Kübra Doğru Ünlü yazdı: Üç Kız Kardeş geceye damga vurdu

Kanal D’nin Sevilen dizisi Üç Kız Kardeş yayına girdiği günden bu yana ilgiyle izlenmeye devam ediyor. Gün geçtikçe seyircisi katlanarak çoğalan dizi İclal Aydın’ın aynı adlı romanından uyarlanan dizi gün geceye yine damgasını vurdu.

Haberin Devamı

/

29. Bölümüyle ekrana gelen Üç Kız Kardeş reytinglerde AB ‘de en çok izlenen dizi olma özelliğiyle yine birinci sırayı aldı. Her bölümünde toplumumuzun kadın erkek ilişkilerindeki kodlarını da aynı zamanda gözler önüne seriyor. Edebî unsurların sanatsal duyarlılık içerisinde samimi bir üslupla verilmesiyse senaryonun takdire şayan olduğunun göstergesi.

/

Dün gece yayınlanan bölümdeyse bence büyük inceliklerle ailenin kadınları arasında kalan erkeklerin nasıl ezildiğini ya da erkeklerin anne ve baba baskısında şekillenemeyen yaşamlarına örnek teşkil edecek bir bölümdü. Özellikle gelenekçi bakış açılarında kimlik geliştirirken aile de ya baba ya da anne ya da tüm aile o erkeğin bir birey olduğunu değil de kendilerine hizmet bağımlısı olmaları için yetiştiklerini söylerler. Neyse gelelim Üç Kız Kardeşin işte dün gece bana göre duyarlılıkla işlenen bu sahnelerinde yaşananlara. Geleneksel öğelerle iyi baskı altına giren çok erkek düzensiz olup doğru dürüst bir aile kuramaz Somer de böylesi ve tabi varlığından yeni haberdar olduğu kardeşi Mustafa. Yazık edilmiş iki hayat.

Haberin Devamı

/

Dönüş’ün gözyaşlarıysa aynı baskının başka çerçevesiydi. Yıllar önce bana Psikolog Neşe Özkarslı’ nın önerdiği ve hayatımın dönüm noktasını yaşamama sebep olan o kitap ... Tony Humphreys ‘ın “Aile: Terk Etmemiz Gereken Sevgili” adlı kitabını özellikle bu türden konularla başa çıkamayan kadın ve erkeklerimize tavsiye ederim. Özellikle bu ve benzeri konularda şu evlat muammasına çok büyük çözümler sunuyor. Tüm aile fertlerinin sorun yaşasın yaşamasın tamamının ısrarla okumasını tavsiye ederim.

/

Yeni bölüm Mesut’un sorgulamalarıyla başladı, anne babasının dışında küçük kardeşinin de mi yok ya da öldüğünü sorması içimizi titretti. Ardından Nesrin in dilekçeyi vermesi kendisine acı verse de onca yolun, evliliğinin bir kalemde bitecek olmasına üzülmesi izleyiciyi de üzdü. Derya ve Dönüş’ün başlarına gelen tatsızlıklardan sonra ablaları Türkan’a gidecek olmaları Türkan’a ilginç geldi. Bana kalsa dizinin en dramatik hallerinin yeni başladığının göstergesi. Çünkü Dönüş aynı adlı romanın ilk satırlarında ilk bölümünde adını okurun aklına yaşadıklarıyla mıh gibi çakıyor. Dönüşün Serhat’a olan aşkı öyle sıradan bir şey değil; bana inanın.

Haberin Devamı

/

Türkan hamile kalmakta umutsuz. Bu durum artık Somer ’ide düşündürüyor. İkna etmeye onu kaygılarından arındırmaya çalışsa da çocuklarının olmamalarının dünyanın sonu olmadığını daima hatırlatıyor. Ancak bu bölümde öyle bir sahne vardı ki özellikle sosyal medya Somer’in o cümlesiyle dün gece yıkıldı. Somer’in sabrının taştığı an gaflet anı kurulan can acıtıcı bir cümleyle aynı dakikalarda izleyeni de çileden çıkardı. Hapishanedeki avukatla görüşmede Somer tarafından açılan velayet davasını duymak Nesrin’i çileden çıkardı. Beyanlar karşısında yeni bir savunma açılacağını öğrenmesi, acısına tuz berber olsa da Somer’le son bir görüşme istedi. Türkan ve kız kardeşleri buluşmasında Serdar’ın Dönüş’ü aldattığını öğrenmesi şok etkisi yarattı. Sadık Bey’in karşısına Somer’in “Sadık Baba” ifadesiyle kendisini aşağılayarak karşısına çıkması onu çileden çıkardı ve kovmasının yanı sıra Sadık’ın attığı tokat da Somer’i aynı derecede çileden çıkardı.

/

Ama o tokat Türkan ile Sadık Bey’in yeniden bir araya gelip barışmasına vesile oldu. O sahne de ben gibi babasını çok erkenden kaybetmiş olan tüm kız çocukları sanırım göz yaşlarını tutamamışlardır. Ve aradan uzun uzun yıllar geçse de koca koca yaşlara varsak da her bir kız çocuğu sanırım erken kaybettikleri babalarını hep ama hep özler. Benim de babamın kan testlerinin sonucu hiç iyi gelmemiş kısa sürede vefat etmişti Sadık Bey test sonuçlarının temiz olduğunu söylediğinde Türkan’ın yaşadığı sevinç kısa sürdü. Çünkü aynı dakika da boşanmalarını net bir şekilde öğrenince şoka uğradı. Türkan’ın ardından annelerine geçen kızlar bana Sabahattin Ali’nin Sırça Köşkü’nü hatırlattı. Annesiyle mütemadiyen sorunlu olmasını hatırlattı. Ve orada ki anne karakteri gibi sorgulayan araştıran anlamaya çalışan anne karakteri Nesrin bir an romandaki o anları çağrıştırdı.

Haberin Devamı

/

Rüçhan Hanımın Somer’e avukatın Mine ile görüşmesini söylemesi. Somer’i küplere bindirdi. Türkan’ın Somer’e herkesin içinde bağırarak “o kadınla görüşmeni istemiyorum” demesi; Rüçhan hanımın olayı kontrol altına alması Türkan’ı oldukça gerdi. Ne olursa olsun Mineyle görüşmesini istemediğini söylerken keskin bir bıçak gibiydi. Kine karşı kini ortaya koydu. Emre Aydın’ın sevilen şarkısı “Hoşça kal Olacaklar Sensiz Olsun” adlı şarkısının yerleştirildiği bölüm oldukça manidardı. Meşhur Dönüşün günlükleri sonunda ortaya çıkınca bende bir sevinmedim değil. İşte hep bahsettiğim romanın o başlangıcı yani Dönüş’ün günlükleri. Serdar’ın konuşmak için ısrarı Dönüşü inandırmasa da .... Romandan farklı olarak bir sandık dolusu günlüğü yakmaları ilginç...

/

Fatih’in yaptırdığı DNA testi sonucunda Dönüş’ün kendi kızı olduğunu Sadık Bey’e söylerken üzerine Dönüş’ün dükkândan içeri girmesi iyi düşünülmüştü. Türkan’ın mütemadiyen ailesinin yanında Somer’i azarlaması Türkan’ı Rüçhan gözünde iyice değersizleştiriyor. Seninle son kez konuşacağız dönüş diyen Sedat oldukça kararlıydı ancak Dönüş’ü yine de ikna etmedi.Serdar’ın Dönüş’e çok kırıldığını söyleyerek, güvenilmez biri olarak görüldüğünü, payına düşeni aldığını söyleyerek “bitti Dönüş hoşça kal”ı söylediği anda yine Emre Aydın’ın hoşça kal olacaklar sensiz olsun şarkısının girmesi yerine başka bir şey tercih edile bilinirdi, tekrara düşmemek daha iyi olabilirdi. Mustafa’nın Dönüş’ün kardeşi ile arasında oluşan ilgili hal sevindirici olacak gibi duruyor.

Haberin Devamı

/

Rüçhan hanımın Mine’yi ziyaretine şaşıran Mine Somer bana vakit ayıracak deyince Mine’nin gelecek bölümlerde ipleri yeniden ele alacağının sinyalleriydi. Ancak Rüçhan hanımla hiçbir şekilde konuşmadan isteğini belirtip masadan kakması da bir o kadar ilginçti. Dönüş için yapılan babalık testini Fatih’ in yaptırması Nesrin’i çileden çıkarınca Nesrin soluğu Sadık’ın yanında aldı. Ve Dönüşü alıp İzmir’e yerleşeceğini söylemesi Sadık Bey’de soğuk duş etkisi yarattı. Diğer taraftan Sevilay Yalçın’la ortak işe gireceğini söyleyen Türkân da Rüçhan ve Serdar için sıkıntı yaratsa da ortaklık işini biraz düşünmesini istedilerSerdar Bey’in bu haber üzerine Sevilay’ı araması

/

Mine hapishaneden çıkacak mı? Velayet kimde kalacak? Türkan’ın Sevilay ile ortaklığı gelişecek mi? Mustafa aşık mı olacak? Somer kızı Kiraz’a yakınlaşırken Türkan’dan uzaklaşacak mı? Nesrin kızlarla İzmir’e gidebilecek mi? Mesut, nerde kalacak? Rüçhan Mustafa’nın varlığını öğrenebilecek mi? Haftaya Salı’ya kadar bekleyip görelim.Söz İzi’nin Göz İzi’ne karıştığı bir başka yazıda buluşana dek gözünüz Kanal D’nin üzerinde olsun. Sağlıcakla.