Babasını henüz 16 yaşındayken kaybeden ünlü oyuncu ve sunucu Pınar Altuğ'un özlemi dinmiyor. Altuğ, babasının 32'nci ölüm yıl dönümünde yaptığı duygusal paylaşım ile özlemini dile getirdi. "İyi ki senin kızınım, sensiz 32" notunu ekleyen Altuğ'un paylaşımına beğeni yağdı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Kendisi gibi oyuncu olan Yağmur Atacan ile 2008 yılında dünyaevine giren Pınar Altuğ, Instagram hesabını aktif olarak kullanıyor ve mutlu aile pozlarını yayınlıyor. Oyuncu ve sunucu Pınar Altuğ sosyal medyadan yaptığı son paylaşım ile bu defa hayranlarını hüzünlendirdi.

Altuğ, 1991 yılında kaybettiği babası Niyazi Üçer Altuğ'u ölüm yıl dönümünde paylaştığı fotoğrafla andı. Babasıyla yer aldığı siyah beyaz kareyi Instagram'da takipçileri ile paylaşan Altuğ, altına şu notu düştü:

Güzel oyuncu, geçtiğimiz aylarda katıldığı "Mert Vidinli’yle Sıkıştıran Sorular" programında mutlu evliliği hakkında konuşmuştu:

Bu aşk birilerine gösteri olsun ya da birilerine bir şeyi kanıtlama kafasıyla başlamadı. Birbirimizi tanıdık, beraber vakit geçirmekten keyif aldık, o arada birbirimizi sevdik aşık olduk, evlenip bir aile kurma kararı aldık. Buralara kadar geldik. Çok şanslıyız ki bu evlilik güzel bir kız çocuğu ile taçlandı. Su bebek oldu bir genç kız. Yağmur’la birlikte olmaktan ve ortak bir hayat sürmekten çok mutluyuz.
 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Pınar Altuğ, "Evimizin içinde biz ünlü değiliz, anne baba ve çocuk olarak bir çekirdek aileyiz. Birbirimize saygımız ve tanıdığımız alanlar var. Ben hep söylüyorum; 'adamın benimle geçinmeye gönlü var'. Benim de onunla geçinmeye gönlüm var tabi. Hiçbirimiz dört dörtlük değiliz. İkili ilişkiyi sürdürmek istiyorsan ve geçinmeye gönlün varsa bazı şeyleri tolere edebiliyorsun. Hiç geçinmeye gönlün yoksa ‘Neden gözünün üstünde kaşın var’ diyerek, sorun çıkarıyorsun. Bizim çok ortak noktamız da var. Doğayı seviyoruz, denizi seviyoruz, deneyimlere açığız. İkimiz de birbirimizin fikirlerine saygılıyız. Fikirlerimizi kestirip atmıyoruz. Dolayısıyla evde sürekli yeni deneyimler için yeni fikirler ortaya çıkıyor” şeklinde konuşmuştu.

1995'te televizyon hayatı başlayan oyuncu, "Herkesin bir dönemi var. Ben 30 senedir varım. Sürekli dizide oynamıyor olabilirim. Benim de başka işlerim var, ben bir televizyoncuyum. Gece yayını sunuyorum, yarışma tarzı işleri sunuyorum, günlük hayatta törenler sunuyorum. Hep ortada olmak gibi bir iddiam yok. Zaten o çok hasta bir ruha dönüşür" açıklamasını yapmıştı.