Usta oyuncu Aydemir Akbaş'a son veda... İbrahim Tatlıses gözyaşlarını tutamadı! 'Nereden bulacağım böyle bir dost nereden?'

88 yaşında hayatını kaybeden senarist, yönetmen ve oyuncu Aydemir Akbaş için ilk tören mezunu olduğu Galatasaray Lisesi'nde düzenlendi. Akbaş'ın cenazesi ilk törenin ardından Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonrasında Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Tören boyunca gözyaşlarına hakim olamayan Akbaş'ın yakın dostu İbrahim Tatlıses, "Son nefesinde beni görmek istediğini hissettim. Yoğun bakıma gittim. Bembeyaz bir suratı vardı, uzanmış. Sağ elimi sol dizinin üstüne koydum. 'Aydoş ben geldim buradayım' dedim. Ben gittikten yarım saat sonra canını teslim etmiş. Beni mi bekledin Aydemir" dedi.

Haberin Devamı

/

Yeşilçam'ın simge isimlerinden senarist, yönetmen ve oyuncu Aydemir Akbaş 88 yaşında hayatını kaybetmişti. Akbaş evinde geçirdiği rahatsızlık nedeniyle 15 Ağustos'ta Okmeydanı'ndaki Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi’nde yoğun bakıma alınmış, tedavisi sürerken entübe edilmişti. Yaklaşık 1.5 senedir kanserle mücadele eden Akbaş dün hastanede vefat etmişti. Hayatını kaybeden Akbaş için ilk tören sabah saatlerinde mezunu olduğu Galatasaray Lisesi'nde düzenlendi. Törene, sanatçı İbrahim Tatlıses, oyuncu Şafak Sezer, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, yapımcı Polat Yağcı, yapımcı Birol Güven ile spor ve sanat camiasından birçok isim, Akbaş'ın dostları ve sevenleri katıldı.

TATLISES: SAĞ KOLUMU KAYBETMİŞ GİBİYİM

/

Oyuncunun yakın dostu İbrahim Tatlıses tören sırasında gözyaşlarına hakim olamadı. Tatlıses Akbaş'ın Galatasaray bayrağına sarılı tabutunun başından tören boyunca ayrılmadı. Tatlıses, "Aydoş benim canımdı. Bir güne bir gün kalbini kırmadım. O da benim kalbimi kırmadı. Aydoş’um yok. 45 seneye dayanan bir dostluktu bu. Hiçbir dostumdan Aydemir’den gördüğüm dostluğu görmedi. Balığı bana o öğretti, ben de onu kebabı, lahmacunu öğrettim. Ben balık sevmezdim, sayesinde sevdim. Aydemir kimseden, para yardım istemez, herkesten sevgi beklerdi.

Haberin Devamı

/

Aydemir’e paran var mı diye sorsam? Var sen kendine bak. İyi misin desen, sen kendine bak. Durumun nasıl desen, iyiyim sen kendine bak, hep böyle derdi.

/

Aydoş’u kaybetmek; sağ kolumu kaybetmiş gibiyim. Severdim, o da beni çok severdi. Çok anımız var ama 2 dakikaya sığmaz. Hepinizi seviyorum, saygılarımı iletiyorum" dedi.

Haberin Devamı

"AYDOŞ BEN GELDİM BURADAYIM DEDİM, YARIM SAAT SONRA CANINI TESLİM ETMİŞ"

/

Tatlıses, "Son nefesinde beni görmek istediğini hissettim. Gittim, evlat Polat sağ olsun ayarladı. Yoğun bakıma gittim. Bembeyaz bir suratı vardı, uzanmış. Sağ elimi sol dizinin üstüne koydum.

/

"Aydoş ben geldim buradayım" dedim. Ben gittikten yarım saat sonra canını teslim etmiş. Beni mi bekledin Aydemir" diye konuştu.

Haberin Devamı

"HASTANEDEN ÇIKIP SETE GELİYORDU"

/

Oyuncu Şafak Sezer ise, "Benim söyleyebilecek bir şeyim yok, başımız sağ olsun. Son nefesine kadar, 'Sinema, sinema sinema' dedi" ifadelerini kullanırken yapımcı Polat Yağcı ise, "Kolpaçino filminde kanser tedavisi görmesine rağmen, tedavi görüp, hastaneden çıkıp sete geliyor, setten çıkıp hastaneye gidiyordu. 'Ben bu filmi mutlaka çekeceğim' diyordu. Israrla, acı çekmesine rağmen yine de geldi o filmde geldi oynadı" şeklinde konuştu.

"GALATASARAY SPOR KULÜBÜNE DÜŞEN UNUTTURMAMAK"

/

Törene katılan Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek de bir konuşma yaptı. Özbek, "Çok önemli bir Galatasaraylıydı, kaybettik. Kendisi yaşam boyunca Galatasaray’ın arkasında durmuş, Galatasarayla iftihar etmiş biriydi. Türkiye’de aşağı yukarı herkesin sevdiği bir sinema, tiyatro oyuncusuydu. Kendisinin eksikliğini her zaman hissedeceğiz.

Haberin Devamı

/

Galatasaray Spor Kulübü’ne düşen, kendisini unutturmamak, anısını yaşatmak. Unutulması mümkün olmayan bir Galatasaraylıydı" dedi.

"ONU ÇOK SEVERDİK"

/

Akbaş'ın Kolpaçino serisinde birlikte rol aldığı oyuncu Serkan Şengül ise, "Büyük bir ustaydı. Kolpaçino serilerinde onla karşılıklı oynamaktan çok keyif almıştım. Son o filmdeki duygusal sahneyi de karşılıklı oynamak bana nasip olmuştu. Çok üzgünüm, çok değerli bir insan, ansiklopedi gibidir, çok kültürlüdür. Son nefesine kadar derken; kanser hastasıydı. Sete tedavisini olur gelirdi, o kadar işine bağlıydı, sinemayı seviyordu. Düşünün 87 yaşında bir insan kanser hastası, hastanede tedavi olur sete gelirdi. Böyle insanlar Türk sinemasına zor gelir" dedi. Sanatçı Candan Erçetin ise, "Bizim ağabeyimizdi, uğurlamak için buradayız. Son görevimiz, onu çok severdik" şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

FERİKÖY MEZARLIĞINDA TOPRAĞA VERİLDİ

/

Galatasaray Lisesi'ndeki törenin ardından Aydemir Akbaş'ın cenazesi Levent'teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ne getirildi.

/

Cenaze törenine İstanbul Valisi Davut Gül, sanatçılar İbrahim Tatlıses, Mehmet Ali Erbil, Candan Erçetin, yapımcılar Polat Yağcı, Birol Güven ve Derya Tuna'nın yanı sıra Akbaş'ın sevenleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonrasında Akbaş'ın cenazesi toprağa verilmek üzere Feriköy Mezarlığı'na götürüldü.

Haberin Devamı

HAYATININ FİLM YAPILMASINI İSTEMEDİ

/

Aydemir Akbaş, Yeşilçam’da 100’lerce filmde yer aldı son ana kadar da Türk sinemasına katkı sağlamaya devam etti. Usta oyuncu, “95 yaşına gelmeden ölmeyeceğim” deyip ardından sözlerine şu şekilde devam etmişti:“Daha çok işim var. Yapacak, yazacak çok şeyim; kavga ve hakaret edeceğim çok insan var. Ödüm patlıyor ölmekten, çok korkuyorum. Umarım uykumda ölürüm. Fakat hayatı yaşamayı öyle çok seviyorum ki. Kimse hayatı benim kadar sevmez.” Akbaş, ölmeden önce verdiği röportajda da kedilerine iyi bakılmasını ve hayatının film yapılmamasını vasiyet etmişti: “Sakın hayatımı film yapmasınlar çünkü doğrusunu çekemezler.”

SANAT DOLU BİR YAŞAM

/

Arnavut kökenli Aydemir Akbaş, 3 Mart 1936 tarihinde İstanbul’un Feriköy semtinde dünyaya geldi. İtalyan Lisesi ve Galatasaray Lisesi’nde eğitim gördükten sonra bir süre gazetecilik yaptı. Ardından tiyatro oyunculuğuna başlayan Akbaş; Gülriz Sururi, Ayfer Feray-Nisa Serezli, Ali Poyrazoğlu gibi önemli isimlerle çalıştı. “Keşanlı Ali Destanı”, “Direkler Arası”, “Zilli Zarife”, “Ferhat ile Şirin” gibi çok sayıda oyunda rol alan Akbaş, tiyatro yönetmenliği de yaptı. 1964’te Atıf Yılmaz’ın yönettiği “Keşanlı Ali Destanı” filmiyle sinemaya adım atı. Bir süre Yılmaz Güney’in filmlerinde oynadı. İbrahim Tatlıses’le işbirliği yaparak senaryo çalışmalarına imza attı. Bugüne kadar toplamda 33 filmin senaryosunu yazdı. Çoğu komedi türünde 100’ü aşkın filmde rol alan Aydemir Akbaş sinemada senaristlik yapıp yönetmen koltuğuna da oturdu, ayrıca birçok dizide yer aldı. Öte yandan spor yazarlığı yaptı.

Haberin Devamı

EŞİYLE 3 KEZ EVLENDİ

/

Usta oyuncu, ilk kez 1964 yılında nikâh masasına oturduğu tiyatro oyuncusu Beyhan Akbaş’la iki kez boşanıp yeniden evlendi. Aydemir Akbaş, prematüre doğan bebeklerini kaybettiklerini, o acı kaybın ardından başka çocukları olmadığını açıklamıştı.

SON FİLMİ KOLPAÇİNO

/

Aydemir Akbaş, Şafak Sezer’in “Kolpaçino” serisindeki Sabri Abi karakteriyle izleyicisinin karşısına çıktı. Son olarak geçen ocak ayında vizyona giren “Kolpaçino 4 4’lük” filminde rol aldı. Akbaş, yıllar içinde giderek bozulan sağlık durumuna rağmen emekli olup köşesine çekilmedi. Hayatının ileri bir döneminde bile bu kadar enerjik olmasını Hürriyet’e verdiği bir röportajda yaşamayı çok sevmesine bağlamıştı. Usta oyuncu, gençlerle iletişimi hiç koparmamasının da bunda etkisi olduğunu belirtmişti.

Haberin Devamı

MİRASIMI GALATASARAY'A BAĞIŞLAYACAĞIM

/

Galatasaray Lisesi mezunu olmasının yanı sıra Galatasaray Divan Kurulu üyesi de olan Aydemir Akbaş’a Galatasaray Kulübü başsağlığı mesajı yayınladı: “Kulübümüzün 7201 sicil numaralı Divan Kurulu Üyesi Aydemir Akbaş’ın vefat haberini üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Galatasaraylı kimliğini her zaman ve her yerde vurgulayan usta oyuncu Aydemir Akbaş’a, Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve camiamıza başsağlığı dileriz.”Aydemir Akbaş, 2021 yılındaki röportajında malvarlığına ilişkin sorulara şu yanıtı vermişti: “Birikimim çok değil ama mirasımı Galatasaray Cemiyeti’ne bağışlayacağım. Önce yakınlarıma bakacağım. İhtiyacı olan var mı diye. Ona göre de karar vereceğim.”

/