Şifayı sahnede arayacak

Tiyatroya, oyunculuğu ve rejisörlüğüyle 56 yıl gönül veren Nurtekin Odabaşı, şimdilerde, felçten kurtulup, tekrar sahnelere dönmek için gün sayıyor.

Haberin Devamı

Nurtekin Odabaşı, "Sahneyi bırakmam. Bıraktığım zaman öldüm demektir. Oyun oynamak beni ayakta tutar" dedi.

AA muhabirine Ocak ayında verdiği röportajda, tiyatro için "50 yılı geçen aşk" tanımını kullanan, "Sahnenin tozu bizim için şifadır" diyen Odabaşı, yine sahnenin tozunu yutarak, hastalığına şifa bulmak istiyor.

Nisan ayında, beyninde pıhtı oluştuğu için rahatsızlanan ve 28 gün yoğun bakımda kalan Odabaşı, vücudunun sol tarafı felç olduğu için Bilkent'teki GATA Rehabilitasyon Merkezi'nde iki ay fizik tedavi gördü.

Hastalık sürecini AA muhabirine anlatan Odabaşı, açılış oyununda rol aldığı Bursa ve Konya Devlet Tiyatrolarının kuruluş yılı kutlamasına katıldıktan sonra rahatsızlandığını söyledi.

Acil servisteki ilk müdahaleyi bile tiyatro oyunu gibi anlatan Odabaşı, "Doktor muayene ediyor, elimi, ayağımı kaldırıp indiriyor, soru soruyor. Dayanamadım 'Al bu takatukaları takatukalatmak için takatukacıya götür' tekerlemesini söylemeye başladım.

Doktor, 'Ben bile bunu söyleyemem. Bilinciniz gayet yerinde' deyip, beni hastaneye yatırmaları için talimat verdi. Yoksa muayeneye devam edip, hafızamı kaybettim sanacaktı. Ben sol tarafıma küstüm" dedi.

Odabaşı, fizik tedavi sürecini aletlere isimler takarak, pedalları hızlı çevirebildiğinde "Ben Avrupa Futbol Şampiyonası'na gidiyorum" diye etrafıyla şakalaşarak atlattığını dile getirdi.

Tiyatroda kendisine "baba" diye seslenilen Odabaşı, tedavi için sakallarının kesilmesine de üzüldüğünü belirterek, "Artık babayı değil, oğulu oynayabilirim" diye espri yaptı.

"Çığ adlı oyunla seyircilerimin karşısına çıkacağım"

Tiyatronun en eski kuşağı, bir bakıma "Çınar ağacı" olan Odabaşı, kendisini iyi hissettiğini, konuşmasının düzelmeye başladığını ve 20-25 gündür tripotla da olsa yürüyebildiğini anlattı.

"Biraz yorgun hissediyorum ama bir sürü projem vardı, asıl onlara üzülüyorum" diyen Odabaşı, bir an önce tekrar sahneye dönmek istediğini bildirdi.

Odabaşı, doktorların kendisini sezon başına kadar ayağa kaldırmaya çalıştığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Sahneyi bırakmam. Bıraktığım zaman öldüm demektir. Eğer düzelirsem, bu yıl yine 'Çığ' adlı oyunda seyircilerimin karşısına çıkacağım.

Ayrıca, Devlet Tiyatrolarına iki proje sundum. Projelerimden biri Cem Güner'in 'Hünkar ve Mimar' eseri. Kanuni Sultan Süleyman'la Mimar Sinan arasında geçen bir konu. Yeni bir oyun. Genel Müdür Lemi Bilgin ile görüştüm, 'Bu yıl hiç oynanmamış yeni oyunlarla sahne açmak istediğini' söyledi.

O düşünce içinde bunu değerlendirebilirmiş. Diğeri de daha önce Bursa'da sahnelediğim 'Sürünün Beyaz Kuzusu' adlı komedi. Bakalım, idarenin takdiri ama yine de oyun oynamak istiyorum. Rejide olup, oyunu yönetmektense, sahnede olmalıyım. Asıl o beni ayakta tutar."

Ödülünü yoğun bakımda aldı

Konuşurken zaman zaman duygulanan Odabaşı, "Lion Selim Naşit Özcan Tiyatroya Bir Ömür Onur Ödülü"nü aldığını yoğun bakımdan çıktıktan sonra öğrendiğini söyledi.

Odabaşı, "Yoğun bakıma gelip, eşim Oya'ya vermişler. 15 gün sonra gördüm. O onuru eğer devam ettireceksem, sahneye çıkmalıyım. Tiyatro sahnelerinde bir ömrüm geçti. Yine oralara dönmek istiyorum. Eski tempoma kavuşmak istiyorum. Çünkü ben yerinde duramayan biriyim" dedi.

Hastanede, sevenlerinin yalnız bırakmadığını belirten Odabaşı, üç ay boyunca yanından ayrılmayan eşi Oya Odabaşı'na çok şey borçlu olduğunu ifade etti.

Nurtekin Odabaşı

DT'de oyuncu ve rejisör olan, 1981-1982 yıllarında Adana Devlet Tiyatrosu'nun müdürlüğünü yapan Odabaşı, 150'ye yakın oyunda rol aldı.

Türkiye'de, Türk bale sanatçılarının sergilediği ilk bale eseri "Coppelia"da, "Dr. Coppelius" rolünü 3 yıl oynayan Odabaşı, çeşitli radyo oyunları ile televizyon dizileri, film senaryoları yazdı. Bunların bir kısmını oynadı, bazılarını ise yönetti.

Sanatçı, Yeşilçam'da, ilk, Sadri Alışık ve Gönül Yazar'ın rol aldığı "Adım çıkmış Sarhoşa" adlı filmde oynadı. "Malkoçoğlu" serisinde de rol alan sanatçı, "Avrupa'yı Titreten Türk", "Katiller", "Çılgın Arzular", "Fedailer Mangası", "Keloğlan", "Fatmagül'ün Suçu Ne?" ve Türk-Yunan-Bulgar ortak yapımı "Kayıkçı" filmlerinde de performansını sergiledi.

Odabaşı'nın TRT'ye 1978 yılında çektiği 6 bölümlük "Annemi Hatırlıyorum" dizisi, o dönem kanalın en sevilen yapıtlarından biri oldu. Sanatçı, "Çıkmaz Sokak Karakolu", "Vatan İçin", "Fareler ve İnsanlar", "Buluşma" ve "Can Suyu" gibi televizyon dizi ve filmlerinde rol aldı.

Orabaşı ayrıca, Jandarma Genel Komutanlığı Tiyatrosu'nu kurdu ve cezaevinde, ıslah evinde, okullarda oyunlar sahneledi.