SON DAKİKA
Alzheimer 20 Yıl Önceden Geliyorum Diyor! İşte O Belirti...
Bilim insanları Alzheimer hastalığı ve iç organ yağlanması arasında bir ilişki tespit etti. Demans belirtileri başlamadan önce beyinde biriken anormal proteinlerin varlığı Alzheimer riskini 20 yıl önceden haber veriyor. İşte detaylar...
Bilim insanlarının yaptığı bir araştırmada, Alzheimer hastalığı ve iç organ yağlanması arasında bir ilişki tespit edildi.
Buna göre demans belirtileri başlamadan önce beyinde biriken anormal proteinlerin varlığı, 20 yıl önceden Alzheimer riskinin sinyallerini veriyor
Dünyada ve ülkemizde yaşam süresinin uzaması nüfusun hızla yaşlanmasına neden oluyor.
Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Osman Özgür Yalın, ülkemizde 400 binden fazla Alzheimer hastası olduğunu ve bu sayının önümüzdeki yıllarda giderek artacağını belirterek, 80 yaş üstü yaşayan bireylerin 3'te birinin Alzheimer hastası olduğunu söyledi.
Alzheimer hastalığının ileri yaşta giderek artan bir sıklıkta görülmesinin tamamen önlenmesinin mümkün olmadığını belirten Doç. Dr. Yalın, "Yaşlı nüfus arasında hastalığın görülme sıklığı düşürülebilir.
Veya başlangıç yaşı ileriye atılabilir. Bunun için düzeltilebilir risk faktörlerinin, yaşam tarzı değişiklikleri ile düzeltilmesi en iyi strateji olarak göze çarpmaktadır" dedi.
Bilim insanları tarafından yapılan bir araştırmaya dikkat çeken Doç. Dr. Yalın, "Araştırmacılar tarafından yakın zamanda Alzheimer hastalığı ve iç organ yağlanması arasında bir ilişki tespit edilmiştir.
Demans belirtileri başlamadan önce beyinde biriken anormal proteinlerin varlığı, ileride Alzheimer hastalığı gelişimine işaret etmektedir.
Beyinde amiloid proteini denilen anormal proteinlerin birikimi, Alzheimer hastalığı belirtileri başlamadan 20 yıl kadar öncesinde tespit edilebilmektedir" dedi.
Doç. Dr. Yalın, araştırmaların vücutta iç yağlanmanın düzeltilmesine yönelik tedavilerin, Alzheimer hastalığı riskini azaltmakta etkili olabileceğine işaret ederek şöyle dedi:
"Yaşamın ortasında, 40-50'li yaşlardan itibaren takip edilen hastalarda bazı yaşam değişiklikleri ile Alzheimer'ın önüne geçilebileceği veya başlangıcının belirgin olarak geciktirilebileceği gözlenmiştir."
ALZHEİMER İLE KALP ARASINDAKİ BAĞLANTI
Araştırmada, Alzheimer hastalığı ile kalp hastalığı faktörlerinin aynı olduğunun görüldüğüne de dikkat çeken Doç. Dr. Yalın, şöyle dedi:
"Alzheimer riskini artıran faktörler, kalp damar hastalığı ve kalp krizi riskini artıran faktörler ile aynıdır. Sağlıklı bir beyin için, sağlıklı bir damar ağı gereklidir. Düzeltilebilir risk faktörlerinin başında sigara kullanımı gelmektedir.
Sigara damar sertliği, damar tıkanıklığı yaparak, beyin sağlığını tehdit eden faktörlerin en başında gelmektedir. Hiç içilmemesi veya genç yaşlarda sigaranın bırakılması ileride Alzheimer hastalığı gelişiminden bireyi ciddi anlamda koruyacaktır."
Araştırma sonuçlarına göre obezite, ileri yıllarda Alzheimer hastalığı gelişimi için önemli bir risk oluşturuyor. Doç. Dr. Yalın, bunu şöyle açıklıyor:
"Obezite, Alzheimer açısından pek çok yönden anahtar konumda. Kilo artışıyla beraber insülin direnci ve şeker hastalığı görülme sıklığı artırıyor. Diğer taraftan fazla kilo kan basıncı ve yüksek kolesterol seviyeleri ile de ilişkili. Bu yüzden pek çok hastalık gelişiminin kolaylaştırıcı faktörü olarak kilo artışı öne çıkmaktadır.
Genç yaşlarda kilo kontrolü çok yararlı. Şeker hastalığı, Alzheimer riskini tek başına en çok artıran hastalık. Şeker hastalığının, obezite ile yakın ilişkisi bulunmaktadır."
SOSYAL BİR YAŞAM ÇOK ÖNEMLİ
ALZHEIMER'DAN korunmak için sosyal ve fiziksel olarak aktif bir yaşamın olması gerektiğini de belirten Doç. Dr. Yalın, "İnsan sosyal bir canlı.
Beyin, yemek, içmek gibi sosyal iletişimlere ihtiyaç duyar. Bu temel bir ihtiyaç.
Emekli olduktan sonra iş ortamının sağladığı sosyal desteğin kaybı depresyon ile sonuçlanabilir. Emeklilik öncesi sosyal ortam yaratılması önemli.
Fiziksel aktivite sosyal açıdan yararlı olduğu gibi kilo kontrolü ve kas kütlesinin korunması açısından da yararlıdır" dedi.