Türk tiyatro tarihinin en talihsiz ailesi: TOSUNLAR... Üç isim de trajik bir şekilde yaşama veda etti

Sinema ve tiyatronun sevilen yüzlerinden Necdet Tosun’un hayat hikayesi ve ardından iz bırakan çocuklarının dram dolu öyküsü… Sanat dünyasında bir efsane haline gelen Tosun Ailesi, geçim sıkıntısından Yeşilçam’a uzanan zorlu yolları, kahkaha ve hüzünle dolu yılları nasıl geride bıraktı? Babalarının izinden giden iki kardeşin, sahnelerden hastane koridorlarına uzanan, derin acılarla kesişen yolları… Ve son bir veda ile kapanan bir devrin perde arkası.

Haberin Devamı

/

1926’da Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde dünyaya gelen Necdet Tosun, çevresinde “Necdet Baba” olarak tanınırdı. 1955’te öğleleri lokantacılık, akşamları ise bir terzide çalışarak geçimini sağlardı. Kilolu ve sevimli görünüşüyle herkesin sevgisini kazanmıştı; çocukları güldürmeyi çok severdi. Askerde de koğuşun neşe kaynağıydı. Aynı yıl Burhaniye’ye gelen bir film ekibi, Necdet Baba’nın eğlenceli yanını fark etti ve ona bir filmde rol teklif etti. Parasal sorunları olan Necdet Tosun, teklifi kabul etti. Ezber yapmadan rol almak zorlayıcıydı, ama İstanbul’a Yeşilçam’a davet edilince oyunculuğuna olan güveni arttı. İstanbul’a adım attığında beş parasızdı, hatta bir süre sokakta bile yattı. Zamanla sevimli görüntüsü ve fiziğiyle aşçı, kahya ya da komik mafya karakterleriyle tanındı.

/

1960’ların başında evlenen Necdet Baba, 1963’te ilk çocuğu Erdal’ı, 1967’de ise ikinci oğlu Gürdal’ı kucağına aldı. 1975 yılında Almanya’daki bir film çekimi için yurt dışına çıktı, fakat kaldığı otele dönerken bir trafik kazası geçirdi. Hemen İstanbul’a getirildi, fakat kurtarılamadı.

Haberin Devamı

/

Necdet Tosun’un vefatından sonra, çocukları onun izinden giderek sanatla ilgilenmeye karar verdiler.

/

Erdal, Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na girerek başarılı bir öğrencilik dönemi geçirdi ve mezun olduktan sonra devlet tiyatrolarında yönetici pozisyonuna kadar yükseldi.

Haberin Devamı

/

Küçük kardeşi Gürdal da tiyatroya girmeye çalıştı, fakat aşırı kilosu nedeniyle konservatuvara kabul edilmedi. Sonrasında gizlice Levent Kırca Tiyatrosu’nda gişe görevlisi olarak çalışırken, Levent Kırca tarafından fark edildi ve tiyatroya davet edildi. Gürdal burada senaryo yazmayı öğrendi ve Yılmaz Erdoğan ile tanıştı. Tiyatro sahnesinde ustalaşarak birçok performans sergiledi.

/

Ağabeyi Erdal da devlet tiyatrolarından ayrılarak kardeşiyle birlikte “Bir Demet Tiyatro” ve “Otogargara” gibi projelerde rol aldı. 1999 yılına dek birlikte başarılı bir kariyer sürdürdüler.

Haberin Devamı

/

Ancak 1999’da Gürdal’a böbrek yetmezliği teşhisi konuldu, tedavi süreci zorluydu ve sağlık sorunları nedeniyle Yılmaz Erdoğan’ın film teklifini kabul edemedi. Hayatının son günlerinde ağabeyi Erdal ile duygusal bir veda gerçekleştirdi. Kısa bir süre sonra hayata gözlerini yumdu. Gürdal’ın vefatı Tosun Ailesi için derin bir acıydı. Erdal, kardeşinin anısını yaşatmak için Sarıyer’de bir kuru fasulyeci açarak onun fotoğrafını dükkanına astı. 2016’da ise Erdal’a da böbrek yetmezliği teşhisi konuldu. Tedavi sürecinde bir akşam, diyalize gitmek üzereyken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. Tosun Ailesi’nin sanat dünyasına kattığı bu iz, kısa ama unutulmazdı. Saygıyla anıyoruz.