"Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında" ilk kez Türkçe'de

Sel Yayıncılık dünya edebiyatının en önemli yazarlarının klasikleşmiş eserleri ile Türk edebiyatında "modern dünyamızın" inceliklerine dokunan yeni yazarlarını okurla buluşturdu. Ocak ayında raflarda yerini alan kitaplar arasında kültürel tarih ve sanat incelemeleri de var.
John Steinbeck'in, gezi edebiyatının en güzel örneklerinden olan "Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında" adlı önemli eseri Türkçede ilk kez okur karşısında. Steinbeck'in bu eserini yayınlayan Sel Yayıncılık ayrıca,Elias Canetti'nin insan-hayvan, av-avcı, yetişkin-çocuk, efendi-köle gibi tahakküme dayalı ilişkileri tersyüz ederek bir kıyamet sonrası atmosferi yarattığı eseri Hayvanlar Üzerine'yi de okurla buluştu. Melisa Kesmez'in "modern dünyamızın" tüm inceliklerine dokunduğu Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz romanı ile Ahu Antmen'in bedenin kimlik etrafındaki kültürel örüntülerini incelediği Kimlikli Bedenler - Sanat, Kimlik, Cinsiyet kitabı da Ocak ayında Sel Yayıncılık'tan çıktı. Sel Yayıncılık'ın yeni yılda yayınladığı bir diğer kitap da Bizans uygarlığı tarihçisi Gilbert Dagron'un, Konstantinopolis Hipodromu - Oyunlar, Halk ve Politika.
Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında
John Steinbeck, gençliğinden beri bir gezi tutkunuydu. Daha 20 yaşlarındayken Pasifik Okyanusu'na açılma hayalleri kuruyordu. Henüz yazarlık serüveninin başındayken dahi ülkesini ve insanlarını gezip görerek tanımayı şiar edinmişti. Ona Nobel Ödülü'nü kazandıran da ülkenin 'ruhunu' bu denli anlayabilmiş olmasıydı. Ne var ki 1960 yılına gelindiğinde bir yazar olarak rüştünü ispat etmiş Steinbeck, önceden tanıdığı ve romanlarında resmettiği Amerika ve Amerikan halkını değil, açıktan açığa tüketim toplumuna dönüşmüş ve bencilliği içine işlemiş bir Amerika bulur etrafında. Hastalığının da iyiden iyiye kendini hissettirdiği bir dönemde Steinbeck'i, karavanı Rochinante ve elbette köpeği Charley'le yollara düşüren, ülkesini 'tanıyamama' halidir. Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında'da, hava kirliliğinden rengi değişmiş gökyüzünün hemen altındaki apartmanların, trafiğe boğulmuş caddelerin, acı fren seslerinin arasında 'toprağa köklerini salma' kaygısı içinde sürüklenen Steinbeck, Amerika'yı yeniden 'keşfediyor'.
John Steinbeck, babası Prusya, annesi ise İrlanda göçmeni ırgat bir ailenin çocuğu olarak, 1902 yılında Kaliforniya'nın Salinas kentinde doğdu. İlk romanı Altın Kupa (1929) fazla ilgi görmedi. Yazarlık yeteneği 1935 yılında Yukarı Mahalle'nin yayınlanmasının ardından dikkat çekti. Kitaplarında işçi sınıfının gündelik ilişkilerini, yaşam koşullarını ve mücadelelerini, döneminin ve çağımızın en temel toplumsal meselelerini tüm insani ayrıntılarıyla resmetti. 1962 yılında edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü ile onurlandırıldı. Eserleri edebi değerleri kadar güncellikleriyle de övgü alan ve birçoğu sinemaya da uyarlanan Steinbeck, 1968 yılında öldü. Fareler ve İnsanlar (çev. Ayşe Ece, 2012), İnci (çev. Tomris Uyar, 2012) ve Tatlı Perşembe (çev. Dost Körpe, 2013) adlı romanları yayınevimiz tarafından yayımlanmıştır. The Winter of Our Discontent, The Moon is Down, Once There was a War, Long Valley, Burning Bright ise yayın programımızdadır.
John Steinbeck
Çağdaş Dünya Edebiyatı / Roman
Özgün Adı: Travels with Charley, In Search of America
Türkçesi: Aslı Biçen
242 sayfa, 18 TL
Hayvanlar Üzerine
Politik, oyunbaz, alet yapan, konuşan, bilen insan tanımlamalarının ortak endişesi, insanı diğer hayvanlardan ayıran özelliği bulmaktır. Peki insanın içindeki hayvan(lar) ve hayvanın içindeki insan(lar)dan bahsetmek bu kadar imkansız mıdır?
Uzun yıllarını iktidar ilişkileri ve kitlelerin davranış biçimleri üzerine düşünerek geçiren Elias Canetti için insanlarla hayvanların ilişkileri ve bunların geçirgenliği her zaman ilham kaynağı olmuştur. Ancak Nobel ödüllü yazar bu defa, hayatı boyunca hayvanlara, ama en çok da onların insanlarla arasındaki hiyerarşik ilişkiye dair tuttuğu notlar, aforizmalar, anılar, otobiyografik ögeler taşıyan kısa ancak çarpıcı öykülerle "türcülüğün" kalbine adeta bıçak saplıyor.
Canetti vahşi ve evcil insan, kılık değiştiren hayvan öyküleriyle metamorfoz hikayelerinin bir araya geldiği Hayvanlar Üzerine'de insan-hayvan, av-avcı, yetişkin-çocuk, efendi-köle gibi tahakküme dayalı ilişkileri tersyüz ederek adeta bir kıyamet sonrası atmosferi yaratıyor. Canetti yadırgatıcı ancak şiirsel diliyle insanın içindeki hayvanlara özgü vahşetin peşinde...
Elias Cannetti, (Rusçuk, 1905 - Zürih, 1994) İspanya'dan göç eden Seferad Yahudisi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Viyana Üniversitesi'nde Doğa Bilimleri ve Felsefe bölümlerinde doktora yaptı. 26 yaşında başyapıtı sayılan Körleşme'yi kaleme almaya başladı. Kitlelerin psikolojisini ona yabancı birinin bakış açısından anlatan roman, dönemin Nazi Almanyası'nda yasaklandı ve ancak 1960'lardan sonra geniş kitleler tarafından keşfedilebildi. Canetti, 1938'de Avusturya'nın ilhakından sonra Londra'ya, ardından Zürih'e taşındı. İkinci Dünya Savaşı gibi tarihin en büyük kitlesel eylemlerine tanıklık etmiş olması onu kitle ve iktidar ilişkileri üzerine düşünmeye ve yazmaya yöneltti. Bu düşüncelerinin sonucu olarak 1960'da Kitle ve İktidar isimli incelemesini tamamladı. 1981'de Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. Ömrünün büyük bir kısmını İngiltere'de geçirdi. Eserlerini Almanca kaleme aldı.
İkinci Dünya Savaşı'nın İngiltere'deki yankılarına ve dönemin entelektüel isimlerine ilişkin düşüncelerinden oluşan kitabı Soylu Sınıfın Sonbaharı: İngiltere Yılları (çev. Veysel Atayman, 2010) yayınevimiz tarafından yayımlanmıştır.
Elias Canetti
Çağdaş Dünya Edebiyatı / Deneme
Özgün Adı: Über Tiere
Türkçesi: Levent Konca
116 sayfa, 10 TL
Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz
Cesaretimiz var mı her şeyi bir anda öylece bırakıp gitmeye? İnsan her nereye giderse gitsin kendini de beraberinde götürmez mi? Varlığından güç aldığımız arkadaşlar ne zaman yük haline geldi? Hepimiz başarılı olmak zorunda mıyız bu hayatta? Her seferinde duvara tosladığımız halde hâlâ yeni ilişkiler kurmaya, var olanı kurtarmaya çalışmak hayal kırıklıklarına bağımlı hale gelmemizle açıklanabilir mi? Melisa Kesmez, heyecanlı ve mütevazı sesinin her satırda hissedildiği kısa öykülerinde soruları müzikle, dramla, şiirle yoğuruyor, cevapları ise nüktedanlığı da elden bırakmayarak veriyor.
"Aklımızın devre dışı, sadece kalbimizin olduğu" yeniyetmelikten zaman mefhumunun olmadığı balık krakerli ve kaygısız çocukluk yıllarına, yüzyıllık dostla oturulan öğle rakısından patrona son çare olarak yazılan istifa maillerine, sevdiğimiz "o" olmayı çoktan bırakmış uzatmalı evliliklerden gel demese de gittiğimiz, gitmek istediğimiz sevgililere, eski sevgililere, aileye, aldatmalara, aldatılmalara; üzerimize haddinden fazla gelen ancak bir türlü vazgeçemediğimiz "modern dünyamızın" tüm inceliklerine dokunuyor, yalın ama coşkulu, naif ama kararlı, fısıldıyor kulaklara: Atları Bağlayın, Geceyi Burada Geçireceğiz.
Melisa Kesmez, Eylül 1980'de İstanbul'da doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi'nde Sosyoloji okudu. Bir dönem Londra'da yaşadı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları ve söyleşileri yayımlandı. Çeviriler yaptı. İstanbul'da yaşıyor. Keriman isimli bir kedisi var.
Melisa Kesmez
Çağdaş Türk Edebiyatı / Öykü
140 sayfa, 10 TL
Kimlikli Bedenler - Sanat, Kimlik, Cinsiyet
Kimlikli Bedenler'de bir araya gelen yazılar, farklı dönemlerde üretilmiş, farklı türde yapıtlar üzerinden bedenin kimlik etrafındaki kültürel örüntülerine bakıyor. Sanatın ve tarihinin kimlik olgusunun kurgulanma sürecinde oynadığı ideolojik işlevi sorgulayan yazıların yanı sıra, günümüzde kimlik politikalarıyla ilgilenen sanatçıların, geçmişin yapıtlarından bugüne taşınan stereotipik temsilleri nasıl alt ettiği irdeleniyor.
Osmanlı resminden Cumhuriyet dönemine uzanan süreçte çıplaklık olgusunun sanatsal ve kültürel zemini, Türkiye'nin modernleşme süreci bağlamında beden ve temsilleri, bir 'namus meselesi' olarak heykel olgusu, kadınların çağdaş sanattaki öncü konumları, feminizm ve performans, kimlik politikaları bağlamında sanatta performatif beden, bedenin 'armağan' kavramı bağlamında sanatsal bir metafora dönüşümü Kimlikli Bedenler - Sanat, Kimlik, Cinsiyet'te ele alınan konular.
Ahu Antmen, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdikten sonra Londra Üniversitesi Goldsmiths Koleji'nde ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde çağdaş sanat alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Cumhuriyet ve Radikal gazetelerinde sanat eleştirmenliği yaptı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde öğretim üyesidir. Yapıtları: 20. Yüzyıl Batı Sanatında Akımlar (Sel Yayıncılık, 2009), Sanat Tarihi ve Feminist Eleştiri (İletişim Yayınları, 2008), Zamanların Belleği: Ali Teoman Germaner (İş Bankası Kültür Yayınları, 2008), İçerdeki Yabancı: Hale Tenger (Yapı Kredi Yayınları, 2007).
Ahu Antmen
Sanat Kitaplığı / İnceleme
196 sayfa, 15 TL, 14.5x21.5 cm
Konstantinopolis Hipodromu - Oyunlar, Halk ve Politika
Gilbert Dagron, yaşayan en önemli Bizans uygarlığı tarihçisi. 1974'te yayımladığı "Bir Başkentin Doğuşu: Konstantinopolis"ten başlayarak, Doğu Roma'nın gizlerini sökme uğraşı verdi, halk hikâyeleri ve rivayet kültüründen ikona portre geleneğine, "büyük tablo"yu temel kaynaklardan hareketle dokudu.
Konstantinopolis Hipodromu - Oyun, Halk ve Politika ise Dagron'un son kitabı. Bizans İstanbulu'nun kalbine bir yolculuk. Yalnızca bir mekânın büyüteç altına alınması değil burada yapılan: Bir yandan da bir toplumun, bir yaşam biçiminin anatomisi.
Dagron'un analizleri çok şaşırtıcı: Bugünün İstanbul'unu anlatıyor sanki - Gezi olaylarından "Çarşı"ya, kırdan kente göçün yolaçtığı nüfus patlamasından stadyum taşkınlıklarına, bin beş yüz yıl önce Bizans başkentinde yaşananlar Tarih'in çarkının tekrarlarla döndüğünü kanıtlıyor.
Enis Batur
Gilbert Dagron, 1932'de Paris'te doğdu. Doktora çalışmasında bir başkent olarak Konstantinopolis'i ve kurumlarını inceledi. Yazdığı kitaplar ve makalelerle Bizans tarihinin önde gelen araştırmacıları arasında yerini aldı. Collège de France'ta 1975-2001 yılları arasında Bizans tarihi kürsüsünde ders verdi. On yedi kitabı olan Dagron'un son olarak Fransa'da 2011 yılında Konstantinopolis Hipodromu adlı araştırması yayımlanmıştır.
Gilbert Dagron
Kültürel Tarih Kitaplığı / Araştırma
Özgün Adı: L'hippodrome de Constantinople: Jeux, peuple et politique
Türkçesi: İsmail Yerguz
380 sayfa, 28 TL