A'dan Z'ye tüp bebek tedavisi: Yaş sınırı var mı? Hangi testler şart? Uzman isim tek tek anlattı
TÜP bebek tedavisinde başarılı sonuçlara ulaşabilmede kadın yaşının önemli bir faktör olduğunu vurgulayan Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, ”35 yaş üstü kadınlarda gebelik başarısı ciddi oranda azalıyor. Bu noktada, genetik testler ve akraba evliliklerinde Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) başarılı sonuçlara ulaşmada önem taşıyor” diye konuştu.





Akraba evliliklerinde genetik hastalık riskinin arttığını belirterek bu konuya özellikle dikkat çeken Prof. Dr. Attar, “Akraba evliliklerinde Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) doğrudan uygulanmalı. Hastalar bu konuda artık daha bilinçli. Akraba evliliklerinde mutlaka karyotip analizi gibi yöntemlerle başlanmalı. Bu sayede tüp bebek tedavisine bilinçli bir şekilde ilerlenir ve tekrarlayan başarısızlıklar ve sorunu gebelikler büyük ölçüde önlenir” dedi.
“35 YAŞ ÜSTÜ KADINLARDA DİKKAT!"
Yaş faktörünün tüp bebek başarısını ciddi şekilde etkilediğini vurgulayan Kadın Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, “35 yaş üstü kadınlarda gebelik şansı azalıyor. Kariyer veya sosyal nedenlerle gebeliği ertelemek başarıyı zorlaştırabilir. Bu grupta tekrarlayan düşükler, Down sendromu veya diğer genetik anomalilerin riski artıyor. Genetik testler bu hastalarda özellikle faydalı. Bu grupta ön genetik çalışmalar çok yarar sağlıyor. Yaş, çevresel faktörler ve stres, başarıyı ciddi şekilde etkiliyor. Hastalara stres yapmamalarını öneriyorum. Bir veya iki deneme başarısız olabilir, bu tedavinin doğasında var. Ancak ek bir hastalık varsa ve hekim bunu teşhis etmiş veya şüpheleniyorsa, hastanın hormonal, genetik ve diğer açılardan iyi hazırlanması başarı şansını artırır” dedi.

Prof. Dr. Attar, endometriumun (rahim iç zarı) önemine de değindi:
“Rahimdeki yapısal sorunlar film, ultrason veya histeroskopi ile tespit edilebilir. Embriyonun doğru zamanda transfer edilmesi başarı açısından oldukça kritik bir durıımdur. Kaliteli embriyolar transfer edilmesine rağmen başarısızlık yaşanıyorsa, sorun rahimden kaynaklanabilir. Bu durumda biyopsi veya daha özel yöntemlerle rahmi değerlendiriyoruz.”
“TEDAVİNİN OLMAZSA OLMASI HASTA-HEKİM İLETİŞİMİ”
Prof. Dr. Attar, hasta-hekim iletişiminin başarıyı artırdığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Hastalar sabırlı olmalı ve hekimleriyle aynı dili konuşmalı. Yaş faktörü önemli olsa da, doğru hazırlık ve genetik testlerle başarı oranı önemli ölçüde artırılabilir. Kaliteli laboratuvar ve deneyimli embriyologlar bu süreçte büyük rol oynuyor.”