HER GÖREN ONA BİR DAHA BAKIYOR! Arzum Onan: Selülitlerimle, kırışıklıklarımla barışığım

Eski Türkiye güzeli Arzum Onan, 50’li yaşlarda olmaktan çok mutlu olduğunu söyledi ve ekledi: “Artan selülitlerim ya da kırışıklıklarımla çok şükür barışığım. Yaşın kendisine takılmadan, o dönem içinde yaşananlardır büyümeye sebep.”

Haberin Devamı

/

Arzum Onan, Vogue dergisinin Icon sayısına kapak oldu. 51 yaşındaki oyuncu, “Yaş almakla aranız nasıl?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Değişimlerden son derece mutluyum. Bazı reklam filmlerinde yaşlı ya da kilolu modelleri görmek benim için içeriği daha samimi kılıyor. Bende daha gerçek bir intiba bırakıyor ve çok beğeniyorum. Yaş almakla ilişkime gelince, artan selülitlerim ya da kırışıklıklarımla çok şükür barışığım. Yaşın kendisine takılmadan, o dönem içinde yaşananlardır büyümeye sebep.”

/

Arzum Onan, örnek biri olmanın sorumluluklarını da şöyle anlattı: “Örnek biri olmak gibi bir sorumluluk hissetmiyorum açıkçası ama elbette göz önünde olmanın getirdiği sorumluluklar da yadsınamaz. Gerçek ve doğal olmak, kendine saygı gibi değerlerle, zorlamadan her tür sorumlulukla baş edebilirsin bence. Elbette karakter ve yıllar içinde gelişen melekeniz de en büyük yardımcınızdır.”

Haberin Devamı

/

Onan, hayatının çeşitli alanlarında hatalar yapıp tökezlediğini de belirtti. Ünlü isim, “Peki, tökezlediğinizde kendinize nasıl davranırsınız?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Genel olarak mukavemetim güçlüdür. Yaşadığım acılar, kayıplar, pişmanlıklar ya da sorunlar karşısında çabuk dağıldığımı düşünmüyorum. Elbette zaman zaman kendime çok yüklendiğim hatta kendimi sevmediğim anlar olur. Sonrasında bir sindirme süreci gelir. Ama iyi ya da kötü, yaşanan her şeyin geçici olduğunu unutmadan, en karanlık anın hemen sonrasında aydınlığın geleceği bilinciyle, olabildiğince çabuk toparlanıyorum sanırım. Kurban rolü oynamamak gerektiğini öğrendim.”

/

Yaptığı heykeller ile sergiler açan Arzum Onan, oyunculuk hakkında şunları söyledi:

Haberin Devamı

/

“En son çalışmamdan bu yana çok uzun zaman geçti. Sektörün epey dışında hissediyorum. Geçen tüm bu zaman boyunca heykelin hayatımdaki yeri, bana hissettirdikleri ve kendimi ifade biçimim o kadar doyurucu ki. O yüzden evet, oyunculuk düşünmüyorum. Ama gün gelir, çok beğendiğim bir hikâyede, kendimi görmek istediğim bir karakter çıkar kim bilir.”