“Tedavi edilmezse ciddi sorunlara yol açıyor”
Gebelik diyabetinin anne ve çocuk üzerindeki zararlarından bahseden Özyazar, ”Hem anne hem çocuk hem de yeni doğan üzerinde sağlık sorunları oluşturabiliyor. Ayrıca annenin ileriki hayatını da zarara uğratabilir. Bu zararlar çocuk düşüklüğü ve çocuk deformasyonu olarak meydana gelebilir. İleride Tip 2 diyabet meydana gelebilir. Çocuklarda sarılık oluşabilir. Kalsiyum, magnezyum düşer. Şeker başlangıçta düşer sonrasında ise yükselir. Dolayısıyla iyi bir tedavi yapılmadığı sürece hem anne hem de bebek zarar görür.Bu bakımdan ilk olarak tanı vermek gerekir. Gebeliğin 24 ila 28. haftalarında anneye günün herhangi bir saatinde 50 gram şeker içiriyoruz. Bu şekeri içtikten bir saat kan şekerine bakıyoruz. Eğer bu kan şekeri 130 ve üzerindeyse annenin ileride diyabet olma riski var. 2 gün sonra anneyi tekrar çağırıyoruz. 75 gram şeker içiriyoruz. Açlık şekeri 92’nin üzerinde, birinci saati 180, ikinci saati 153’ün üzerinde ise ve belirtilerin biri mevcutsa bu kişi gebelik diyabetidir” diye konuştu.
“Sebebi bilinmeyen düşüklerin nedeni diyabet”
Diyabette düşüğün kan şekeri yükseldiğinde insülin direnci ile birlikte gerçekleştiğini kaydeden Öyazar, “Diyabetin aşırı bir komplikasyonu var. Diyabet olan kişiler çok hızlı kilo alıyorlar. İnsülin direnci ile birlikte gebelikte düşüş meydana geliyor. Bunun yanı sıra tiroide de dikkat etmeliyiz. Eğer tiroit tedavi edilmezse maalesef gebelik düşükle sonuçlanıyor. Sebebi bilinmeyen düşüklerin içinde en önemlileri gebelik diyabeti ve tiroit hastalıklarıdır” dedi.