hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    'Zamanımızın Magna Carta'sı': Prekarya Bildirgesi

    Zamanımızın Magna Cartası: Prekarya Bildirgesi
    expand
    KAYNAKCnnturk.com

    Guy Standing "Zamanımızın Magna Carta'sı" olarak anılan "Prekarya Bildirgesi" kitabında, hep geçici işlerde çalışan, donanımlı fakat "mesleksiz" olan prekaryanın sahip "olamadığı" sosyal ve ekonomik hakları gözler önüne seriyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İletişim Yayınları "Zamanımızın Magna Carta'sı" olarak da adlandırılan Guy Standing'in "Prekarya Bildirgesi"ni Senem Demiralp ve Sercan Çınar'ın çevirisiyle okurla buluşturuyor. Yayınevi 9 Eylül'de "Prekarya Bildirgesi"nin yanı sıra, Raymond Williams'ın Uygur Kocabaşoğlu tarafından Türkçe'ye çevrilen "Kültür ve Toplum"; Ahmet Demirel'in derlediği "İkinci Grup'un Kurucularından Salâhattin Köseoğlu'nun Milli Mücadele Hatıraları"; Richard P. Blackmur'un Müge Günay tarafından Türkçe'ye çevrilen kitabı "Avrupa Romanı Üzerine On Bir Makale" ile Kerim Özcan'ın romanı "Gündönümü"nü de yayımlıyor.

    Fikret Şenses'ten 'İktisada (Farklı Bir) Giriş'

    Prekarya Bildirgesi

    İletişim Yayınları, okur tarafından büyük bir ilgiyle karşılanan Prekarya / Yeni Tehlikeli Sınıf adlı kitabını yayımladığı Guy Standing'in yeni çalışması Prekarya Bildirgesi'ni yayımlıyor. Standing, hep geçici işlerde çalışan, donanımlı fakat "mesleksiz" olan prekaryanın sahip "olamadığı" sosyal ve ekonomik hakları gözler önüne sererken, aynı zamanda işe alma sürecinden emeğinin esnek bir şekilde kullanılmasına uzanan geniş bir yelpazede yol da gösteriyor. "Zamanımızın Magna Carta'sı" olarak da adlandırılan, alanının temel kaynaklarından…

    Mihail Bulgakov'un başkaldırısı: Usta ile Margarita

    - Çalışmayı üretici ve yeniden üretici bir etkinlik olarak yeniden tanımlayın
    - İşçi istatistiklerini yeniden düzenleyin
    - İşe alma süreçlerini basitleştirin
    - Esnek emeği düzenleyin
    - Örgütlenme özgürlüğünü geliştirin
    - Mesleki toplulukları yeniden inşa edin
    - Sınıf temelli göç politikasını durdurun
    - Adil yargı hakkını herkese sağlayın
    - Yoksulluk tuzaklarını ve güvencesizlik tuzağını ortadan kaldırın
    - Sosyal yardım değerlendirme sistemlerini ateşe verin
    - Engellileri şeytanlaştırmaktan vazgeçin
    - İstihdama dayalı refaha hemen şimdi son verin!
    - Günlük kredileri ve öğrenim kredilerini düzenleyin
    - Finansal bilgi ve danışmanlık hakkını tesis edin
    - Eğitimi meta olmaktan çıkarın
    - Sübvansiyonları ateşe verin
    - Evrensel temel gelire yönelik harekete geçin
    - Devlet fonları aracılığıyla sermayeyi paylaştırın
    - Müşterekleri yeniden güçlendirin
    - Müzakereci demokrasiyi ihya edin
    - Hayırseverliği yeniden marjinalleştirin

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yurttaşlığın "sahici" ve "tam" olabilmesi için, sosyal ve ekonomik haklarla donanması, çalışma hakkıyla ve emeğin haklarıyla bütünleşmesi gereğini ikna edici bir açıklıkla anlatan bir kitap.

    Dünyayı sallayan kitap 'Populizm Nedir' Türkçe'de

    Guy Standing, sosyal haklara ancak "belli belirsiz" sahip olabilen prekaryayı, bu hak talebinin ve mücadelesinin odağına koyuyor. Prekarya, yani güvencesiz, belirsiz ve hep geçici işlerde çalışanlar; çok-vasıflı ama bir yandan da "mesleksiz" olanlar; kapitalizmin yeni örgütlenme ve üretim tarzı içinde her an boşluk dolduranlar.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kimi yorumculara göre, "zamanımızın Magna Carta'sı"…

    Zamanımızın Magna Cartası: Prekarya Bildirgesi


    Kültür ve Toplum

    Raymond Williams'ın alanında klasikleşmiş eseri Kültür ve Toplum İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Kültür kavramının Sanayi Devrimi sırasında kullanılmaya başladığı fikrinden yola çıkan Williams, kavramın o tarihten sonra nasıl değişimler yaşadığını anlatırken, Coleridge'den Oscar Wilde'a kırktan fazla edebiyatçı ve düşünürün eserlerinden faydalanarak kültür kavramının yaşadığı değişimin arka planındaki ekonomik ve toplumsal yapıyı yansıtıyor. Kültür üzerine düşünen okurlar için bir başucu kitabı…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sevgi Soysal'ın TRT günleri: Venüslü Kadınların Serüvenleri

    Raymond Williams, 1958'de basılan ve kültürel çalışmalar disiplininin kurucu eseri olan bu kitabında, modern anlamıyla "kültür" kavramının ilk defa Sanayi Devrimi sırasında kullanıma girdiğini öne sürüyor. Sanayi Devrimi'nin beşiği İngiltere'de kavramın o tarihten beri geçirdiği dönüşümlerin izini sürüyor. Coleridge'den John Stuart Mill'e, Matthew Arnold'dan William Morris, John Ruskin ve Oscar Wilde'a kadar kırktan fazla düşünür ve edebiyatçının eserlerine bakıyor, "kültür fikri"nin evrimini inceliyor.

    Mustafa Çiftci ve Tanıl Bora'dan "Yengeler Cumhuriyeti"

    Sanayi Devrimi'nin yol açtığı makineleşme, işbölümü, yabancılaşma gibi süreçler karşısında sanatın toplumla ilişkisine dair fikirler de değişiyor. Sanata ve sanatçıya toplumsal değişimin öncüsü olma görevi yükleniyor. Bu dönemde oluşmaya başlayan "edebiyat piyasası"na ve sanatçıyı piyasa ölçütlerine tabi kılma girişimlerine tepki olarak "sanat için sanat" ilkesi ve estetizm filizleniyor. Sanatı ve kültürü geniş toplum kesimleriyle kaynaştırma çabaları canlanıyor. Kültür ve Toplum, bütün bu değişimlerin arkasındaki ekonomik ve toplumsal yapıyı gözler önüne seriyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Zamanımızın Magna Cartası: Prekarya Bildirgesi

    İkinci Grup'un Kurucularından Salâhattin Köseoğlu'nun Milli Mücadele Hatıraları

    İletişim Yayınları, Salâhattin Köseoğlu'nun Milli Mücadele Hatıraları'nı yayımlıyor. Balkan ve Çanakkale savaşlarında yer alan, başta Kafkas-Doğu Cephesi'nde olmak üzere kumandanlık görevini yerine getiren ve kolordusuyla Sivas Kongresi'nin güvenli bir biçimde toplanmasını sağlayan Salâhattin Köseoğlu'nun anıları bir Osmanlı subayının yaşamını aktarıyor. Ahmet Demirel tarafından özenle yayıma hazırlanan kitap aynı zamanda, Köseoğlu'nun 1920'den itibaren Mersin milletvekili olarak Birinci Meclis'te yer alması sebebiyle Birinci Meclis'in ve Köseoğlu'nun kurucuları arasında yer aldığı İkinci Grup'un tarihini de doğrudan yansıtıyor.

    Kadın ve çocuklara yönelik şidde: 'Nasıl Korunabilirdik?'

    Salâhattin Köseoğlu bir Osmanlı subayı olarak başladığı askerlik hayatını Balkan, Çanakkale savaşlarıyla, Kafkas-Doğu Cephesi kumandanlığıyla sürdürdü. Mütareke döneminde Anadolu'ya ilk geçenlerdendir. Merkezi Sivas'ta bulunan Üçüncü Kolordu'nun Kumandanlığına getirildi ve Kazım Karabekir'in On beşinci, Ali Fuat Cebesoy'un Yirminci Kolordusuyla birlikte Anadolu hareketinin dayandığı başlıca askerî birliklerden birini yönetti. Kolordusuyla birlikte Sivas Kongresi'nin güven içinde yapılmasını sağladı. 1920'de kolordusu lağvedilip Merkez Ordusu'na dönüştürülünce, Aralık 1920-Nisan 1923 arasında Birinci Meclis'in çalışmalarına Mersin milletvekili olarak katıldı. İkinci Grup'un kurucuları arasında yer aldı. Meclis'in üstünlüğü, başkumandanlık kanunu, seçim kanunu, temel hak ve özgürlükler ile İstiklal Mahkemeleri konusunda Birinci Meclis'te muhalefetin en önemli simalarından biri oldu. Nisan 1923'te kurulan İkinci Meclis'e katılmadı.

    'Demokraside Halk Her Zaman Egemendir (Yalan!)'

    Ahmet Demirel tarafından titizlikle hazırlanan Salâhattin Köseoğlu'nun anıları, Birinci Meclis'in en heyecanlı günlerinin ve İkinci Grup'un tarihinin en önemli kısımlarına ışık tutuyor. Bu anılar aynı zamanda İkinci Grup'un kuruluşu, kuruluş tarihi ve İkinci Grup'un bugüne kadar bilinmeyen tüzüğü gibi önemli tarihsel noktaların bilinir hale gelmesini de sağlıyor.

    "Kanaatime göre cumhuriyet hakiki manasıyla memlekette oturmamış, halkın kalbinde, dimağında yerleşmemiş, onun akideleriyle, adetleriyle intıbak ve ünsiyet edememiştir. İdare tahakküm devresinden feragat ve samimiyet devresine intikale kadar hadisatın neler göstereceğini kimseler bilemez. Her boş geçirilen gün, ömürler pahasıdır." Salâhattin Köseoğlu

    Zamanımızın Magna Cartası: Prekarya Bildirgesi


    Avrupa Romanı Üzerine On Bir Makale

    Yeni Eleştiri akımının en önemli temsilcilerinden şair ve eleştirmen Richard P. Blackmur'un Avrupa Romanı Üzerine On Bir Makale başlıklı kitabı İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Avrupa romanını oluşturan ve Madame Bovary, Anna Karenina, Ulysses gibi edebiyat tarihine damga vuran eserleri düzen-düzensizlik, gerçek-parodi, suç-masumiyet, aziz-mucrim gibi temalar etrafında ele alan Blackmur, Avrupa romanına insan deneyimini temsil etme tarzı üzerinden eleştirel bir gözle bakıyor. Edebiyat hakkında yeniden düşünmek için…

    Wolfgang Schorlau 'Koruyan El'de neonazi cinayetlerini anlatıyor

    Yeni Eleştiri, 20. yüzyıl edebiyat eleştirisini derinden etkileyen bir akımdı. Bu akımın en önemli temsilcilerinden olan Amerikalı şair ve eleştirmen Richard P. Blackmur, Avrupa Romanı Üzerine On Bir Makale'de Avrupa romanının köşetaşlarını oluşturan yapıtlara eleştirel bir derinlik ve dikkatle eğiliyor. Tolstoy'un Anna Karenina'sından Joyce'un Ulysses'ine, Flaubert'in Madame Bovary'sinden Thomas Mann'ın Doktor Faustus'u ve Büyülü Dağ'ına uzanan panoramik roman analizlerinin ardından Dostoyevski'nin temel yapıtlarını düzen ve düzensizlik, gerçek ve parodi, suç ve masumiyet, aziz ve mücrim temaları etrafında ele alan Blackmur, insan deneyiminin Avrupa romanında temsil edilme tarzını güçlü bir eleştirel bakışla irdeliyor: "Dostoyevski belki de bu hiddeti nedeniyle Rusya'nın Aziz Pavlus'u olarak algılanmıştır. Aziz Pavlus'un da Dostoyevski'nin de üslubu öfke doludur; ikisi de kurtuluşa giden yolda ferasetin esas olduğunu düşünmüş ve bu düşüncelerini sert ve fanatik bir tonda ifade etmişlerdir."

    Zamanımızın Magna Cartası: Prekarya Bildirgesi

    Gündönümü

    İletişim Yayınları, Kerim Özcan'ın ilk kitabı Gündönümü'nü edebiyatseverlerle buluşturuyor. Kaybolmuşluğu, yok sayılmayı, sızıyı ve hatıraları kendine has tarzıyla anlatan Kerim Özcan, edebiyatımızın dikkat çeken isimlerinden biri olmaya aday. Gündönümü, uzun süre unutamayacağınız bir ilk roman…

    Arka kapaktan:

    Uçurumu çağıran iç ağrıları anlatan bir defter çıkıyor ortaya. Siyahi boşluklar. Kısacık mutluluklar. Uzun ve saklanan hatıralar. Korkutan ve utandıran sırlar.
    Kerim Özcan, cami avlusuna inen kaybolmuşluğu anlatıyor, yok sayılanı, yıllar yıllar öncesinden kalan sızıyı. Tek tek acılı sözcüklerle geliyor Gündönümü. Yeni bir yazar, güçlü bir ilk roman. Hayattan gelen hayata…

    Zamanımızın Magna Cartası: Prekarya Bildirgesi

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow