Türkiye neden Oscar alamaz?

Oscar'ları toplayan Slumdog Millionaire, Hindistan film endüstrisini sadece Hollywood kürsüsüne taşımakla kalmadı, Hindistan'ın neyi doğru yaptığı, Türkiye'nin neyi yanlış yaptığını da gösterdi. CNN TÜRK Washington Temsilcisi Ahu Özyurt CNNTurk. com için yazdı.

Haberin Devamı

Türk sinema endüstrisi son yıllarda öyle büyük bütçeli işler yapmaya ve öyle yüksek gişeler kaydetmeye başladı ki sinemayı seven hepimiz Türk Sinemasını da günün birinde Los Angeles'taki Oscar törenlerinde göreceğimiz için umutlandık.

Peki ama Nuri Bilge Ceylan'ın kendi emekleriyle Oscar'larda ilk 10'a soktuğu filminin 30.000 kişiye ulaşamadığı Türkiye'de, "Küfürlü ama gerçek hayatı anlatıyor" diye kapılarında kuyrukların olduğu Plajda'lar İvedik'ler, film endüstrisinin "aşılması gereken çıtası" "Sinemacılık standardı" olursa nasıl gelecek o Oscar?

Hindistan film endüstrisine 1960'lardan beri yatırım yapıyor. Sadece Bollywood deyip geçmeyin, senaryo yazımı, müzik, ses miksi, sinematografi, montaj gibi teknik ayakların nasıl desteklendiğini Oscar'ları sıraya dizmeleriyle gördük. Oscar jürisi "otantik" diye ödül vermez. "Turistik" diye bir filmi sevmez. Cami, lokum, kapalıçarşı ile Oscar'lık film olmaz.

Akademi, Hindistan'da geçen ama tamamı neredeyse İngiliz yapımı bir filmi ödüllendirirken sadece yönetmenini yapımcısını ödüllendirmedi. Filmin gerçek görünmeyen kahramanlarına verdiği ödüllerle bunun "Hindistan'a verilmiş bir ödül olduğunu" defalarca vurguladı.

Şimdi oturup düşünme zamanı. İyi filmler iyi hikayelerle çıkar. Sadece star oyuncular ya da ithal şöhretlerle değil, samimiyetle, emekle, sabırla çıkar. Üç ayda bir küfürlü, açık, sevimsiz komedi fabrikasyonu ile çıkmaz. Türk klasiklerini tornistan edip üç sene boyunca "dizi" diye millete yutturmakla çıkmaz.

Türk sineması olağanüstü çalışkan oyuncular ve yetenekli yönetmenlerin, sıradışı senaristlerin, işinin delisi sesçilerin, kafaya taktı mı takan kurgucuların oyun sahası olmadıkça Hindistan ve "Slumdog Millionaire" bizim için yıldızlar kadar uzaktır.

Bir de tabii yöneticinizin sanati sevmesi gerek ki oralara hiç girmeyelim.