Üst göz kapağı cilt fazlalığı ve alt göz kapağı torbalanmalarının kişiyi yorgun, mutsuz ve olduğundan yaşlı gösterdiğini ifade eden Op.Dr.İlker İncebıyık, “Yaşlanmanın etkisi ile ciltteki bağlarda gevşeme ve ciltte sarkma sonucu üst göz kapaklarında cilt fazlalığı oluşur. Üst göz kapağı cilt sarkmaları ileri evrelerde görme alanını daraltabilir, o evreye gelmeden tedavi edilmelidir. Yıllar içerisinde doğuşan gözün etrafını saran ve göze destek olan yağ yastıkçıkları yaşlanmanın doğal etkisi ile ve yer çekimi etkisi ile fıtıklaşır alt göz kapaklarında torbalanmaları oluşur. Üst göz kapağı cilt sarkmaları, alt göz kapağı torbalanmalarının tek tedavisi cerrahidir. Hastalar ameliyat sonrası daha daha genç, dinç ve canlı bir görünüme kavuşurlar” diye konuştu.Op.Dr.İlker İncebıyık, göz ve çevresi tümörleri konusunda ise şunları söyledi;“Çok geniş bir konu, iyi ve kötü huylu olabiliyor. Bunu birçok kez biyopsi ile anlayabiliyoruz. Kötü huylu olan göz kapağı tümörlerini bir an önce ameliyat etmek gerekiyor, bazen tümör o kadar ilerlemiş oluyor ki gözün tamamını almak ve daha sonra protez göz uygulamak gerekebiliyor. Tabi bu tümörü aldıktan sonra alınan dokunun yerine vücudun başka bir yerinden doku (greft) veya flep (yan dokuyu kaydırarak) almak gerekebiliyor. Alınan tümör dokusu sonrası doğal görünümü sağlamak göz çevresi estetiğinin önemli bir uğraş alanıdır.Çocuklarda genel anestezi, erişkinlerde lokal anestezi tercih edilir. Operasyon yaklaşık 45 dk sürer. Hasta aynı gün taburcu edilir. 1. hafta dikişler alınır. Kişiden kişiye değişmekle birlikte göz ve çevresinde 10. güne kadar morarma ve şişlik olabilir. Ameliyatın 1. ayından itibaren ciltteki dikiş izi silikleşir, 3. aydan itibaren neredeyse hiçbir şekilde belli olmaz.”