MR ve anjiyo görüntüleriyle bedenin sırrı

Ressam Emre Okçuer, bedenin gizli dünyasını göstermek için, kendisi ve ailesinin beyin MR ve anjiyosunu çeşitli boyutlarda büyüttü, videoya aldırdı ve kendi nefes, kalp atışı gibi iç seslerinin elektro akustik bestesini yaptırdı.
MR ve anjiyo görüntüleriyle iç seslerin dinlenebileceği bir kabin yaptıran sanatçı, sergisinde, ziyaretçileri kendi iç evrenlerini keşfetmeye çağırıyor.
Okçuer'in "b'İZ" adlı sergisi, Philips, Meditom Görüntüleme Merkezi ve Icon'un sponsorluğunda, Ankara Siyah Beyaz Sanat Galerisi'nde izlenime sunuldu.
DNA'nın müziğinin yapıldığını öğrendikten sonra, bunu resme taşımaya karar veren Okçuer, iki yıl genetik üzerinde çalışarak, beyin MR ve anjiyosuyla insanın iç dünyasını ortaya çıkaran çalışmasını tamamladı.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Okçuer, serginin adı olan "b'İZ" ile hem ailesini hem de evrene bırakılan izleri anlattığını söyledi.
"Yaşamın, beynin içindeki küçük bir hücrede olmasından" yola çıkarak, sergisi için, kendi beyin anjiyosu ile eşi ve oğlunun beyin MR'larını çektirdiğini belirten Okçuer, bunları değişik açılardan ve büyüterek görüntülediğini dile getirdi. Okçuer, böylece insanların kendi iç ses ve görüntüsünü ortaya çıkarmaya çalıştığını bildirdi.
İç ses bestelendiSergisinde bilim ve sanatın birleştiğini ifade eden Okçuer, karın gürültüsü, nefes, kalp atışı gibi kendisinin iç sesiyle, günlük rutin hayattaki seslerin özel mikrofonlarla kaydedilerek, sergi için elektro akustik beste haline getirildiğini kaydetti.
Okçuer, "Bunların elektro akustik bestesi Mehmet Can Özer tarafından yapıldı. Dünyada daha önce de böyle, iç sesin bestelenmesiyle ilgili de bir çalışma yapıldığını duymadık" dedi.
Ayrıca kendi beyin anjiyosunun videosunun da hazırlandığını belirten Okçuer, sergide, kişinin iç ses ve görüntüsünün ortaya çıkarıldığı özel bir kabinin bulunduğunu bildirdi.
İnsan vücudunun MR görüntülerinin kırmızı ışıkla yansıtıldığı kabinde, iç sesin elektro akustik bestesi ile anjiyo görüntülerinin videosunun sunulduğunu anlatan Okçuer, ziyaretçi, kabine girdiğinde üzerinde bir spot ışığın yanacağını, kişiye kendi iç dünyasına açılma fırsatı sağlanacağını ifade etti.
Okçuer, şunları kaydetti:
"Duyduğumuz ama farkında olamadığımız iç sesimiz ve göremediğimiz gerçeklik ve her insanda olduğuna inandığım enerjiyi vurgulamak istedim.
Beyinde bütün yansımalar ve görüntüler oluştuğu için burada bir iç mekan, aile mekanı yaratmak istedim. Onun için bu şekilde kurguladım.
Burada gördükleriniz benim ve ailemin MR görüntüleri, kırmızı LED ışıklarıyla beraber. İçimizdeki ışığıyı enerjiyi yansıtmak istedim, içimizde daha çok kan olduğu için kırmızı rengini seçtim.
Duyduğunuz sesler de nabız sesimiz, ağız gurultularımız gibi elektro akustik müzik. 5 1 sistem nedeniyle de sesler atlayarak gidiyor ve yine video da kendi beyin anjiyo görüntülerim.
Ama bunlar aslında bizim gerçeklerimiz, gerçek sesimiz. Bu bizim farkında olmadığımız, duymadığımız sesler. Bedenin dış zırhını parçalayarak, çıplak bakışla algılayamadığımız gizli evreni göstermek istedim.
Bu görüntüler, bizim iç gerçekliğimiz. Burada giren izleyici ayna yardımıyla kendi görüntüsü ve benim görüntümle birlikte, benim mekanıma dahil olmuş oluyor."
Arapça Allah yazısına benzeyen damar görüntüsüSergide, kendi beyin anjiyosu görüntülerinin ayrıca sunulduğunu anlatan Okçuer, "Kendi anjiyo görüntülerimle karşılaştığımda, içimizde gizli bir evren olduğunu düşündüm. Bu görüntüler MR manzaraları yanında insan manzaraları aslında. Mesela beyin detayları, volkan, gün batımı gibi de algılanabilir. Ama önemli olan izleyicide ne çağrıştırdığı..." dedi.
Beyin damarlarının yakın plan görüntüsünü de tablolara taşıyan Okçuer, "360 derece dönen görseller var, biri kromozom sarmalına benziyor.
Altındaki görüntü de Arapça, Allah yazısına benziyor. Aslında bu sergi, bunların imzası gibi, mükemmel çalışan insan mekaniğine bir övgü olarak yapılmıştır. İncelediğiniz zaman muhteşem bir mekanizma var" dedi.
Okçuer, önceki çalışmalarında da kalorifer kazanlarından, bacalardan topladığı kurum ve islerden yaptığı siyah, gri ve renksiz resim ve enstelasyonlarında, modern tüketim toplumunun dramatik yalnızlığına, nihilistik çaresizliğini anlatmıştı.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden mezun olan sanatçının, 4 kişisel sergisi bulunuyor. 27 karma sergiye de katılan sanatçı, 1998 yılında "59'uncu Devlet Resim Heykel Sergisi Başarı Ödülü"nü kazandı.