"Artık Gözlük Kullanmaktan Bıktım" Diyenler Dikkat! Gözlükten Kurtulmada En Güncel 5 Yöntem
Gözlük takmadan güne başlayamıyor, denize girdiğinizde hiçbir şey görememek canınızı sıkıyor, yağmurlu havalarda ise ıslanan ve buğulanan camların rahatsızlığını mı yaşıyorsunuz? Görüş konforu kaybolan ve “artık gözlük kullanmaktan bıktım” diyen kişilerin sayısı günümüzde giderek artıyor. Peki gözlükten kurtulmak mümkün mü?




45 yaşından sonra pek çok kişi hem uzağı hem yakını görememeye başlıyor ki bu durum doğal bir süreç olarak kabul ediliyor. Bu noktada devreye akıllı lensler giriyor. Katarakt ameliyatına benzer bir işlemle gözün doğal merceği çıkarılıyor, yerine hem uzak hem yakın görmeyi sağlayan özel bir mercek yerleştiriliyor. Bu yöntem yakın gözlükten kurtulmak isteyen, kataraktı başlamış ya da lazer için geç kalmış hastalar için uygulanıyor. Fakat retina problemi olanlar, diyabetin göze zarar verdiği hastalar için önerilmiyor. Akıllı mercek uygulamasının çok kişisel bir karar olduğuna dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Demir “Kişinin mesleğine, bilgisayar karşısında geçirdiği süreye, gece araç kullanıp kullanmadığına göre mercek tipi belirlenmelidir. Doğru hasta doğru mercekle buluştuğunda, ömür boyu gözlüksüz bir yaşam mümkündür” diyor.

Hem uzağı hem yakını tek mercekle göremeyenler için bu yöntem bir denge kuruyor. Genellikle dominant olmayan göze yakın görme için küçük bir ayar yapılırken, diğer göz uzak görüş için olduğu gibi bırakılıyor. Beyin zamanla bu dengeye alışıyor. Genellikle 40–50 yaş arası hastalar için uygulanıyor. Okuma gözlüğünden kurtulmak isteyen, lazer için uygun gözü olan kişiler bu yöntemle rahatlıyor. Fakat herkes bu dengeye uyum sağlayamıyor. Bu nedenle işlemden önce mutlaka deneme lensleriyle test yapılması gerekiyor. Uyum sağlayanlarda ise hem kitap okumak hem de araba kullanmak gözlüksüz hale geliyor.
- Hibrit yaklaşımlar (Kombine yöntemler)
Tek bir yöntemle çözüm bulamayan hastalar için lazer ve lens gibi kombine çözümler gerekiyor. Yani gözlükten kurtulma süreci bazen tek hamleyle değil, birkaç yöntemin birlikte uygulanmasıyla gerçekleşiyor. Bu yaklaşımların tamamen kişiye özel olduğuna işaret eden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Demir şöyle diyor: “İleri yaş hastalar, çok yüksek numaralı gözlük kullananlar ya da hem yakın hem uzak sorunu yaşayanlar bu gruba giriyor. Ama her yöntemin avantajı kadar riski de olabileceğini unutmamak gerekir. Doğru planlama, sabır ve doktor önerilerine sadık kalmak çok önemlidir.”