"Pandemi Sonrası Kalp Krizi Vakalarında Artış! Genç Hastalarda Tehlike Arttı"
Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Oktay Gülcü, pandemi sonrası kalp krizi vakalarında gözlemlenen artışı ve özellikle genç hastalarda yaşanan patlamayı vurguladı. Gülcü, yanlış yaşam tarzı ve hareketsizliğin kalp sağlığını tehdit ettiğine dikkat çekti.
Haberin Devamı
/

Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Oktay Gülcü, pandemi sonrası kalp krizi vakalarında belirgin bir artış gözlemlendiğini, özellikle genç hastalar arasında bu artışın dikkat çekici olduğunu belirtti. Gülcü, yaşlanan nüfusla birlikte risk faktörlerinin arttığını ve COVID-19'un damarları iltihaplandırıcı etkisinin olduğunu, ancak aşıların kalp krizi riskini artırdığına dair net bir bilimsel veriye henüz ulaşılmadığını ifade etti.
Kalp Krizinin Belirtileri ve Riskler
/

Kalp krizinin en yaygın belirtisinin göğüste baskı tarzında ağrı olduğunu belirten Gülcü, bu ağrının sol kola, çeneye veya boyuna yayılabileceğini söyledi. Ancak sadece sağ kol ağrısıyla bile kalp krizi geçiren hastaların olduğunu da vurguladı. Göğüs ağrısı olmadan yalnızca nefes darlığıyla başvuran vakaların da sıklıkla görüldüğüne dikkat çekti.
Haberin Devamı
/

Diyabet hastalarında ağrı olmadan gelişebilen "sessiz kalp krizine" de dikkat çeken Gülcü, bu gruptaki bireylerin kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinin çok daha yüksek olduğunu belirtti. Gençlerde geçirilen kalp krizlerinin daha ölümcül olabileceğini belirten Gülcü, "Yaşlılarda yıllar içinde gelişen kılcal damarlar kalbe yeni yollar oluşturabiliyor. Ancak gençlerde bu damar ağı gelişmediği için ani damar tıkanıklıkları daha ciddi sonuçlar doğuruyor," dedi. Kalp hastalığı şüphesiyle başvuran hastalarda doğru tanının şikayetlere, EKG’ye ve gerekirse sanal anjiyo veya klasik anjiyo gibi ileri tetkiklere dayalı olarak konulduğunu belirten Gülcü, sanal anjiyonun bazen yanıltıcı olabileceğini, bu yüzden kesin tanı için klasik anjiyonun önem taşıdığını söyledi.
/

Üç damar hastalığı veya kalbin ana damarında ciddi daralma varsa bypass tercih edilmekte, daha sınırlı darlıklarda ise stent uygulandığını belirten Gülcü, şeker hastalarında stentlerin daha çabuk tıkanabileceğini, bu nedenle bypass’ın daha öncelikli bir tercih olduğunu ifade etti. Kolesterol ilaçlarının damar hastalığı olan bireylerde ömür boyu kullanılması gerektiğini vurgulayan Gülcü, aspirin kullanımının ise hekim önerisi olmadan yapılmaması gerektiğini, aksi takdirde kanama riskinin artabileceğini söyledi. Tansiyon hastalarının düzenli tedaviye uyması gerektiğini belirten Gülcü, ilaçsız kontrol altına alınabilen nadir vakalar dışında düzenli tedaviye uyumun önemine değindi.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Kalp sağlığını korumak için düzenli yürüyüşün en etkili yöntemlerden biri olduğunu belirten Gülcü, günde 10-12 bin adım atmanın kalp sağlığını olumlu etkilediğini söyledi. Ayrıca, beslenme konusunda kızartmalardan ve hayvansal iç yağlardan uzak durulması gerektiğini, haşlama ve doğal ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Tuz, un ve şekerin kalp sağlığına olan olumsuz etkilerine dikkat çeken Gülcü, özellikle şekerin damar sistemini sinsice tahrip ettiğini ve kalp hastalıklarına zemin hazırladığını vurguladı.
/

Menopoz öncesinde erkeklerin kalp hastalıklarından daha fazla etkilendiğini, menopoz sonrası ise kadınlarda riskin arttığını ifade eden Gülcü, hormonal korumanın kaybıyla kadınların da ciddi risk altında olduğunu belirtti. Kalp krizi anında öksürme ve ıkınma gibi yöntemlerin kalbin yükünü azaltabileceğini belirten Gülcü, en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulmasının hayati önem taşıdığını söyledi. Aort damarının yırtılmasının genellikle ani tansiyon yükselmeleri veya tümör tedavileri gibi durumlarda geliştiğini belirten Gülcü, bu durumun ölümcül sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarına da değinen Gülcü, "Sabırlı olunmalı. Poliklinikte bekleyen doktor, belki de bir hastaya anjiyo yapıyordur. Lütfen kendinizi sağlıkçının yerine koyun," diyerek sağlık çalışanlarına yönelik saygılı bir tutum sergilenmesi gerektiğini vurguladı.