Deprem sonrasında ise kum yığını görüntüsüne dönmüş bina enkazlarının yanında sapasağlam duran binaları da gördük. Kiremitten yapılmış kolonları, içinden deniz kabuklarını ayıkladığımız, deniz kumundan yapılmış ve yıkılmış duvarları gördük. Benim bildiğim çocukken deniz kenarında oynadığımızda oyuncak kovamıza doldurduğumuz kumla kaleler yapardık. Sonra bu kale en ufak dokunuşta yıkılırdı. Ama kimseye bir şey olmazdı. Hemen yenisini yapardık. Ama depremde yıkılan bu kumdan duvarlar kim bilir kaç çocuğu, annesini, babasını, akrabasını içine gömdü. Üstelik bu deniz kumu içerdiği tuzlu su nedeniyle duvarda zaten olması gerekenden daha eksik olan demirleri de korozyana uğratıp eritiyor.