Yaşamı "ip"e benzetti

Resim yapmayı bir yaşam biçimi olarak benimseyen Mersinli bedensel engelli ressam Ahmet Yeşil, kendine özgü "ip ve halat" temalı resimleriyle beğeni topluyor.
Çok sayıda kişisel ve karma sergilere katılan Ahmet Yeşil (54), yaptığı resimlerle yurt içi ve dışından da ödüller aldı. Eserlerinde önemli bir yere sahip olan "ip ve halat" teması ayrıca Yeşil'in en çok karşılaştığı sorular arasında bulunuyor. Yeşil, bazı ortamlarda karşılaştığı soruların yarısından fazlasının "neden ip ve halat" şeklinde olduğunu belirtiyor.
Çalışmalarını iki daireyi birleştirerek oluşturduğu "Yaşam ve Sanat Evi" adını verdiği atölyesinde sürdüren bedensel engelli ressam Ahmet Yeşil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 32 yılı geride bıraktığı sanat yaşamının son evresinde "ip ve halat" temasını kullanmaya başladığını söyledi.
Yeşil, aslında tıp fakültesinde öğrenim görmek istediğini, yetenekli olması nedeniyle de gençlik yıllarında futbola ilgi duyduğunu söyledi.
Üniversite sınavlarına hazırlandığı dönemde talihsiz bir kaza geçirdiğini, ardından yapılan yanlış müdahaleler nedeniyle yürüme yeteneğini kaybettiğini anlatan Yeşil, "Her insanın hayatında bazı kırılma noktaları vardır.
1972 yılında geçirdiğim kaza da benim yaşamımdaki en önemli kırılma noktalarından biri oldu. Böylelikle hastane atölyelerinde bir yaşam biçimine dönüşen sanat hayatım başladı" dedi.
İlkokul ve ortaokul dönemlerinde çizdiği resimleri fark eden öğretmenlerinin güzel sanatlar fakültesine gitmesi yönünde telkinlerde bulunduğunu ifade eden Yeşil, şöyle devam etti:
"Geçirdiğim kazadan sonra hayallerim de yön değiştirdi. İlhan Çevik, Nuri Abaç, Ernür Tüzün, Suna Tanaltay gibi ressamlardan aldığım eğitimlerin ardından kendi sanatsal çizgimi belirledim. Resmi bir yaşam biçimi olarak seçip, hayatımı ona adadım. Çalışmalarımı sürdürdüğüm atölyemde ayrıca gelecek vaat eden bir çok ressamın yetişmesine katkı sundum."
Özgün kimliğine 4 dönemde ulaştı
Sanat yaşamını dört döneme ayıran Yeşil, şöyle konuştu:
"İlk dönem izlenimci tarz, yani peyzajlar, natürmortlar, gördüklerim ve hissettiklerimi yansıttığım dönemdir. Ondan sonra sosyal ve toplumsal içerikli kompozisyon kurgularının ağırlıkta olduğu figüratif dönem başladı.
Bu dönemdeki kompozisyonlarda genelde yer alan figürler kadın ve çocuklardı. Sosyal ve toplumsal içerikli resimlerin içine Anadolu'da yaşanmış bir çok uygarlığın izlerinin yerleştirildiği bir üçüncü dönem yaşadım. Bu dönemin içinde ipler detay olarak girmeye başladı. İpler resimlerime detay olarak girerken, bir şeyin farkına vardım.
Bu iplerin üzerine yoğunlaşırsam kendime ait bir sanatsal dili, sanatsal kimliği yakalayacağıma inandım. Alt yapımı da sağlam zemine oturtuğum için bugünkü özgün kimliğime bu süreçten geçerek geldim."
"İp, yaşamın izdüşümüdür"İp ve halatı yaşamın bir izdüşümü olarak nitelendiren Yeşil, uluslararası alanda fark edilmesinde ve özgün bir sanatçı olarak tanımlanmasının ana nedenlerinden birinin, ip ve halat temalarının öne çıktığı son dönem yapıtları olduğunu söyledi.
İp temasının temelinde yaşamın olduğunu vurgulayan Yeşil, şöyle devam etti:
"İpin hammaddesi pamuktur, ketendir, liftir. Evrile evrile ip haline gelir. Yaşam da böyledir. İnsan yaşamının ham hali doğmuş halidir. Yeni doğmuş bir insanın ham hali pamuk, keten, lif gibidir. Yaşadıkça evrilir. İşlendikçe kıvrımlar oluşur. Alınan eğitim, yetişilen ortam, yaşanan çevre hepsi bu süreçte önemli rol oynar. İpin bir ritmi vardır.
Yaşamın da kendine göre bir ritmi var. İşte ipin kendi içindeki nesnel ritmi, yaşamın içeriksel ritmi ile bir örtüşme oluşturdu felsefemde. Bu ritminden yola çıkarak ipin nesnel kimliğini alıp, öznel kimlik katarak yapıtlarımda sanatsal bir objeye dönüştürdüm."
Çalışmalarına aynı anda 20-25 tuvalde birden başladığını belirten Yeşil, bu sürede de bir o kadar boş tuvali hazır beklettiğini söyledi.
Tuvallere kafasında oluşturduğu resimlerin alt yapısını aktarırken, içinden çıkan başka konuları da boş olan tuvallere yaptığını anlatan Yeşil, "Yaptığım bir resim bazen başka çalışmaları üretiyor. Bu nedenle boş olarak beklettiğim bu tuvallere bunları resmetmeye başlıyorum" diye konuştu.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Dünyanın ilk 'gülücük' emojisine 1 ayda 10 bin ziyaretçi
Mardin'de Rus Avangard'ı
'Erzincan'ın incisi' Kemaliye tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile ilgi çekiyor!
Zamanda yolculuğun adresi! Tarihi ilçe Safranbolu 46 yıldır özenle korunuyor
Bir Bulut Olsam, Sıla gibi dizilere ev sahipliği yaptı! Mardin'in tarihi Dereiçi Mahallesi turizme kazandırılacak