Hamileyken böbrek kanseri olduğunu öğrendi; oğluna doktorunun adını verdi
Mardin’de yaşayan Yüsra Algur, 2 aylık hamileyken gittiği rutin doktor kontrolünde böbrek kanseri olduğunu öğrendi. Hayatının şokunu yaşayan kadına doktorlar, önce bebeğinin sonra böbreğinin alınması gerektiğini söyledi. Algur, bebeğini aldırmak istemeyerek yaptığı araştırmalar neticesinde Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Binbay’a ulaştı. Çocuğunun sağlıklı doğabilme ihtimaline tutunan Algur, robotik cerrahi ile müdahele sonucunda sağlığına kavuştu.



Böbrek kanserinin belirtilerine ve tedavi sürecine değinen Prof. Dr. Binbay, “Böbrek kanseri erken dönemde hiçbir belirti vermiyor. Sinsi bir hastalık. Belirti verdikten sonra ise olayda geç kalınmış olunabiliyor. Böbrek kanserinde herhangi bir belirti vermeyi değil belirti vermeden check-up programlarına gitmek oldukça önemli. Genellikle hastaların baş ağrısı, terleme, öksürük gibi alakasız semptomlarla doktora gitmesi sonucu yapılan muayenelerde böbrek kanseri teşhisi ortaya konuyor. Böbrek kanserlerinde 7 cm’ye kadar olan tümörlerde, tümör evre 1 olarak kabul ediliyor. Eğer tümörü evre 1 halindeyken yakalarsanız metastaz ihtimali düşük oluyor" diye konuştu. Böbrek kanserinin farkındalığına değinen Prof. Dr. Binbay sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Böbrek kanserinin giderek artan bir sağlık sorununa neden olduğuna dikkat çekmek lazım. Böbrekleri etkileyen bir hastalık olduğu için sadece kanser açısından bakmamak lazım. Aynı zamanda böbrek sağlığı açısından da bakmak lazım. Yanlış uygulanabilecek, geç kalınabilecek tedavilerde hastalarda metastaz olmasa bile böbrek kaybıyla sonuçlanabilir. Bu da ülkemizde ve insanlara sadece böbrek kanserinin etkileri olarak değil aynı zamanda böbrek yetmezliğinin neden olduğu komplikasyonları da hastalarla karşı karşıya bırakır. Bunu önlemenin çok basit bir yolu var. Düzenli olarak checkup programlarına girmek, sigara içmemek ve içiyorsa bırakmak, obeziteden uzak durmak, zayıflamak. Bu hastalıktan kurtulmanın önemli anahtarları olarak söyleyebilirim.”

Böbrek kanseri tedavisi gören Esra Algur, “2 aylık hamileyken kadın doğum doktoruna gittim. Ultrason esnasında tümör gördük. Gebeliğimin sonlandırılıp ameliyat olmam gerektiği söylendi. Hastalığım için Diyarbakır’a üroloji bölümüne gittim. Bebeği alacaklardı ve sonra böbreğin tamamı alınacak dediler bana. Ben bebeği istiyordum, ondan vazgeçmek istemiyordum. Biraz bekleyip araştırmak istedim. Kardeşim aile hekimiydi araştırma yaptı. Bağcılar hastanesinde olan Murat Binbay hocayı gördük. Daha önce hiç yapılmamış bir ameliyat önerdi bana bende kabul ettim. Çocuğumun da sağlıklı bir şekilde doğabilme ihtimalinin olduğunu söyledi. Bende kabul ettim. Allaha şükür her şey yolunda gitti. Hem bebeğim hem böreğim kurtuldu. Murat hocama minnettarım. O zaman 3 aylık hamileydim. Murat hocaya dedim ki eğer erkek çocuğum olursa adını murat koyacağım. Çünkü gittiğim tüm araştırma hastanelerinde önce bebeğimin alınması gerektiğini sonra kanserle ilgili tedavimin başlaması gerektiğini söylediler. Ama Murat Hoca ikisini birden yürüteceğini ve elinden geldiğince bebeğim içinde uğraşacağını söyledi. Allah razı olsun. Çok güzel bir şans oldu ve oğlumun adını Murat koydum şu anda 11 yaşında hiçbir sıkıntı da yok” dedi.
‘DİĞER HASTALARA SÖYLEMEK İSTEDİĞİM ŞEY İNANMAK’
Hastalık sürecinde inanmaktan vazgeçmeyen Algur, aynı hastalıkla mücadele eden kişilere şunları söyledi: “Diğer hastalara söylemek istediğim şey inanmak. Bir şeyi kafanda bitireceksin ki o şey olacak. 11 yıldır sürekli bu hastalık bende tekrarlamayacak, bu çocuğu ben doğuracağım diyordum, bu hastalıktan kurtulacağım ve her şey iyi olacak diyordum. Allaha şükür iyi oldum. Ömür boyu Murat hocama minnettar olacağımı söyleyebilirim.”