“Biz o kadar yoğun çalışırdık ki, yakınlarımızın cenazesine bile katılamadığımız olurdu. Fazla özveri isteyen bir işti sinema. Günler, geceler boyunca çalışırdık. Hiçbir duyguyu hakkını vererek yaşadığımı söyleyemem. Kadın olmak ne tuhaf. Ayrıca bunun hakkını nasıl verebilirsiniz? Bol bol süslenmek, giyinmek, farkını ortaya koymak ise; evet, bunları filmlerimizde rol gereği yaptık. Bir de ayrıca yapacak zaman yok. Abla olmak duygusu örneğin. Kız kardeşimi hep sevdim, hep ihtiyacı olduğunda yanında olmaya çalıştım. Annemle de öyle. Onlarla her an birlikte olamıyordum ama destektik birbirimize. Hayat böyle bir role uygun görmüştü bizi.