hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Cazzip Project’in ilk albümü kendi hikayesi: "Stories"

    Cazzip Project’in ilk albümü kendi hikayesi: Stories
    expand
    KAYNAKBetül Memiş / Cnnturk.com

    21. İstanbul Caz Festivali Genç Caz yarışmasını kazanarak festivalde sahne alan Aslı Özer, Erhan Ertetik ve Ertuğrul Biber’den oluşan Cazzip Project’in altı parçadan oluşan ilk albümü “Stories” cazseverlerle buluştu. Cem Çatık prodüktörlüğünde, Bubinga Records’ta kaydedilen albümün mastering’i Pieter Snapper tarafından Babajim Istanbul Studios ve Mastering’de tamamlanmış…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Piyanoyu perküsyon aleti gibi çalan" ve caz tarihinde Duke Ellington'dan sonra şarkıları en çok kaydedilen ikinci besteci (1917-1982) Thelonious Monk’a bir gün birisi, piyanodan belli bir sesi nasıl çıkardığını sormuş. Monk da klavyeyi işaret ederek: “Yeni bir nota olamaz. Klavyeye baktığınızda bütün notaların hali hazırda orada olduğunu görürsünüz. Ancak eğer bir notayı ifade etmeyi yeterince isterseniz, farklı duyulacaktır.

    Gerçekten ifade etmek istediğiniz notaları seçmelisiniz!” Tam da bu minvalde, hissettikleri ve çalmak istedikleri müziği yapmak için biraraya gelen Aslı Özer, Erhan Ertetik ve Ertuğrul Biber’den oluşan Cazzip Project’in TMC’den çıkan merhaba tadındaki “Stories” albümüne kulak kabartabiliriz.

    2012’de piyanoda A. Özer, basgitarda E. Ertetik ve davulda E. Biber’in biraraya gelmesiyle oluşan gruptan A. Özer şöyle anlatıyor bu buluşmayı; “Aslında bizi bir araya getiren kişi (caz ve klasik batı müziği hakkındaki birikimini çeşitli projelerinde ortaya koyan) Güç Başar Gülle’dir. Bir gün telefonda; “Seni birileriyle tanıştıracağım, birlikte çok iyi çalarsınız. Modern Müzik Akademisi’nden (MMA) çocuklar, çok iyiler!” dedi. O sırada kendisinden caz teori dersleri alıyordum. Bu vesileyle Güç Hoca’nın başında olduğu MMA’da eğitim gören Erhan, Ertuğrul ve Ozan’la tanıştım. Elimde bir süre önce bitirdiğim “7 Motions” bestesi vardı. İlk provada ortaya çıkan enerjiyi çok iyi hatırlıyorum! Birbirimizi bulduk demiştim…”

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İstanbul Caz Festivali 25 yaşında

    Sıla ve Zülfü Livaneli, Şeffaf Oda'ya konuk oldu

    “Enstrümanınız iletişim aracınız notalarınız ise lisanınız”

    Müziğin bir iletişim şekli olduğunu düşünürsek; sizin müzikle anlattığınız hikaye nedir?

    Aslı Özer: Müzik evrensel bir iletişim şekli. Özellikle bizim gibi enstrümantal müzik yapan gruplar için enstrümanınız iletişim aracınız, notalarınız ise lisaniniz haline geliyor. Benim kendi özelimde aslımı en şeffaf şekilde ortaya koyabilmeme imkan sağlıyor müzik… Besteler, sololar hepsi anlık duygularımın yansıması, en motive eden ise bu duyguların dinleyiciye yansıyıp onların da ayni şekilde benim dünyamın içine girebilmeleri.

    Röportajlarınızda hocanızın sizi bir araya getirdiğini söylüyorsunuz; kendinizin dışında sürpriz gibi, bu birleşmenin sizdeki eksi ve artıları neler?

    Erhan Ertetik: Aslında hiçbir zaman olumsuz bir etki hissetmedik. Sürekli motivasyonumuzu arttıran, müziğimizi ilerletmemizi sağlayan önemli bir rol üstlendi Güç Hoca.

    Aslı Özer: Bizim yetkinlik seviyemizi çok iyi bildiğinden doğru insanları bir araya getirdi diyebiliriz. Bu bizim oluşumumuzun en önemli noktasıdır. Güçlerimizi birleştirmiş olduk.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ertuğrul Biber: Zaten bir süre sonra besteler ortaya çıkıp, çalımımız oturunca kendisi yolu bize bıraktı ancak her zaman mentorumuz olarak yanımızdadır.

    Her birinizin, Cazzip Project dışında farklı profesyonel hayatları var. Bu durumun müziğinize yansıması nasıl oluyor? Cazzip ve Genç Caz hayatınızın neresinde duruyor?

    Aslı Özer: Biz daha en baştan “hissettiğimiz ve yapmak istediğimiz müziği koymak üzere yola çıktık” demiştik. Bu maddiyattan bağımsız, kaygılar olmadan yapılabilecek bir şey. Dolayısıyla Cazzip Project dışındaki profesyonel hayatlarımız bize bu yolda çok destek oluyor.

    Erhan Ertetik: Aslı’ya tamamen katılıyorum. Genç Caz konusunda ise; biz ve bizim gibi müzik için yaşayanların hayatında çok önemli etkisi var. Genç Caz, başlatıldığından bu yana çok önemli müzisyenleri ve grupları piyasaya kazandırdı ve tüm müzisyenler için çok büyük motivasyon kaynağı oldu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ertuğrul Biber: Profesyonel hayatta da müziğin içinde olmak büyük şans kendi adıma. Aslı, kurumsal, profesyonel olduğundan bir tık daha zoru başarıyor Cazzip Project’i ve müzikal karakterimizi oluşturmak uzun yıllar alsa da şimdi dinleyici ile buluşup, iletişime geçmek heyecan verici.

    Cazzip Project’in ilk albümü kendi hikayesi: Stories

    "Üçümüz de ortaya çıkan seslerden memnunuz"

    Herkesin kendine has beste yapma süreçleri var, sizde mevzu nasıl işliyor? Üç kişilik bir grupta ilişki dinamikleri ve iş bölümü nasıl oluyor?

    Erhan Ertetik: Ya bireysel olarak evlerimizde bir şeyler kaydedip, birbirimize yolluyoruz ya da provalarımızda yeni melodiler çıkıyor. Bizi bile şaşırtan şey, provalarda bu duygu yoğunluğunu ve enerjiyi birlikte hissetmemiz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Aslı Özer: Beste yaparken hayatımda deneyimlediğim olaylardan fazlasıyla etkileniyorum diyebilirim. Piyano benim için çok özel bir enstrüman. Bir melodi veya bastığım bir akort, o anki duygu frekansının notaya dönüşmüş hali oluyor. Bu yoğunlukla çıkan besteler belki de o yüzden dinleyiciyi içine alıyor. Ben hiçbir zaman beste yaparken, işin sadece teori kısmını düşünerek ilerlemedim. Teori, sizin beste yaparken ve çalarken kullandığınız, bestecilerin formüle dökerek ortaya çıkarttığı, formu oluştururken yardımcı olan bir araç. Bunu kendi benliğinizle birleştirdiğinizde daha orijinal fikirler ortaya çıkıyor. Dolayısıyla ben işin duygu kısmını çok önemsiyorum. Sonrasında parmaklarım beni götürüyor zaten.

    “Stories” ilk albüm, nasıl bir serüvendi? Ve öğrendiğim ikinci albümü de bitirmişsiniz. Bu yaratım enerjisi nereden geliyor?

    Aslı Özer: “Stories” uzun ve çok heyecanlı bir serüvendi. Hem birlikte geliştiğimiz, birbirimizi tanıdığımız, ‘artık grup olduk’ dediğimiz, beş senelik, kendini caza adamışlık hikayesi! O heyecanla, doğru insanlar bir araya gelince yaratıcılık artıyor. Bir de biz kendimizi geliştirmeye çok önem veriyoruz.

    Ertuğrul Biber: Her anı keyifli geçti. Müzik yapmak için bir araya geldiğimiz her an yeni bir şeyler deniyoruz, sahne de dahil. Bu özgür alanda çalmak istediklerimiz var sadece ve üçümüz de ortaya çıkan seslerden memnunuz.

    Albümünüzü kimler, ne için dinlesin?

    Erhan Ertetik: “Stories”in içinde yaşadıklarımız saklı aslında. Bu melodiler bizim yaşadıklarımız olsa da her dinleyen kendi hayatından ve yaşadıklarından bir şeyler buluyor. “Stories”, dinleyicileri kendi hayatlarında bir yolculuğa çıkaracak ve dinleyenler ruhlarına dokunan melodiler bulacaklardır.

    Cazzip Project’in ilk albümü kendi hikayesi: Stories
    Fotoğraf: Orçun Kaya

    “Kalıpların dışına çıkmayı seviyoruz”

    Sanat disiplinlerinin ve türlerin iç içe geçtiği bir çağdayız. Siz kendi müziğinizi nasıl anlatırsınız? Hangi isimlerden besleniyorsunuz?

    Erhan Ertetik: Caz fusion tarzda, değişken ritimleri olan bir parçada bolca farklı melodi dinleyebileceğiniz bir müzik.

    Aslı Özer: Biz ritimlerle oynamayı ve kalıplarının dışına çıkartmayı seviyoruz. Ne kadar sınırları zorlayabilir, aynı zamanda da melodik bir beste yapabiliriz bunu deniyoruz. Beslendiğimiz isimler çok kalabalık; Chick Corea, Herbie Hancock, Hiromi Uehara, Mark Guiliana, Marcus Miller, GoGo Penguin, Jill Scott ilk aklımıza gelenler…

    Ertuğrul Biber: Aksak zamanlarda melodiyi ortaya çıkarmak... Özgür alanlarda iyi eşlik ve emprovize sololar diyebilirim.

    Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az caz festivali var. Oralarda da başka tür müzikler kendilerine daha çok yer buluyor. Siz; Türkiye’nin caz üretenlerini ve dinleyenlerini nasıl fotoğraflıyorsunuz?

    Aslı Özer: Evet, cazın kitlesi daha ufak ama müzikten çok keyif alan, dinlerken bizimle bütünleşen sololarımızın heyecanını bizimle birlikte paylaşan bir kitle. Son zamanlarda ben caza ilginin arttığını gözlemliyorum. Performanslarımıza birçok genç arkadaşımız ve üniversite öğrencileri geliyor, ilgiyle izliyorlar.

    Erhan Ertetik: Aslında her geçen gün caz festivalleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de artıyor ve ilgi duyuluyor. Önemli olan üretmek ve yaptığınız işin arkasında durmak. Bir şekilde kitlelere ulaşıyor.

    Ertuğrul Biber: İyi müzik dinleyicisine ulaşmak ve tepkilerini görebilmek güzel. Bu kapsamda da Genç Caz gibi etkinliklerin müzisyenleri üretmeye ve performans sergilemelerine teşvik etmesi İstanbul ve Türkiye adına sevindirici.

    Cazzip Project’in ilk albümü kendi hikayesi: StoriesFotoğraf: Orçun Kaya

    “Özellikle caz müziği parmak izi gibi”

    Müziğin post hali nedir desem?

    Erhan Ertetik: Ne tarz müzik yaparsanız yapın ya da ne üretiyorsanız üretin, yaşadığınız her şey üretiminize yansıyor. Bu yüzden post hali sürekli değişkenlik gösteren bir şey.

    Aslı Özer: Bunun tarif edilebilir bir formu yok sanırım. Bizler sürekli kendimizi geliştirmeye, müziğimizi kalıpların dışına çıkarmaya çalışıyoruz. Deniyoruz, yeni fikirler üretmeye önem veriyoruz. Özellikle caz müziği parmak izi gibi, kendinizi bulduğunuzda zaten herkesten farklı bir müzik ortaya çıkartmış oluyorsunuz.

    Bu yılki konser takviminiz, projeleriniz ve hayalleriniz desem?

    Erhan Ertetik: Şu an görünen konserlerimiz; 22 Mayıs’ta Nardis’te, 30 Mayıs’ta The Badau ve 7 Haziran’da Dasdas.. Bunun dışında görüştüğümüz iyi mekanlar var. Ülkemizdeki ve yurt dışındaki caz festivallerinde bulunmak amaçlarımız dahilinde. Bunun yanında yaz dönemini verimli geçirip, yeni albüm düzenlemelerine başlamak istiyoruz.

    2012’den 2018’e başlangıçtan bu yana neler değişti, kafada algıyı değiştiren yahut şaşırdığınız bir hatıra-hikaye var mı?

    Erhan Ertetik: Öncelikle müzikal deneyimimiz ve bestelerimizin gerçekten adım adım geliştiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Arkadaşlığımız ve birbirimize bağlılığımız artarak birbirimizin hayatında çok önemli yer almaya başladık ve en önemlisi de bu bence. Bu kadar yıl boyunca o kadar güzel hikayeler biriktirdik ki sonraki albümlerde bunlara şahit olacaksınız zaten.

    Ve son olarak söylemek istediğiniz, bu da bizim için önemli dediğiniz bir konu varsa, seve seve paylaşmak isterim…

    Aslı: Özer: Biz müziğimizin yurtdışındaki kitlelere ulaşmasını, bu platformlardaki sahnelerde yer almasını çok istiyoruz. Türkiye’de çok değerli müzisyenler var ve bizlerin Türkiye sınırları dışına daha fazla çıkması gerekiyor. Bu amaçla ülkemizde caz müziğin gelişmesine katkı sağlayan kurumların bizlere destek olması çok faydalı olacaktır.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow