Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları
expand

Kitap kurtlarını Aralık ayında da "hangisinden başlasam" telaşına düşürecek romanlar, siyaset, uluslararası ilişkiler ve sosyal teori kitapları bekliyor. İşte Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık'ın bu ay raflarda yerini alan ve alacak olan kitapları...

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Hüseyin Köse'nin Şovenist İnşa adlı kitabı, Ayrıntı Yayınları'ndan çıktı.

Gerçekliğin hipnotik cıngılında icra edilen medya gösterisi bütün hızıyla sürerken, kafalarda tecelli etmesinden korkulan "boşluk" da giderek genişliyor kapanacağına... Söz konusu gösterinin alttan alta telkin ettiği düşünce ise şu: Artık etrafımızda olup biten şeyler hakkında tutarlı ve anlaşılır yorumlama çerçeveleri sunabilmek nafile; yaşamsal gerçekliğe ilişkin söylenebilecek en muteber söz de ancak kopuk kopuk izlenimler ve yüzeysel düşünce uçları yoluyla ayakta tutulabilen bir "derinlik" iması... Gerçekten de, gösterinin büyülü gerçeğinden daha politik ne olabilir!.. Ekrandaki büyünün bağımlılığı öneren dinamikleri salt bakmanın ve görmenin anlamaya yetmediği, bilmenin gerçek etkin rolünü açığa vuran eylem-odaklı düşünceye taraf olmaya zorluyor hepimizi. Çünkü kişi artık sadece düşüncelerinin değil, kimliğinin bile kurgusal ve "tıklanabilir" bir mesaj olduğu vehminden arınabilmeyi ancak hesaplı ve ölçülü bir şekilde kapılacağı öfkesine borçlu... Çünkü her yerde "görünür kılınmışlık" hayaletinin sadık müşterileri olan bizler, maruz bırakıldığımız hipnoz sonucu, henüz adı konmamış bir "ekran müptelalığının" bu denli şedit bir "içtenliğin" zanlısı olabileceğini tahmin etmemiştik... Şovenist İnşa, hayatımızın en verimli anlarını beyaz camın gölgesinde kurban edişimizin, yaşadığımızın "algılanabilir" bir kanıtını sunmak adına bazen bir çift söz terennüm edebilmek için saatlerce bir dizi soğuk telefon hatlarında bekleyişimizin, içimizdeki ve etrafımızı saran onca karanlık manzaraya rağmen, diğerleriyle aramıza kırılgan ve "ışıktan bir duvar" örüşümüzün, kamera merceklerinin yüzeylerine durmadan inatçı bir leke gibi birikişimizin maşeri duygusu üzerine yakılmış eleştirel bir ağıt... Kendi saplantılı imgesine bunca düşkün olmasına rağmen, kendilik gerçeğine aynı ölçüde aç ve yabancı bir uygarlığın dolaysız çıktıları olduğumuza göre; şu halde, inşa etmek de, toplumsal gerçekliğimizin gösteri yoluyla imhası aynı zamanda. Dahası; yıkım, inşanın ta kendisi...

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Patrick Bateson ve Paul Martin'in "Oyun, Oyunbazlık, Yaratıcılık ve İnovasyon" adlı kitabı Ayrıntı Yayınları'ndan çıktı.

Patrick Bateson ve Paul Martin, pozitif duygu durumuyla oynanan oyunu, "oyunbaz oyun" olarak tanımlayarak oyun ve yaratıcılık literatürüne yeni bir kavram kazandırıyor. Oyunbaz oyun üzerine yoğunlaşan bu kitap, oyunbaz oyun ve düşüncenin, evrimde, gelişimde oynadığı rolü irdeliyor ve oyunun mizah, düş görme, rüyalar ve değişen bilinç durumlarıyla benzerliklerini irdeliyor. Yazarlar ayrıca bu kitapta, yeni davranış ve düşüncelerin üretilmesi olarak yaratıcılığı, bunların uygulamaya geçirilmesi olarak gördükleri inovasyondan ayırarak oyunbaz oyun ve düşüncenin yaratıcılık ve inovasyon açısından önemini gözler önüne seriyor. Yaratıcılığı ortaya çıkaran oyunbaz oyun, çocukları, yavru hayvanları eğlendirmekle kalmaz; onları geleceğe hazırlar. Tabii yetişkinler de oyunbaz olmaktan kazançlı çıkar. "Yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmayız, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanırız" der Bernard Shaw. Bu kitap, yalnızca biyologlara, psikologlara, eğitimcilere değil, yaratıcılık ve inovasyonla ilgilenen herkese sesleniyor; oyunbaz ortamların sağladığı verimlilik ve üretkenliğe değiniyor. Ve özetle şöyle sesleniyor bütün okurlara: Ne kadar özgürsek, ne kadar oyunbazsak o kadar üretken, o kadar yaratıcı, o kadar yenilikçi oluruz.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları


Hayri K. Yetik'in "Romantik Ortadoğu-Milletlerarası Bir Deneme" adlı kitabı Ayrıntı Yayınları'ndan çıktı.

Haberin Devamıadv-arrow
Haberin Devamıadv-arrow

Ortadoğu'nun son iki yüzyıllık tarihine tanıklık için edebiyata başvurulacak olsa peş peşe sorular belirir: Bu edebiyat, vicdana dair ne der? Edebiyatın hakikatinde tartıldığında, romantizm Ortadoğu'nun neresine düşer? İstilalar, savaşlar, kıyımlar, çatışmalar ve inançlar kavşağı olan bu coğrafyada özgün bir düşünceden, sözgelimi bir Ortadoğu Felsefesi'nden söz edilebilir mi? Batı'yla sona ermeyen ateş dansı neyin dışavurumudur? Arkeolojik kazısı yapılacak olursa, Ortadoğu metinlerinin bilinçaltından ne çıkar? Kadına, ekolojiye, sosyalizme, ulusa, dine, barışa, ekonomiye, teknolojiye, emperyalizme vs. ilişkin ne bulunur? Hem bugünkü hem de gelecekteki kaostan dinginliğe geçmek için deneyimlenebilecek bir önermesi var mıdır? Ortadoğu'da sorular bir piramidin basamakları gibi yükselmez, bir labirentin koridorları gibi ilerler, iç içe geçer, çatallanır, sürekli yön değiştirir. Hayri K. Yetik, bu labirentin dolambaçlı yollarına girerek, geçmişin hafızasını derinlemesine kazar ve geleceğin dünyasına ışık tutmaya çalışır. Farklı disiplinleri ve çalışma alanlarını bir araya getiren Hayri K. Yetik, karşılaştırmalı edebiyat yoluyla, Türkçe, Farsça, Kürtçe, Arapça, Ermenice, İbranice, Süryanice gibi Ortadoğu dillerine ait edebi metinlerin arasında dolaştırdığı okura yeni bir soluk verir. O solukta, geçmişin hayali ile geleceğin karmaşası arasında kalmış bir coğrafyanın şarkısı hissedilir. Bir gözü kapalı adalet tanrıçası Justitia'nın terazisinde darası alınmamış bir tarih vardır. Bu tarihi, edebiyatın vicdanıyla tartmak olanaklı mıdır? Hayri K. Yetik, bu sorunun verdiği ilhamla, Romantik Ortadoğu'nun kapısını açar ve hayata yeni anlamlar yüklemenin yanı sıra, geleceğe de barış umuduyla bakar.

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları

Tuna Erdem ve Seda Ergül'ün derlediği "Fetiş İkâme" Sel Yayıncılık'tan çıktı.

Ulusal bayraklardan Che'ye uzanan her tür siyasi sembol, oyuncak bebeklerden markalı giysilere kadar her tür tüketim nesnesi, maskelerden mangalara kadar her nevi fantezi objesi fetiş olarak karşımıza çıkabiliyor. Fetiş, kişinin "olmazsa olmaz" ilan ettiği, uzak duramadığı, değerini arzusuyla belirlediği, tutkusunun kaidesinde yüceltip, saplantısıyla kutsiyet atfettiği her tür nesne olabiliyor. Kimi zaman lüks tüketim maddeleri biçimini alsa, kimi zaman bayrak gibi geniş kitleleri peşine taksa da, fetişin sarımsak kadar sıradan, ucuz, önemsiz bir nesne olması da mümkün, zira fetişin hikmeti fetişistten menkul.

Fetiş İkâme, fetişizmin etkisi altındaki kültürel ilişkileri tespit etmeye, sorgulamaya ve anlamaya çalışarak, fetişin adını kötüye çıkaran mesnetsiz ve olumsuz çağrışımların düşünceyi sekteye uğratmasını engellemeye çalışıyor. On iki ülkeden, on beş yazar Marksizm, psikanaliz, feminizm, kültürel araştırmalar, queer teori gibi farklı paradigmalardan, oyuncak bebekler, moda, güncel sanat, gezici sirk, müzik, Japon mangası, silikon maske, İtalyan sineması gibi onlarca farklı alanı mercek altına alıyor; fetişizmi önemsiz bir noktaya takılıp kalmak olarak özetleyen genelgeçer görüşün çizdiği sınırların dışındaki inanılmaz geniş ve renkli yelpazeyi sergiliyorlar.

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları
 

Melinda Nadj Abonji'nin "Güvercinler Havalanırken" adlı romanı Ayrıntı Yayınları'ndan çıktı.

Güvercinler Havalanırken, köklerinden koparıldıktan sonra yeni bir ülkeye, farklı bir topluma uyum sağlamış gibi görünürken, aslında hiçbir yere kök salamamanın anlatıldığı otobiyografik bir roman... Romanın kahramanı Ildiko ile kız kardeşi Nomi iki farklı dünya arasında büyür. Bir yanda göçmen ailenin İsviçre'de işlettiği kafe ve orada gün be gün yaşanan irili ufaklı eziyetler, öte yanda eski memleket, oradaki akrabalar, şahane ziyafetler ve küçük sırlar. Kızların sevgili büyük anneleri ölünce memleketle ilişkiler giderek zayıflar. Kısa süre sonra da Balkanlar'da savaş patlak verir ve çocukluğun özlemle anılan kasabası sonsuza dek yitirilir. Zamanda ve mekânda yepyeni sınırlar oluşur.

"Arabamız kavakların yanından geçerken, o ışıltı aklımı başımdan alırken, çikolata rengi gemimiz bir ağaçtan diğerine sessizce süzülürken, aralarda ovanın havası görülüyor, görebiliyorum havayı, güneş öyle acımasız ki, hava çok durgun şimdi, o sırada babam klimaya bakarak, her şey aynı, diyor alçak sesle, hiçbir şey değişmemiş, hiçbir şey."

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları

John Steinbeck'ın "Uzun Vadi" romanı Zeynep Avcı ve Yalın Karabey'in çevirisiyle Sel Yayıncılık'tan çıktı.

Dünya edebiyatının en güçlü kalemlerinden, destansı romanların usta yazarı John Steinbeck bu kez anlatının en zor, en rafine türüne; öyküye yöneliyor. Salinas vadisinin tepelerinden, kanyonlarından, küçük kasabalarından geçerek sıradan insanların küçük, yalın dünyalarından evrensel temalar yaratmayı yine başarıyor.

1930'lar Amerikası'nın hüzünlü ama umutlu, yalnız ama direngen karakterleri; kent ve kır, geçmiş ve gelecek arasındaki çelişkilerle boğuşurken, Steinbeck her zamanki titizliğiyle projeksiyonu yazından çok okura döndürüp, başka tür bir sorgulamaya yöneltiyor. İnsanın yaşadığı coğrafya, zaman ve mekânla ilişkisini incelikli bir biçimde yansıtan öyküler, uzak, farklı ve bir o kadar da benzer dünyaların kapılarını kimi zaman bir çiçek adı, kimi zaman da küçük bir tasvirle açıyor.

Aralarında ödüllü öykülerin bulunduğu, efsanevi Güney Gotiğine de selam duran ve 1938 yılında yayımlanan bu derleme, güncelliğinden hiçbir şey kaybetmeden ilk kez Türkçede...

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları

Selma Sancı'nın "İhtimal" adlı romanı Sel Yayıncılık'tan okurla buluştu.

Hayallere, umutlara ve insan sevgisine dair bir roman...

İhtimal, aynı zamanda çelişkiler, düş kırıklıkları, unutulmalar, savrulmalar arasında bocalayan bir kuşağın sevgi arayışının romanı... Merkezinde ise en ince ayrıntılarına gözlemlenmiş sahici hayatlar var: Selma Sancı, bu ikinci romanında da umudu besliyor; küçük insanların büyük aşklarına, büyük özlemlerine ışık tutarken, daha güzel, daha anlamlı bir hayatın ihtimal dâhilinde olabileceğinin altını çiziyor.

Selma Sancı, İhtimal'de kuşkulara, umarsızlığa, kendinden hoşnutsuzluklara ve yalnızlığa yine çarpıcı bir metinle tanıklık ediyor.

İhtimal, küçük insanların özel tarihleri üzerinden sürükleyici bir yolculuk, özenli dili ve başarılı kurgusuyla da dikkat çekecek bir roman...

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları
 

Kemal Siyahhan'ın "Hamal" adlı romanı, Sel Yayıncılık'tan çıktı.

Çalışma hayatı, yaşamımızın en önemli parçasını oluşturuyor. Kemal Siyahhan bu yeni romanında çocukluğundan itibaren içinde bulunduğu Sultanhamam'da başarılarının yanı sıra yanılgılarını da saptıyor. Konforlu yaşam ve bu yolla mutluluğa ulaşmaya çalışan yakın çevresinin, işadamlarının ve toplumun evrensel endişelerini su yüzüne çıkarıyor. Hamal, bambaşka bir dünyanın yazılı olmayan kurallarını samimiyetle yansıtan bir roman.

"İlkokul biter bitmez iki yıl mahalledeki bakkala takılıp çıraklık ettim. Sonrasında mahalledeki parça kumaş satan bir mağazada birkaç yıl tezgâhtarlık, ardından babam kulağımdan tuttuğu gibi Sultanhamam'a götürdü beni. 'Gideceğimiz yer gerçek mekteptir' dedi. Yıllarca üzerinde bir hırkayla mutlu olmuştu. Fazla malda haram vardır, demişti. On yedi on sekiz yaşındaydım."

Ayrıntı Yayınları ve Sel Yayıncılık Aralık ayı kitapları

Sıradaki Haberadv-arrow
Sıradaki Haberadv-arrow