Festival geçer, filmler kalır...

Şarkıda da pek güzel ifade edildiği gibi "Her şey geçer, hayat kalır". Film festivali tutkunları içinse bu söz pekala "Festival geçer, filmler kalır" olabilir.

Haberin Devamı

15 gün süren, nisanı renklendiren, İstanbullular için bahara anlam katan İstanbul Film Festivali pazar günü 'taze' bitti.

200'den fazla filmin gösterildiği, film severlerin bazen antidepresanı bazen dramı bazen komedisi festivale bu sene de ilgi büyük, film öncesi oluşturulan son dakika bilet kuyruğu şahaneydi.

Peki festivale gitmek isteyip de zaman, mekan, trafik veya hiç nedensiz bilet almayanlar ama merak edenler için bu festivalde hangi filmler öne çıktı?

1- Kopma

Adrien Brody'nin şahane bir performansla rolünün hakkını verdiği, Amerikan eğitim sisteminin eleştirildiği film Kopma festivalde izleyenlerden tam not alan ve en çok konuşulan filmlerden biri oldu.

2- Akasyalar

Sinema eleştirmeni Uygar Şirin'in de çok güzel tasvir ettiği gibi: 'Akasyalar' yol filmi denen formatı almış, üç kere elekten geçirmiş, eleğin üstünde kalan kısmı servis etmiş. Leziz.'

Şirin'in bu güzel tanımlamasına filmde yer alan 'bebek oyuncunun' (evet çocuk değil, bebek) yetişkinlere ders verircesine oynadığını ekleyebiliriz. Filmin yavaş temposuna rağmen bir dakika kopmadan izleyebileceğiniz bu naif ve güzel yol filmi yine festivalin en iyileri arasında sayılabilir.

3- Cesaret

Ünlü yönetmen Kieslowski'nin öğrencilerinden Zglinski'nin çektiği filmi 'Cesaret', başrol oyuncusunun katılımıyla ilk gösterimini Atlas'ta yaptı. Akıllarda, filmin bıraktığı güzel tat kadar festival sonrası oyuncuya 'Karakterinizde film boyu bir değişiklik göremedim' saptamasını yönelten seyirciye 'Elimden geleni yaptım' cevabıyla salonu kahkahaya boğan Wieckiewicz'in cevabı da kaldı.

4- Azrail'i Beklerken

1950'lerin iran'ında geçen, her saniyesi ayrı keyifli, yüzünüzdeki kasları harekete geçirecek, başka türlü bir film Azrail'i Beklerken. Çizgi romandan uyarlanan ve canlı çekim bu film yine en çok sevilen filmlerden biri oldu.

5- Kilimanjaro'nun Karları

Adını Hemingway'in aynı adlı kısa hikayesinden alan ama benzerliği sadece isimle kalan bu film izleyenlerin gözpeteklerini doldurdu bazen gülümsetti, sıcaklığı ve tüm gerçekçiliği ile bir iç sorgulamaya tabi tuttu.

6- Histeri

Vibratörün bulunuşunu anlatan, 1880'lerin (o zamanlarda da fevkalede olan) Londra'sında geçen bu film tam anlamıyla 'çok da komik oldu ne de güzel yapmışlar' dedirten cinstendi.

7- Albert Nobbs

Glenn Close'un erkek kılığına girmek zorunda kalan bir kadını kusursuz bir performansla canlandırdığı Albert Nobbs, 19. yüzyıl İrlanda'sında geçen ve festivalin en merak uyandıran filmlerinden biriydi.

Peki ya zamansızlıktan göremediklerimiz ama görseydik kesin beğeneceklerimiz?

250'ye yakın filmin hepsini göremezdik kuşkusuz; ama eleştirmenlerin, kültür sanat editörlerinin beğendiği filmleri burada anmadan olmazdı:

Festival kapanış gecesinden Jüri Özel Ödülü ile dönen 'Oslo, 31 Ağustos', eleştirmenlerin ve sinefillerin eksiksiz bayıldığı 'Faust', oyuncuların tercihi 'Kabuktaki Çatlaklar' parçalanmış bir aile ve çocuklarının hikayesi 'Bir Dilek Tuttum', CNN TÜRK Ekonomi Müdürü ve nam-ı diğer festival aşığı Emin Çapa'dan tam not alan, Macaristan'da yükselen ırkçı-faşizmin hedef aldığı çingeneleri anlatan 'Yalnızca Rüzgar', Vincent Cassel'li 'Şeytanın Yüzü' de yine konuşulan ve beğenilen filmler arasında yer aldı.

Berlin Film Festivali'ndeki filmlerden daha güzel Türk filmleri hangileri?

Ulusal yarışmadaki ödüller takdim edilirken 'Berlin'deki festivalden daha güzel Türk filmleri izlediğini söyleyen Alexander Fehling, Türk filmlerini izlememiş olanlarda merak uyandırdı.

Ulusal yarışmada iki film ödülleri tabir-i caizse kardeş payı yaptı. Emin Alper'in yönettiği 'Tepenin Ardı' ve Zeki Demirkubuz'un bir Dostoyevski uyarlaması olan son filmi Yeraltı ödülleri paylaştılar. Bu arada Yeraltı'nın geçtiğimiz cuma vizyona girdiğini hatırlatmakta fayda var.

'Şimdiki Zaman', 'Babamın Sesi', 'İz-Reç', merak uyandıran diğer Türk filmlerdendi.
32. İstanbul Film Festivali'ni şimdiden merakla bekliyoruz. Festivalin tüm destekçilerine ve özellikle IKSV'ye teşekkürü de unutmuyoruz.