Duruşma 14 Ocak 2013'e ertelendi.

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow