Hande Yener yaşadığı zor günleri bu sözlerle anlattı
Hande Yener YouTube'da yayınlanan bir programa konuk oldu. Program sunucusunun sorularına yanıt veren Hande Yener hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu.
Haberin Devamı
/

İşte Hande Yener'in samimi açıklamaları: 15-16 yaşlarındayım ve sürekli müzikle ilgili ne yapacağız diyorum aileme. Annem de beni sürekli oyalıyor ben farkındayım tamam kızım ortaokulu bitir liseyi bitir öyle. Ya dedim ben niye konservatuvara gönderilmiyorum. Sonra anladım ki yok yani istemiyor annem açıkça söyledi.
/

Bu sefer tabii bende de bir hayal kırıklığı başladı. 17 yaşındayım, kendime öyle bir kariyer düşünürken birdenbire ket vuruldu buna. Liseyi bitir üniversiteye git diyorlar, ben diyorum ki ben ne iş yapacağım, ben şarkıcı olmak istiyorken başka bir şey okuduğumu düşünemiyorum. Bu sefer bu bende ters tepti okuldan soğudum uzaklaştım, nefret etmeye başladım her şeyden. Sen dedim kendi yolunu kendin bulacaksın.
Haberin Devamı
/

Kendi kendime buna inandım. 17 yaşında işte, kimseye önermiyorum tabi, evden kaçtım. Sonra evlendim ama eşimle de anlaşmalı evlendim. Ben şarkıcı olacağım destek olacaksan senle evleneceğim dedim. Destekliyor musun; yoksa hani 'izin vermem' dersen 'olmaz' dedim, yani evlenmem. 'Ben' dedi; 'destek olurum tamam, yapabilirsen yap' dedi. O da sandı ki, ben ulaşamayacağım yapamayacağım sandı. Yanlışlıkla izin verdi yani. Sonra tabi ben o süreçte bir sürü şuradan ulaşırım böyle yaparım şöyle yaparım diye diye Sezen Aksu'ya ulaştım.
/

Tabi öncesinde bayağı bir kovaladım 1,5- iki yıl. Ve sonunda ulaştım kendisine beni vokalist olarak yanına aldı. Ve asistanı da oldum ayrıca. Beni kısa sürede tanıdıktan sonra sevdi ve asistanı yaptı. Bu benim için tabi çok ultra bir şeydi yani bütün gün Sezen Aksu'yla vakit geçiriyorum düşünsene. Ben kadını bir saniye görür müyüm diye hayal ederken o starın evindeyim. Bütün gün onunlayım. Ne isterse beni arıyor soruyor, işte 'şu nerede?', 'bu nerede? 'onu bağlasan, bunu bağlasan' diyor hem sekreterliğini yapıyorum hem asistanlığını yapıyorum hem vokalistliğini yapıyorum. Çok hızlı bir okul oldu benim için orası. Dedim ki; 'Hande sana gösteriyor Allah bak'. Yani bu yaşamı izle öğrenebileceklerini öğren ve kendi kariyerin için inşa etmeye başla. Öyle başladı benim için.”
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Kariyer hayatının zorluklarından bahseden Hande Yener ünlü olmadan önceki hayatını şu sözlerle özetledi, “ Orta halli ailenin çocuğuydum. Ne çok aşırı pahalı ne de çok aşırı fakirlik çektik. Ne de çok böyle aşırı pahalı alışverişler yapılmıyordu, normaldi eksiklerimiz olsa da her şeyimizi alabiliyorduk. Sonrasında ben evlenip mağazada çalışmaya başladığım dönemde maaşımla kiramızı ödüyoruz, eşim var o zamanlar, bir de beyaz eşya taksitleri ödeniyor. Otobüsle gidip geliyorum işe. Ayağımda botlarım, kışın otobüs durağında otobüsü beklerken botlarım şuraya kadar ıslanırdı bak, su çekerdi içine. Sırılsıklam ayaklarım donmuş parmaklarımı hissetmiyordum.
/

Ellerim donmuş, yüzüm donmuş, istediğin kadar kalın giyin yani orada durakta otobüs bekliyorsun. Ayrı sinirlerim bozuluyor, durağa geliyorsun durakta indiğin yer değil ki evin, o saatte hava kararmış bir de eve kadar yürüyorsun. Böyle 2-3 senem geçti. Her dolmuş durağında ayaklarım ıslandığında ağlıyordum, 'Allah'ım' diyordum 'ben ne zaman şarkıcı olacağım?'Hande, "Pop müziğin dört yapraklı yoncası kimler olabilir?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Ben, Gülşen, Demet Akalın ve belki Hadise!"