Sağlıklı ve ilaçsız gıdaya erişim zorlaştı! Gıda yalanlarına karşı ne yapmalı?
Sağlıklı ve ilaçsız gıdaya erişim zorlaştıkça gıda güvenliğine dair endişeleri besleyen dedikodular daha hızlı yayılıyor. Peki, yiyip içtikleri konusunda kendisini diken üstünde hissedenler neler yapmalı? Bu gibi hurafelerden nasıl korunacağımızı Gıda mühendisi Ebru Akdağ, Milliyet'ten Gürkan Akgüneş'e anlattı.



● Kişisel deneyim ve ünlü tavsiyeleriyle desteklenen ürünler: Bir influencerın, “Bu probiyotiği kullanmaya başladım, tüm sindirim sorunlarım geçti” demesi, bilimsel kanıt değil, bireysel deneyimdir.
● Tek bir ürün ya da yöntemle ilgili tehlikeye dair abartılı uyarılar: “Şeker zehirdir”, “margarin öldürür” gibi bilimsel zemini olmayan bu ifadeler, halk arasında gereksiz korku yaratır.

● Gerçek olamayacak kadar iyi gelen iddialar: Her derde deva ürün yoktur. Böyle iddialar hem bilim dışıdır hem de sağlık açısından yanıltıcıdır. ‘Çığır açan’, ‘mucize’, ‘özel’ gibi duygulara hitap eden sloganlarla pazarlanan gıdalara karşı dikkatli olunmalı.

● İyi ve kötü yiyecek listeleri: ‘Glüten kötüdür’, ‘Hindistancevizi yağı muhteşemdir’ gibi örneklerle besinleri “iyi” ya da “kötü” olarak kategorize etmek, bilimsel değildir. Bir gıdayı iyi veya kötü kılan tüketim sıklığı ve dozu, genetik ve yaşam biçimi gibi faktörlerdir.
● Sadece tek bir bilimsel çalışmaya dayanan öneriler.
● Korku ya da suçluluk hissi uyandırarak pazarlama.