hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Iskat Nedir, Nasıl Hesaplanır? Ölünün Iskatı Nedir, Ne Kadardır?

    Iskat Nedir, Nasıl Hesaplanır Ölünün Iskatı Nedir, Ne Kadardır
    expand

    Sözlükte "düşmek" manasına gelmekte olan ıskat, sukūt kökünden türemiştir. Bu kelime aynı zamanda "atmak, izâle etmek, düşürmek" anlamlarına gelir. İslâm hukuku kapsamında ise bir hak ya da mükellefiyeti düşürmeyi ifade eder. Literatüre bakıldığında ıskat, "ıskāt-ı cenîn"in kısaltılmış olan biçimidir. Ayrıca "anne karnında bulunan ceninin düşürülmesi" ya da "ıskāt-ı salât" ve "ıskāt-ı savm" ifadesinin kısaltılmış şekli olarak "bir bireyin sağlığında ifa edememiş olduğu bazı ibadetler ile ilgili yükümlülüğün ölümünden sonra fidye ile ödenerek düşürülmesi" manalarında kullanılır.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     Ölü İçin Iskat veya Devir Yapılması Uygun Olur mu?

     Iskât, üstündeki borcu düşürmek anlamına gelir. Iskât-ı salât kavramıysa, ölmüş olan bir insanın üstünden, kazaya kalmış bulunan farz namazları ile birlikte vitir namazları borcunu düşürmek ve affettirmek ümidi ile yapılmakta olan bir tasadduk şeklidir. Iskât-ı savm kavramı da, ölünün üstündeki oruç borcunu düşürmek anlamındadır.

     Iskâtın Hükmü Nedir?

     Ölünün üstünden, sağlığında mazereti nedeniyle tutamadığı oruç borcunun düşürülmesi amacı ile fidye verilmesi konusu, hem âyet içinde, hem de hadîs ile beraber sabittir. Resûlüllah Efendimiz (asm) şu şekilde buyurmuştur: "Bir kimse üstünde bir aylık olan Ramazan orucu borcu var iken ölürse, o kişinin her günü için yoksul biri doyurulsun." şeklinde ifade edilmiştir.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     Iskatta Ölen Bir Kişinin Namaz ve Oruç Borcu Nasıl Ödenebilir?

     Ölen kişinin hükmü ıskat kapsamında mevcut olan bir hadis-i şerif vasıtası ile açıklanabilir. Ölen bir kişinin oruç borcuna bakıldığında bir başkası tarafından bu borcun ödenebilmesi mümkün değildir. Bir hadis-i şerif içerisinde Peygamber Efendimiz bu konuyu şu şekilde ifade etmiştir: “Hiç kimse bir başkası için oruç tutamaz, hiç kimse de başka biri için namaz kılamaz; fakat o kişinin adına yemek yedirebilir.” şeklinde bu konuyu ifade etmiştir.

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow